şahit olunan en tuhaf görgüsüzlük
Previous / Next (3) - Last Page (13)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

iş yerine kredi kartı dağıtmak için gelen banka çalışanı, bir abimiz için form dolduruyor, adres kısmına geldiğinde daire numarası kaç diye sorduğunda bizim abi ne dairesi yahu apartuman benüm demişti.

bu da böyle gereksiz bir anımdır.
10 favorites - -
malum partinin yemek sofralarıdır.
9 favorites - -
önemli bir bürokratın konuk olduğu bir tiyatro oyununa 1 saate yakın geç gelmesi, hadi biz neyse de sanatçıların oyuna başlamak için kendilerini beklemiş olması.
8 favorites - -
ankaradaki goethe enstitüsü almanca kurs başvurusu kuyruğunda-bilen bilir mahşer yeri gibi oluyor-sıra numarasıyla içeri girdikten sonra-tekrar ediyorum 300-400 kişilerden bahsediyoruz-kayıt bürosuna çağrılmak için, konferans salonunda beklerken, bir ablanın güvenlik görevlisine "daha ne kadar bekleriz" diye sorması, onun da sıra numarasına göre aldıklarını söylemesi, kızın da sinirli bir hareketle " ama benim işim gücüm var, hastalarım beni bekliyor " deyip saatini filan göstermesi. güvenliğin de gayet sakin "buradaki herkesin işi gücü var, iş bulma kurumu değil ki burası" demesi, ablanın o sinirle çıkıp gitmesi. ortamlarda hekim olduğunu vurgulamak da gerçekten çok etkili bir yöntem. evet ablam tek sen hekimsin, tek senin hastan var, hatta tek senin işin var. *
edit: hanımefendinin hekim olduğunu ben uydurmuyorum, cümlenin bir kısmında "e doktorum ben, hastalarım ne olacak "diye güvenliğe sorma bölümü de var. olay; hekim düşmanlığı değil, o kuyruktaki çoğu insanın-bir kısmı öğrenci- hekim, hemşire, mühendis olmaları, çünkü konu zaten "almanca kursu". sorun bunu dile getirme biçimi.
28 favorites - -
tam bu başlığa uygun bir hikayem var. çocuktuk. anneannemin komşusuna misafirliğe gitmiştik. bunlar almanya"dan emekli olmuş çocukları olmamış bi karı kocaydı. kadın bütün komşularına birer tane çay bardağı bırakmış ve o geldiğinde mutlaka o bardaktan çay içeceğini söylemiş bir kadındı. neyse bu tuhaf insanlarla ne işimiz vardı bilmiyorum ama gittik işte. kadın ortaya biraz kuruyemiş çıkardı. buyrun diyerek ikram etti. anneannem de nazikçe tesekkür ederiz siz de buyrun deyince kocası olan kazma diyim, biz hep yiyoruz, görmedikler yesin diye cevap vermişti. çocuk halimle bir tane çekirdek bile yemediğimi hatırlıyorum. belleğimde en görgüsüz hareketlerden birj olarak yer etti bu olay.

edit: cümle düzeltildi.
67 favorites - -
bir aile dostumuzun gayet sıradan normal olan çocuğunu tableti açıp kapatıp oyun oynayabilmesi sebebi ile elon musk olarak satması. üç lafından birisi oğlunun nasıl zeki olduğuydu. gururla da bunu ben yaptım şişmeleri falan öğk. daha sonrasında çocuğunu karısını terk edip gitti bu adam swh. çocuk tableti mi açamadı artık ne olduysa..
1 favorites - -
bu nasıl bi görgüsüzlük denilcek bi olay :):) ev tekstili satan bi magazada calışıyorum işimde daha 1 yıl oldu komşu esnaflarla kanka olmuşum herkes tanıyo biliyo muhabbet cereyanı on numara.
bu esnaf patronlar ramazanda çalışanlara arastada kim var kim yok iftar düzenliyo toplu şekilde. neyse masalar kuruldu yemekler dağıldı herkese yemek yetmedi bi esnafa ailesine hiç yemek gitmemiş adamlar aç aç iftar brklediler. neyse bizim dükkanda çalışan bi abi var bana yardımcı olsun diuye alınmış birisi neyse baktım bu abimiz 3. 4. tabldot yemeğe koşuyo.
lan dedim insan aç olur da 1 tane yersin doymadın mı evine gidersin az bi de evde yersin. brlki iftar yapmayan insanlar var yemek gelmeyen insanlar var.
1 favorites - -
yıllar yıllar önce staj yaptığım yerdeki abinin okulunu ve 'yüksek mühendis' ünvanını ısrarla bold yazdırması ve bunu birkaç kere kontrol etmesi.
1 favorites - -
pijamalarını giymiş yatacakken takı setiyle uyuduğunu gördüğüm bir yenge ekolü.

evet şıkır şıkır takıları takmış,pijamaları da üzerinde. müthişti be. kimler o kocanın yerinde olmak istemezdi ki.
4 favorites - -
üniversite yıllarında bir arkadaşla beraber otobüsle şehirler arası yolculuk yapıyorduk, 3-4 numarada oturuyorduk.

bir ara şoför radyo-teybi açtı, fantezi müzik gibi bir şey çalıyordu. tüm otobüse dinletmeye başladı.

arkadaş "dur şunu vereyim de çalsın" diye walkman'indeki kaseti çıkarıp şoföre uzattı. hangi türdü, kimindi hatırlamıyorum ama; şoför kasedi aldı, önüne arkasına baktı, sonra sol yanındaki sürgülü camı açtı ve kasedi seyir halindeki otobüsten dışarıya fırlattı. sonra da sigarasından bir fırt çekip hiçbir şey olmamış gibi otobüsünü sürmeye ve müziğini dinlemeye devam etti.
24 favorites - -
Previous / Next (3) - Last Page (13)