kimsenin duymadığı ama sizi bir süreliğine sağır eden bi çıt sesi. o saatten sonra asla aynı sesten tekrar etkilenmezsiniz, bu iyi yanı :)
derin bir nefes alıp yavaş yavaş verince çıkan ses. kafa da biraz yana yatıyor bu esnada. mal mal boşluğa bakıyorsun.
“kalbinin derinliklerinde bir şey kırıldı, ama bu bir ses değildi; bir sessizlikti, içe çöken bir yankı.”
virginia woolf –
mrs. dalloway
onu bilmem de ar damarım çatladığında anlamıştım ben hahjsjs
benim böyle bi kaç, üç beş, sekiz on kere falan çok sağlam kalbim kırıldı. ben dışarıdan duydum sesi. böyle aniden kırılan tahta parçası gibi. belki kemik kırılması gibidir de. hiçbir yerimi kırmadım hayatımda o yüzden bilemiyorum. duydum yani kulağımla. buna yemin edebilirim ama ispatlayamam. acı konusuna hiç girmeyelim zaten.
bende ses çıkmıyor da göğüs kafesimin birleştiği noktada bir titreşim hissediyorum, karıncalanma gibi de değil ama sanki anlık bir elektrik geçiyor.
çok kötü bir his gerçekten..
ses değil yüzüklerin efendisi 1. filminin giriş sahnesi çalıyor. the world has changed.... diye başlıyor
senin de amkoyim, diye bi ses geliyor göğsümden istemsizce.