murat bardakçı erhan afyoncunun elde ettiklerini görünce nasıl kudurduysa artık aynı taktiği uyguluyor :)
çoğunluğu yardıma muhtaç hale gelmiş halkın, yardıma alıştıranlara oy vermemeye başlamasını nankörlük olarak gören yazarın yaptığı suçlamadır.
ne desek boş...
yazının özeti: camiler yapıldı, halk açlıktan geberse de olur,akype oy atın.
murat'ın harika yaladığı bir yazı olmuş. ahmet ile yarışır. kendilerine başarılar diliyorum.
ekonomi yerle bir, halk ete dahi ulaşamaz hale gelmiş, iki kişi çalışıp yıllarca her ay birikim yapsa dahi bir ev bir araba alamaz haldeyken, bırakın bunu yazın güzel bir tatil bile ulaşılamaz noktalara varmışken, sınırlarımız korunmazken ve milyonlarca göçmen şehirlerimizde cirit atarken, orta sınıf yok olma noktasına gelmiş ve ağır vergiler altında ezilirken, yargı ve kamu kurumları bir zümrenin tekelindeyken, bakın size özgürlük sağladık deyip 2023 yılında bizi ekşiye ve twittera vpn le girmek zorunda bırakan, terörle bağlantılı ve bağnaz oluşumlarla ittifak kuran bir isme oy vermeyeceğim diye nankör ilan ediliyorsam evet ben nankörüm. oyumu kendilerine vermemem için daha pek çok sebep sayarım. insanda biraz vicdan olmalı.
churchill örneğinde nankörlük anlaşılabilir de bizim halimiz başka bir hal murat bey. herkesin ifade özgürlüğü var, böyle bir benzetme yapma hakkına saygı duyarım ama bence başarısız bir kıyaslama olmuş. dediğiniz durum anca atatürk için geçerli olabilirdi ki olmadı. bence çok güçsüz bir şekilde desteklemişsiniz argümanınızı, sizin adınıza üzüldüm
herkes görmek istediğini görüyor, bakmak istediği yerden bakıyor. murat bardakçı besbelli mevcut iktidara yaranmak için bu açıdan bakıyor.
bu açıdan bakarsak evet bu üç isimde (babacan, davutoğlu, karamollaoğlu ) nankördür. babacan ve davutoğlu'nun bakış açısından bakarsak, erdoğan'ın yola beraber çıktığı dava arkadaşları gül, babacan ve davutoğlu'nu yolda bulduklarıyla değişmesi de nankörlüktür. peki erdoğan ile bahçelinin birbirine ettiği onca hakaretten sonra şimdi birbirlerini överek aynı çatı altında seçime gitmesini hangi kelime karşılıyor. kime vurmak istiyorsam o açıdan bakıp bir sürü şey türetebilirim.
biraz daha iktidara yaranmak istiyorsa tavsiye vereyim. sivas madımak olaylarının sorumlusu olarak gösterilen dönemin sivas belediye başkanının kemal kılıçdaroğlu'nun aynı ittifak içinde olmasını da kaşırsan daha etkili olursun.
velhasıl kelam siyasiler için menfaatler söz konusu olduğunda dava da biter ülkü de biter. bu kavramlar sadece kitleleri sürüklemek için siyaseten kullanılır.
bu kavramlar üzerinden birilerini nankör ilan eden murat bardakçı gazetecilik, köşe yazarlığı değil alenen siyaset yapmaktadır.
birilerini memnun etmek için başka ne yapalım? domalalım mı?
asıl nankörlük sinan ateş'in ölümününe ses çıkarmayanlara sebep olanlara ve katillerini koruyanlara ses etmeyip kendi ikbali için sağa sola yalakalık yapanların yaptığıdır.
geçenlerde " kızılaya günahımı vermem" dedikten sonra rejimden tepki gördü muhtemelen, diyetini sunuyordur.
murat bardakçı doğruları yazmış. muhafazakar kesimin ayasofya’nın açılması, başörtüsü yasağının kaldırılması gibi büyük amaçları vardı. 2000’lerin ortalarında bunlar hayal bile edilemiyordu. bunların hepsi ak parti tarafından yerine getirildi. muhafazakarların amaçladığı veya hayal ettiği neredeyse her şey yerine getirildi.
fakat diğer bütün kesimler gibi muhafazakarlar da ak partiyi temelde ekonomi üzerinden eleştiriyor. çünkü onlar da şuanki kötü ekonomiden çok etkilendi.
karamollaoğlu da ibadete açılan ayasofya’yı yeniden açacağız diye saçmalamak yerine kötü olan ekonomiden bahsetmeli.