başıma gelmişti. 110 kilo değildi ama bayağı bir kiloluydu. dersane kantininde takılıyorduk. arkadaşlardan birinin elinde yarısı kalmış bir açma vardı. dedi "ben bunu çöpe atacağım, yemek isteyen var mı?". dedim "atma, ben yerim". malum hanım efendi de döndü bana, dedi "ben de seni yerim!". korktum, duymamazlıktan geldim. açmayı bile alıp, yemedim. kendi poğaçam bile boğazıma durdu.

ilahiyat profesörü kadar içi boş bir ünvan olamaz. 1 tane kitabın, dinin uzmanı. ortalama birinin 1-2 yıl çalışıp, uzmanı olabileceği bir konu.

yine aşırı duygusal ve depresif insanların "siz niye aşırı duygusal ve depresif değilsiniz lan, siz de aşırı duygusal ve depresif olun benim gibi!" diye bağırmak istedikleri bir başlık.

felaket yaşayıp, yoluna devam edip, yeniden mutluluk bulmaya çalışmaktan daha güzel bir davranış olamaz.

düşünün bir ülkeyi işgal etmeye gidiyorsunuz ama dev bir kaplumbağanın sırtında 1 milyon lümen ışık yaya yaya gidiyorsunuz.

bu cümle ne kadar mantıklıysa bu cismin uzaylı istilacılar olması o kadar mantıklı. bildiğiniz taş - toprak, uzayda süzülüyor, o kadar. tek farkı bizim sistemimizde değil, uzaklarda bir yerlerde oluşmuş, kimyası ve yapısı bizimkinden çok farklı bir sistemden geliyor olması. muhtemelen kendi sisteminde olan bir takım olaylar sonucu kütle çekimi etkisiyle sistemin dışına fırlatılmış ve milyonlarca yıldır uzayda süzülüyor.

yav bu "takma" işinin amacı yeni evlenene, yeni çocuğu olana, çocuğu sünnet olana... falan masrafları için destek olma amacıyla yapılan bir şey değil mi? çok parası olan çok, az parası olan az vermiyor mu? siz bu işi ticarete, sosyal ölçüm kriterine, insan seçme ritüeline falan çevirmişsiniz.

(bkz: iğrençsiniz ibneler)

yapay zeka acayip karşı olduğum bir şey çünkü dünyayı acayip değiştirecek, milyarlarca insanı öldürecek, değiştirmeye ve öldürmeye başladı bile. aldığı kulaklarınıza inanamayacağınız yatırımlarla, bizim ülkemizin komple bütçesini bile aşan kütle kütle paralarla devasa bir şeye dönüşmeye doğru gidiyor. elektriğin icadından bile daha büyük bir etki yaratacak bir icad.

ortaya koyduğu otomasyon gücü öyle inanılmaz, öyle hızlı gelişiyor ki en fazla 15-20 yıl içinde dünya bambaşka, tamamen farklı bir yer olacak. en kötüsü bu yeni dünyada nüfusun %60'ına artık gerek kalmayacak ve bu kitle yük olarak görülmeye başlanacak. işte o zaman büyük bir curcuna (yumuşatmak için böyle diyorum) başlayacak.

benim hayatım boyunca gördüğüm kadarı ile türkiye toplumunun %20'si direkt olarak avrupalı hayatı sürüyor. şehirleri de avrupalı. bir %20'si kadarı da bu avrupalılara ayak uydurmayı ve onlarla birlikte takılmayı seven ama bazı küçük noktalarda hala ortadoğu zihniyetine sahip insanlar.

kalan %60'ın yaklaşık yarısı orta doğuluların yarısından fazlasını bile modern gösterebilecek kadar faşist ötesi radikal islamcı, militan zihniyetli, cihatçı tipler. diğer yarısı da klasik bir arap gibi yaşıyor ama suudiler gibi değil, daha çok mısırlılar, pakistanlılar gibi yaşıyor.

paraya ulaşmak için 2 şey yeterli ve bu ikisi de zeka ile alakalı değil

1- anormal seviyede bir paraya tapınma, devlerin aşkı seviyesi parayı sevme, para ile aranıza kimsenin girmesine izin vermeme... böyle abartılı bir para sevdası.

2- şeref, onur, insanlık yoksunluğu, gerektiğinde kim olursa olsun sırtına basmaktan, "yuh artık, bu kadar itliğe de pes" dedirtecek bir kişiliksizlik... böyle abartılı bir haysiyetsizlik seviyesi.

yani "yok ben onu yapamam" diyebileceğiniz bir şey olmamalı. hele ki insanları kullanmaktan asla çekinilmemeli.

bu ikisi varsa 80 üzeri iq yeterli. tabii ben bayağı bayağı zengin olmaktan bahsediyorum. öyle bir ev, bir araba, rahat bir yaşamdan değil.

beni bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak çağırsalar, "gel bu fotoğrafta yer al" deselerdi, bu karedeki insanlarla aynı fotoğrafta gözükmektense ölmeyi, hatta en korkunç şekilde idam edilmeyi tercih ederdim. çok ciddiyim, çok içten söylüyorum bunu.

benim gibi evinden başka yerde sıçmayan insan ve benzeri tiplere tuhaf gelen bir şey. bana da acayip tuhaf geliyor. çok acil bir durum yoksa hayatta iş yerinde sıçmam, sıçana da tuhaf insan gözüyle bakarım.