bir kaynakla gerçekliğine dair olumlu şeyler düşünebileceğimiz söz.
".. şimdi size bir yunan tarihçi,
yannis kordatos 'dan alıntı yapmak istiyorum, eserin adı
ta teleutaia chronia tis byzantinis autokratorias, eser istanbul'da bizanslıların nasıl batılılardan bıktıklarına, baskılarına dayanamadıklarına örnektir;
".. (istanbul'la ilgili o dönem) önemli bir kehanete göre, düşman (türkleri kastediyor) istanbul'a girecek ve konstantinos sütunu'na vardığında halk ayaklanıp onları kovalayacak. ikinci kehanete göre, okçulukta usta bir millet istanbul'un limanını ele geçirip rumları bozguna uğratacak. üçüncü kehanete göre ise, türklerde osman bey soyundan yedinci padişah iktidar olduğunda bizans'ta da paleologoslar hanedanı'nın yedinci imparatoru başa geçecek, istanbul türkler tarafından zaptoluna-cak ve paleologoslar hanedanı yok olacaktı. böylece fatih sultan mehmed padişah olduğunda halk kiliselere koşup haç çıkarmaya ve imparatorluğu koruması için tanrı'ya dua etmeye başladı. fatih sultan mehmed yedinci osmanlı padişahı, bizans imparatoru konstantinos paleologos da paleologoslar hanedanı'nın yedinci üyesiydi.
macaristan 'da, yaşlı bir bizanslı alimin yaptığı kehanet ise her şeye tuz biber ekiyordu. bu kehanete göre, -buraya dikkat- bizans türklerin eline düşüp istanbul yerle bir edilirse, rumlar iyi gün göreceklerdi.
halk kitlelerinde, başka bir efendinin gelip bizans'ta yönetimi alması gerektiği düşüncesi tabii ki -gerekliliğe dikkat!-, sadece kehanetlerle perçinlenmemişti. bu propagandayı kuvvetlendiren önemli siyasi gelişmeler de vardı.
bulgaristan metropoliti mihail, 12. yüzyılda imparator komnenos'a gönderdiği yazıda, öteki fikirlerinin yanı sıra, istanbul'u latinlerden çok daha iyi karakterdeki türklerin almasının daha iyi olacağını açıkça beyan etmekten çekinmiyordu." ne kadar açık değil mi? eli kılıç tutan müslümanları,papa i.s. 2006 'da böylesi barbarlıkla suçlarken müslümanları, ben entiride evvela türkler açısından haçlı seferleri 'ni değerlendiren bir siteden haçlı saldırılarının dökümünü yaptım, ardından bizzat yunan tarihçi ve mihail'den size bu alıntıları sundum; devam edelim efendim; mihail bakınız neler demiş;
"..dinimizden olmayanların idaresinde, bugüne kadar aynı dinden olduğumuz italyanlardan gördüğümüz zararın bir zerresini dahi görmedik. önümüzdeki büyük tehlikeyi fark ederek italyanların yerine türklerin egemenliğini tercih etmemiz gerektiğini belirtmek isterim. tanrı' nın buna razı olacağına inanıyorum." (zambelios, bizans araştırmaları, atina, 1857)
çok net değil mi?
bakınız durum neydi; ".. bizans'ta geniş halk kitleleri, istanbul'un kaybının, tanrının yüce takdiri olduğuna artık kendilerini inandırmışlardı. taşradaki feodal yöneticiler (özellikle rahipler ve tekfurlar), türklerin gelişinden başka kurtuluş olmadığını görüyorlardı. latinlere (frenklere) gelince, onların adını bile duymak istemiyorlardı. haçlı seferleri sırasında ne kadar açgözlü ve soyguncu olduklarını görmüşlerdi. bu sebeple latinlerden azrail'den korkar gibi korkuyor ve nefret ediyorlardı.
bu toplumsal gerçekler bir bakıma yenilginin şartlarını da hazırladı. bütün halk, ancak yeni bir devlet egemenliğinde tefeciler, ağır vergiler, baskılar, yabancı istilaları, savaş maceraları ve soygunlardan kurtulacağına inanıyordu.
güçlü sınıflar ise sadece kehanetlerle yetinmiyor, latinlerin yeni bir haçlı seferini önlemek için bu yönde siyasi temaslar da yapıyorlardı."
not: yukarıdaki alıntıyı
#10046268 no'lu entirimden yaptım.