and you are young and life is long, and there is time to kill today
and then one day you find ten years have got behind you
no one told you when to run, you missed the starting gun
meth kullanan herkesin sonunda varacağı haldir kendisinin hali. çevrenizde varsa meth kullanıcısı bilirsiniz. geri dönüşü de olmayan bi nokta bu. yani artık bıraksa dahi kalıcı bir paranoya hali ve herkesin kendisine komplo kurduğu düşüncesiyle hayatlarına devam ediyor bu insanlar. ve hepsinin konuşma şekli v.s. birbiriyle aynı.
bir insanın çok fazla konuşup, konuları daldan dala atlatıp, herkesin kendisine karşı bi oyun oynadığı gibi paranoya hallerinde görürseniz bilinki bu meth kullanıcısıdır. acayip acayip alakasız şeyleri kendi komplo teorilerine kanıt olduğu inancıyla kafalarında birleştiriyorlar. mesela sokakta yürüyen biriyle gayri ihtiyari göz göze gelince bile karşıdaki kişinin bakışından bi anlam çıkarıp "o da bu oyunun bi parçası, o da onlardan" gibi bir sonuca vararak düşmanlaştırabiliyorlar. hayatları hayali düşmanlarla mücadele halinde geçiyor. çok yazık.
meth'den uzak durun.
hiç hesapta yokken wd-40 almakla sonuçlanan heyecandır.
yaptığı terbiyesizlik ve suçtur da konunun vatan evladı, ay-yıldızlı milli forma, milliyet v.b. ile hiçbir alakası yoktur.
bi skandalı patlayınca, bayrak, ezan, devlet edebiyatıyla işin içinde çıkmaya çalışmaya benziyor bu tip yaklaşımlar. ne alakası var konunun ay-yıldızlı milli formayla amk. aptal mısınız nesiniz yaa?
koskoca türkiye cumhuriyetinde haddini bildirecek bir kurum var ismi pfdk ve ceza vererek haddini bildirdi. adam sanki türklükle ilgili bi şey demiş veya bi eylem yapmış gibi lafı kıvırıp, çevirip götünüzden anlamaya ne meraklısınız. bu kadar mağdur olmaya teşne bi memleket daha var mı dünya üzerinde acaba merak ediyorum.
işin daha kötüsü, lafı götünüzden anlamayıp operasyon çekmek için götünüzden anlamış gibi de yapıyorsunuz bazen ki bu aptallık değil, orospu çocukluğu oluyor. o daha vahim.
not: konunun salvatore foti ile alakası yoktur. işbu entry algı ve muhakeme mekanizması eleştirisi içermektedir.
ön not: fenerbahçe
hiçbir takımın taraftarı tanımadığı etmediği, yalnızca ekranlarda gördüğü bir takım kulüp başkanlarına kefil olup, bizim takım pirüpak diyebilecek kadar aptal oğlu aptal olmamalı.
ben bir fenerbahçeli olarak "aziz yıldırım asla böyle işlere girmez." nasıl diyebilirim ki amk? asıl sorun bu konunun doğruluğu, yanlışlığı ya da dozu falan değil. asıl konu yalnızca fenerbahçe özelinde yapılmaya çalışılmış bir operasyon. temiz futbol için genel bi operasyon yapılsa ve herkesin hakkı teslim edilip adalet yerini bulsa kimsenin zaten herhangi bir şeye gık diyecek yüzü olmaz.
gerçi mal sürüsü taraftar, siz daha çok yapmışsınız falan diye birbirini yer utanıp sıkılmadan o ayrı konu.
hukuk nezdinde kapatılmış bir dosya için kalkıp şike yapıldı da diyemem ama türkiye'de her türlü dosyanın kapatıldığını gördük bugüne kadar. burada temel mesele ekrem imamoğlu davasında da olduğu gibi, sistemin paçalarından bok akarken gidip bir kişiyi tutup hadi seni şimdi yargılıyoruz dediğinde bunun adı adalet dağıtma değil operasyon çekme oluyor.
diğer yandan gırtlağına kadar boka batmış bir adalet sisteminin de vereceği hüküm ya da beraat kararının da kamu nezdinde hiçbir karşılığı olmamalı. adaleti verecek kuruma veya otoriteye güven olmadığı sürece her türlü karar, her zaman tartışmaya açık olacaktır ve tatmin duygusu yaratmayacaktır.
dolayısıyla, bir takım iç hesaplaşma sonucu bu operasyon fenerbahçe'ye yapıldı. galatasaray'a yapılsa ya da beşiktaş'a hadi onu geçtim küme düşme mücadelesi veren herhangi bir takıma, alt liglere yapılsa diyebilir misiniz ki "buralarda hiçbir şekilde teşvik, parayla hakem bağlama, bahis işleri nedeniyle ayarlanmış sonuçlu maçlar v.s. asla yoktur. benim takımım bu işlere girmez."? diyememelisiniz. dursun özbek, adnan polat, aziz yıldırım, fikret orman, yıldırım demirören v.s. v.s. çok güvendiğiniz, adaleti, ahlakı ve dürüstlüğüyle tanıdığımız insanlar mı?
ya başkanları da geçiyorum hatta. sistemin kendisi yürekten inandığınız bi sistem mi? ya da kendinize dönüp baktığınızda temiz ve adil bir lig istiyor musunuz gerçekten? herkese ve her kuruma bi temizlik yapılmasını desteklemedikçe, iğneyi karşıya batırmaya çalışırken çuvaldızı kendi camianıza saplamadıkça, dönüp kendi ellerimiz temiz mi acaba diye düşünmedikçe bu tip dosyalar bir yerlerde üstü örtülüp unutturulmaya çalışılacak ve taraftar sabahtan akşama kadar birbirine şikeci, fetöcü, yarakçı, kürekçi diyip duracak. taraftar dahil herkesin işine gelen de bu zaten.
bu kamplaşma herkesin hoşuna gidiyor gibi. sistemin bir dişlisi oldu artık bu fay hattı. bu para ediyor aynı zamanda.
ezcümle, aklıselim normal futbol izleyicisine sesleniyorum. hakim olamayacağınız kadar girift ve detaylı bu tip işler hakkında yargıya varıp ve hiç tanımadığınız etmediğiniz bi takım adamların havariliğini yapıp boşa kendi haysiyetinize ve akıl sağlığınıza saygısızlık etmeyin. maçınızı izleyin, bu sadece bir entertainment bunu akıldan çıkarmayın.
sevgiler...
daha önce osuruğuyla haftalarca ekşi gündeminde kalan avukatın bu kez sıçması hadisesi
şirketi dediğiniz yemeksepeti ise, yemeksepeti nevzat aydın'ın değil
cahil birisi. kendi siyasi görüşünün dahi ne olduğunu pek bilmiyor. kavramlar ve akımlar hakkında kafasında bazı fikirler var ama iki, üç kelimeden öteye pek gitmiyor gibi. dolayısıyla ortak konuşma zemini bulamadım. fundamental eksik yani
cebinde bokla gezip, boji'ye iftira atan kişi bu. bilginize
konu imamoğlu'nun masumiyetiyle alakalı değildir. yargı mekanizmasına ve adalete güvenin olmadığı yerde herkes potansiyel suçlu ve masumdur. masumlar suçlu, suçlular masum gösterilebilir. adalet eşitlik ilkesinde tecelli ediyor olsa, kimse bu soruşturmayı garipsemez zaten. "aaa rezilliğe bak, yazıklar olsun." der çıkar herkes işin içinden.
ama bu operasyon böyle bir zamanda ekrem imamoğlu'na yapılıyorsa, 23 yılda hiçbir akp'li belediyeye herhangi bir soruşturma açılmadıysa, köküne kadar siyasidir yargılama.
en son bu olduğunda, tsk'nın paşalarından özür dilediniz. olan içerde hayatını kaybedenlere, kuddusi okkır'a, ali tatar'a oldu.
yine yap, yine kaybet. verdiğiniz oyun vebali yok sanıyorsunuz, geceleri de çok rahat uyuyorsunuz ya bunu oyun zannedip. en çok buna şaşırıyorum.