türk islam sentezcilerin, ümmetçilerin ve kürtçülerin gözleri yaşlı.
hepinizi tarihe gömecek bir nesil geliyor.

ben bunu mhp'nin türk milliyetçiliği resminden kendi kendini çıkarmasıyla ilişkilendiriyorum. milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyen insanlarla takılarak ve buna bayıldıklarını her zaman göstererek ve dahi apo'yu kurucu önder kabul ederek türk milliyetçiliği kulvarından çıktılar.

insanlar mhp'nin son 45 yıldır ne kadar itici, ne kadar pragmatist, ne kadar varoş, ne kadar itle, psikopatla, suçluyla dolu olduğunu gördükçe mhp'den tiksindi. insanlar hiç bir koşulda mhp ile ilişkilendirilmek istemedi. iğrençler çünkü. bu tiksinti aklı başında herkeste var.

mhp türk milliyetçiliği resminden çıkınca, bence türk milliyetçiliği özgürleşti. ben de türk milliyetçisiyim. mhp dahil hiç bir siyasi parti ile anılmak istemiyorum. artık özgürleştik.

ben bu seküler türkçülük kavramını iyice daraltıp “özel sektörde çalışan beyaz yakalı türkçülüğü” demek istiyorum. (devlet memuru arkadaşlar kusura bakmasınlar.) çünkü bu dediğim kesim kendilerini en çok örselenmiş, ülkeden umudunu yitirmiş kesim olarak görüyorlar. neden mi?

- yıllarca lise, üniversite, lgs, öss, yks vs. dirsek çürütüp, sonra işsizler ordusunun içine dalıp bir şekilde torpil, mülakat artık ne olursa iş bulmaya uğraşıp, kendilerini tatmin etmeyecek, maaşı düşük, şartları zorlu bir işe girmeye razı olup, orada da her türlü fazla mesai, mobbing, stres, adam kayırma vs. muameleye maruz kalıp, üstüne 2 saat yol çekip, akşam 9 gibi kendilerini eve zor atarlar, sosyal hayat neyim de kalmaz.

- esnaf ya da serbest meslek erbabı olmadıkları için, fatura kesmeme, geliri düşük gösterme, vergi kaçırma gibi şeyler bu arkadaşlar için söz konusu değildir. her ayın birinde ellerine bordroyu aldıklarında maaşlarının yarısının lönk diye kesilerek akp icraatlarına, dolayısıyla ak yengelerin range rover yenilemesine ya da “imam hatipleri yaygınlaştırmalıyız” diyenlerin yurt dışında okuyan çocuklarının miami partisine gittiğini görüp kahrolurlar.

- vergi affı, sgk affı, imar affı gibi şeyler de bu arkadaşların yakınından geçmez. vergilerini, primlerini tıkır tıkır verirler, ev kredilerini ömür boyu öderler ve sonra ölürler.

- maaşının yarısını vergi olarak verdikleri yetmezmiş gibi, telefon, araba, benzin gibi insani harcamalara kdv, ötv, trt payı vs. ödeyerek kalan paranın yarısını da yine devlete verirler.

- elektrik, su, doğalgaz ve her türlü temel ihtiyacı kuruşu kuruşuna, yine bir ton vergi ile birlikte öderler. kaçak elektrik kullanmadıkları gibi, kaçak kullananların elektrik parasını da öderler. böyle şeylerden zaten anlamazlar ve vicdanları elvermez ama zaten kaçağa yeltendikleri zaman yetkililer anında ümüğüne çökerler.

- birkaç gün yurt dışına çıkalım deseler, bordo pasaportları ve topladıkları yüz tane belge ile konsolosluk kapılarında vize almaya çalışıp, üstüne bir de “gözünün üstünde kaşın var” diye ret alıp eve kös kös dönerler. yurtiçi tatili yapalım deseler çakal esnafın ve mafya turizmcinin fahiş fiyatları yüzünden tatil burunlarından gelir.

- kürtlerin batıda turizm, gastronomi, ulaşım gibi birçok sektöre çöreklenerek başkasına iş yaptırmadıklarını görüp, kendisinin doğuda bir bakkal dükkânı bile açamayacağını bilip tekrar kahrolurlar.

- insan canına değer verirler. bu yüzden terör kurbanı olmuş binlerce vatandaşımızı ve ailelerini düşünerek teröristle pazarlık yapılmaması gerektiğine inanırlar, onu da geçtik teröristbaşını meclise çağırıp baştacı yapma, “kurucu önder” deyip alkışlatma gibi daha nice rezil icraatı görüp üçüncü defa kahrolurlar.

- kriminalliğin kayırıldığı, adam öldürenin, arabayla insan ezenin serbest bırakıldığı bir ortamda nasıl yaşanır, nasıl çocuk yetiştirilir kara kara düşünüp iyice umutsuzluğa kapılırlar. (baştakilerin istediği de budur zaten: ya ülkeyi terk edip meydanı tamamen bize bırak, ya da her şeyden umudu kesip zombi gibi ortalıkta dolaş, hiçbirşeye bulaşma.)

- ülkenin bilimden, medeniyetten iyice uzaklaştığını fark edip, baştakilerin batılı ülkelerle el ele vererek nasıl eğitim sisteminin, üniversitelerin, ordunun, tarımın, kültürün vs. yok edilmesi icin çalıştığını görüp son bir kez daha kahrolurlar.

işte tüm bu kahır ve umutsuzluk içinde, biraz tarihi ve politikayı da doğru yorumladıklarında, en çok ezilenin kürt, ermeni, arap vs. değil, dümdüz yerli malı türkler olduğunu bilip, siyasi tercihlerini de daha ulusalcı bir çizgiye taşımaları normal olur.

hatta biraz daha kafayı yoranlar chp'den, imamoğlu'ndan da bir şey çıkmayacağını görüp, son umut ümit özdağ gibi ekstrem çarelere sarılırlar. ama mevcut düzenin zaten rakip çıkarmama ve olan rakipleri yok etme üzerine kurulu olduğunu hatırlayıp tamamen tükenirler. hoşçakalın…

sözlükte asosyal iletisimci gibi etnikçilerin mabadını cayır cayır yakan gerçek.

çocuklara verilen isimlerden bile bunu farkedebilirsiniz. arap isimleri azalarak bitiyor (çok şükür)
kendi kızım da dahil gördüğüm çoğu çocukta öztürkçe isim var. hatta geçen gün parkta gökbörü isimli bir çocuk vardı. gerçi o biraz abartı olmuş ama yine de arap isminden güzel.

herşeyi diyin de cia tarafından kurulmuş bir hareketi türkçü adletmeyin.
demokratik kongo cumhuriyeti ne kadar demokratik ise mhp de o kadar türkçüdür, bunu birinci madde olarak aklınızda tutup ona göre analiz yapın yoksa komik oluyor

geç kalmış yaygınlaşmadır.

(bkz: atı alan üsküdarı geçti)

türkçülük artık at üstünde değil, influencer postunda yeğenim.

herkes turan kurmak istiyor, ama gruba kim admin olacak diye kavga ediyorlar.

islamcı türkçülük elli yıllık amerikan projesidir. daha da eski siyasal islamcılık projesine destek amacıyla oluşturulmuştur. bu iki projenin sentezinin meyveleri son on yılda toplanmaya başlandı, ama turbun büyüğü heybede gibi geliyor bana. turbu merak eden mazlum kobani ile tom barrack'ın çektirdiği fotoğrafa baksın.