bütün iyi çayları yurt dışına gönderdiklerinden midir nedir bilmiyorum ama artık aldığım çayların hiçbiri keyif vermiyor. ne çay tadı var ne çay kokusu, marketlerdeki bütün markaları denedim, tomurcuk çay falan hepsi aynı..
bu bana biraz abartılı geldi.
al bunu keyif çayı iç.
çaykur 42 no tirebolu mavi paket çok iyi çay hakkını yemeyin yahu...
çay biraz şans işidir. bugün aldığınız güzel bi marka 2 ay sonra alırsınız güzel olmaz. bir sonraki partide dikkat etmemişlerdir, kart kesilmiş yaprakları dahil etmişlerdir vs.
çaykur’un siyah paketli
altınbaş çayı genelde iyidir.
bu x ve y kuşağının nostalji özleminden de gına geldi. o iyi çayları içtiniz de ne oldu? leş gibi bir z kuşağı doğurdunuz.
... maalesef geldiğimiz nokta bu, sadece 500 gr lık altınbaş veya çayçiçeğiyle devam diyorum.
(bkz:
hopa çay)
1 hafta evvel aldım. çay o kadar güzel ki, şekeri bıraktırdı.
yerli üretim çaylarda kalite odaklı değil, fiyat odaklı bir çay üretimi olduğu için kaliteden ödün veriliyor. mevcut yüksek kapasiteli ve tabiri caizse odunun işlendiği çaylardan kalite beklemek malesef hayalcilik. butik ölçekli üretimle kalite sağlanabilir, ama bunu yapacak, proses-kalite ilişkisinden anlayacak doğru düzgün adam da yok piyasada. bunlara bir de kalite talep etmeyen, ne versek içiyiler denilen tüketici eklendiğinde daha iyisini bulmak zor.
sonuna kadar katıldığım önermedir. denemek için aldığım çaylar en az 3 kilo. atılmayı bekliyor resmen çöp. tirebolu 42 hikaye diyenler çay'ın tadını unutmuşlar. hele hel teneke kutuda satılan tomurcuk çayları resmen saman.