hic olmadigi kadar, 24-25 sezonunda galatasaray'in basinda olmasini ve mourinho ile bir duelloya girmek istediginden o kadar eminim ki.

tarih bunu yazamayacak maalesef.

aşağıdaki tarifi de görece güzel olan besin.

görece 60-70gr yulaf ezmesi gerekiyor. derin bir kasede küçükse 2, büyükse 1 adet muzu biraz eziyoruz. hafif ezilince üzerine biraz süt ve biraz tahin ekleyip biraz daha eziyoruz. yeterince kıvam alınca süt ve tahin eklemesi yapıyoruz tekrardan. artık son aşamada yulafı eklemek kalıyor. iyice karıştırıp 1 saat dolapta bekletince harika bir tatlı oluyor.

25.000 tl + çikolata

açılın yer hizmetleri memuru geldi.

öncelikle çok uçağın inip kalktığı ve personellerin canının çıktığı bir havalimanında çalışıyorum. haliyle buna benzer çok olayla karşılaştığım olmuştur.

pegasus ve sunexpress alenen ya da gizli de olsa bir rekabet içerisindeler. daha doğrusu pegasus sunexpress ile rekabet halinde ancak sunexpress'in bu pek umrunda değil gibi. bu kısım öznel bir yorumdur bu arada.

haliyle rekabet içerisinde olan iki şirketin birbirine benzer uygulamaları oluyor genelde. sunexpress uçaklarına daha aşina olduğum için örneği sunexpress üzerinden vereceğim.

sunexpress'in sunlight adında bir paketi var. bu bileti aldığınızda kabin boy bile olsa çekçekli bagaj getiremiyorsunuz check-in deskine. bu biletle sadece sırt çantasıyla uçmak zorundasınız ve bu çantanın maksimum ağırlığı 4kg olmak zorunda. e bu sınırlamalara göre normal biletten çok çok daha düşük bir bedel ödeyerek uçabiliyorsunuz. bundan haberi olmayan çok yolcuyla karşılaştım. ucuz bilet diye adına ve muhteviyatına bakmadan bileti alıp alana gelmiş. check-in deske gelse durumdan haberi olacak ve 30 euro fark ödeyecekken, online check-in yapıp kabin boy bagajı ile boardinge gelip 80 euro farkı ödemek zorunda kalabiliyor yolcular. tabii bu para için de çok kavgaya şahit oldum. ya bagajı bıraktılar, ya tutarı ödeyip uçtular, ya da tahmin ettiğiniz gibi uçamadılar. sadece bizimkiler değil, alman yolcular arasından da sunlight bileti bilmeyen ve alanlar çıkabiliyor.

pegasus'un bagaj hakkı kuralları da buna benzer şekilde. şimdi inceledim, pegasus da light bilet satıyormuş.

ilgili yolcu konusunu tam anlatmadığı için bilemeyiz fakat bagaj/çanta ile uçamazsınız tarzı bir uyarıya maruz kaldığı için büyük ihtimalle light bilet satın aldı. böylelikle pegasus'un buna bir yaptırım uygulaması normal. sonuçta her havayolu şirketi, biletlerini satarken muhteviyatlarını resmi sitelerinde detaylı bir şekilde anlatıyor. anlatmak zorunda.

buradan bir rezalet çıkmayabilir.

(bkz: merdiven altı terapi)

bunlardan ayakkabilik alma gafletinde bulunduk. siparisi olusturdugumuz tarihte yaz henuz bitmemisti. geldigimiz su noktada gotumuz donuyor ama ayakkabilik hala yok. yerinde yeller esiyor.

2600tl'ye ikea'dan bir ayakkabilik alsam daha mutlu olurdum. esim her gun arayip son durumunu soruyor. neredeyse 2 ay oldu. 30 is gunu icinde gelir diye mal satip insanlari magdur etmenin bir karsiligi olmali. 3 4 kez teslim tarihi degistirilmesinin bir bedeli olmali. bu bedel de her firsatta evkur'dan alisveris yapacak olanlara bu olayi anlatmaktir.

bana da ders olsun. sayfalarca aksayan teslimat tarihi icerikli memnuniyetsiz entryler varken ben neden bu basliga ugramadim, kendime kiziyorum.

t: musterilerinden pesin para alip teslimat tarihini surekli degistiren firma.

edit 1: evkur ile ilgili pismanliklar silsilesi devam ediyor. yilbasindan once, tam 27 aralikta gelip montajini yaptilar. ancak ayakkabilikta mevcut olan cekmecenin raylari egri bugru geldigi icin montajini yapan iki kisi bunun icin tekrar gelecegiz dedi. ayrica ayakkabiligin muhteviyatinda bulunan dolaplarin kulplari da gelmemisti. tum bunlar icin tekrar geleceklerini beyan edip bir de tarih verdiler montaji yapan kisiler. mesela 20 ocak'a kadar geliriz gibi...

ocak subat gecti... mart'in 18'inde cekmecenin raylarini yapmak ve tum kulplari takmak icin tekrar geldiler. yalniz adamlari getirene kadar sayisiz telefon gorusmesi yapildi. biz 10 aradiysak 1 arandik bu surecte. hic aramasak aranmayacagimiza adim gibi eminim.

neyse, 18'inde geldiklerinde de ayakkabiligi ureten mobilya sirketi bambaska bir kulp gondermis. kafamiz yine atti. ama tabii montaji yapan adamlara ne diyeceksin ki... adamlar da mahcup oldular bambaska ve dandik bir kulp cikinca.

ezcumle, ekim 2023'te verdigimiz ayakkabilik siparisini hala tamamlayamamis bir evkur rezaletinden bahsetmis oldum bu editte.

bir daha ki editin cok kisa surede gelmesini umuyorum.

evkur'un internet alisverisini kimseye tavsiye etmiyorum. ozellikle mobilya alacaksaniz fiziki bir sekilde gorup, ayni hafta getirip monte edebilecegini garanti eden bir yer olmali.

az evvel antalya'da kaldırım üzerine tezgah açmış bir esnaftan tanesini 150'ye aldığım meyve.

bu ülkede karpuz hiç bu kadar pahalı olmamıştı herhalde. ulan bu meyve öyle bir meyve ki, biraz içi geçince atlar eşekler yiyor. 150 nedir amk?

önce dizinin ismini, sonra da fragmanında imamı görünce kurtlar vadisi'nin spin off u sandım.

öyle olsaydı fena troll olurdu galiba.

+ aman gel ye bir lokmadan bir şey olmaz.
- yok sağol ben yemeyeceğim.
+ aaa olur mu öyle şey ya
- olur olur siz yiyin hadi afiyet olsun
+ olmaz hadi gel ye, en azından tadına bak.

beni bu beslenme düzeninin ilk birkaç gününde yaşadığım açlık değil, bu muhabbetler yoruyor amk.

geleneksel tıraş ya da ıslak tıraş diye de tabir edilen şekliyle neredeyse 2 yıllık tıraş olayını hallettim.

2021'in kasım ayında edwin jagger de89 sipariş etmiştim - 400 tl
yine aynı ay içerisinde 100lü euromax isimli yaprak jilet sipariş ettim - 45 tl
bu yaprak jileti, birçok denemeden sonra cildime daha uygun bulduğum için kullanıyorum.

bu arada oha ne bu paralar diye soranlar olabilir. bu paraları sadece giriş aşamasında harcıyorsunuz. özellikle makineye harcayacağınız paraya acımayın derim. sonuçta iyi bakarsanız ömürlük. geriye tamamlamak için jilet ve sabunu kalıyor.

sabun olarak da arko'nun stick sabunu iş görüyor. bazen tek, bazen de keyfime göre iki perdah tıraş olup çıkıyorum evden.

kullanıcılar arasında illa ki farklılık gösteriyordur ancak ben yıllar boyu mach 3 serisi kullanmış, bazen de 5li bıçak tercih etmiş bir bireyim. ancak geleneksel tıraş ile tanışmadan evvel marketlerdeki kampanyaları kovalıyormuşum, onu anladım. mach 3 kullandığım süreçte de batıktan ve sivilceden eksik olmuyordu boynum. şimdi pürüzsüz bir yüz cildim var.

en nihayetinde almayın, kullanmayın demek olmaz tabii ancak yine de tıraşı bir de bu şekilde deneyin derim.