johann sebastian bach vs ludwig van beethoven
Next (2) - Last Page (3)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

bach'in niye alemin en buyugu oldugunu evrimsel olarak aciklayalim: bach herkesin ustundedir cunku diger buyuk sanatcilarin aksine bach, muzigin (daha genel olarak bati sanatinin) tarihsel gelisimi acisindan gereksiz bir bestecidir, artiktir.

gereksiz iken gelip cocugu koymustur. o nedenle kimseyi karsisina cikartamiyorum.

peki bach neden gereksiz?

soyle bakalim:
beethoven olmasa idi? klasizmden romantizme gecis gerceklesemezdi. yalan! gerceklesirdi ancak bu -modernizm'e gecis gibi- bir kac bestecinin uzerinden daha yumusak olurdu. fransiz devriminden sonra muzigin ayni tinida gitmesi beklenemez.

mozart olmasa idi, baskasi gelip klasizmi uste tasiyacakti. bu belki de beethoven olacak ve beethoven'in romantige sardirmasi gecikecekti. zira mozart gereklidir.

wagner olmasa idi, mahler bruckner gibi ustadlar zaten armoniyi cozeceklerdi. cunku o tarihler itibariyle armoninin cozulmeye baslamasi gerekiyordu. bundan kacis yok.

schoenberg olmasa idi, bile diyemiyorum yanda webern'i var berg'i var zaten cete gibi. biri olmasa digeri modern donusumu tamamlar. tum sanat turleri moderniteye donerken muzik bunun disinda mi kalacak?

peki ya bach olmasa idi? iste bu cok enteresan bir soru zira bach ortama duhul ettiginde barok zaten nihayetine varmaktaydi. bestecilerden (tarihsel evrim geregi) yeni olan bir muzik talep ediliyordu. ortaya cikan burjuvazi'nin kendini daha yakin hissedebilecegi bir muzik. peki bach ne yapti? zerre sallamadan eskiye uzandi. bin yillik muzik formlari ile ugrasti. kendi doneminin bile gerisindeydi. sanat tarihinde bu anlamda tektir. bati sanat anlayisina uymaz. bir tane devrim yapmamis bir adam (kucuk muzikal buluslari bir kenara atiyoruz. burada buyuk, algisal devrimlerden bahsediliyor) gelsin alemin en buyugu olsun. bir sanatci degil, bir zanaatkar gelsin bati muziginin temel taslarindan biri sayilsin. iste bu beklenmedik.

muzik tarihinin buyuk bestecilerinin tarihsel etkisinin grafigini cizersek bu durumu daha net anlariz. can egrisi'ne benzer. ornegin, beethoven en cok 19. yuzyili etkilemistir. ondan sonra etkisi azalir 20. yuzyila gelince soner. wagner de keza. 20. yuzyilin baslarida devam eder lakin ortasinda soner. bunlarin tarihsel etki alani kendi donemleri ile onu takip eden donemden sonra azalir. bir sonra gelen devrimci muzigi degistirdigi icin bir onceki devrimcinin etkisini sondurur. schonberg'e uyarla, aynisini gorursun. peki ya bach?

bach'in grafigi diger buyuk bestecilerin aksine, ters yondedir. kendi donemine etkisi azdir. kendinden sonraki donem ise sadece adini bilir. olumunden seksen yil sonra baslayan grafik, gunumuzde de buyumeye devam eden bir paraboldur.

bach'in muzik tarihinde lego veya puzzle vari bir boslugu doldurma gorevi yoktur. onun etkisi armoniktir, psikolojiktir, sessel balansa dayalidir. wagner'in devrimlerinde bach vardir. ancak beethoven gibi fiziksel degildir, dusunce duzeyindedir. schoenberg'in devrimlerinde bach'in matematigi vardir. wagner bu devrimi hazirlamis ancak gidilecek yolu bach gostermistir. (bkz: 12 ton müziği/@kontra) muzigi, fiziksel ses'ten bile ayridir. farkli seslerden farkli dokular olusturur. bambaska bir dunyadan muzik yapan birinden bahsediyoruz.

tum bati sanatcilari evrimsel baglamdan cikarildiginda biterler. o baglam icin onem arzederler. oysa bach en basta bu baglama uymaz. hatta baglamsal bakildiginda buyuk sayilabilecek pek bir sey sunmaz. o bati sanatinin yarattigi baglamin ustunde eser vererek degisen her donemi etkilemeyi basarmistir.

bach kulturel bir kisa devredir. 17. yuzyildan tum donemlere atlayan elektriktir. hala da carpmaya devam ediyor.

cok ornek var ama vaktim yok. simdilik soyle bisey ile finali yapalim (bkz: laibachkunstderfuge/@kontra)
14 favorites - -
son tahlilde bach siker. neden? cunku son tahlilde bach kim gelirse gelsin (picasso, shakespeare, ibrahim tatlises, hercules, zeus, tanri, arnold, leonardo da vinci, suleyman demirel, barakobama vs..) her daim siger. doganin kurali bu. beto uzulmesin.
6 favorites - -
bach'ta taşlar yerine oturur,
beethoven'da taşlar havaya kalkmaya, uçmaya başlar.
0 favorites - -
beethoven'ın kendisi handel'i tüm zamanların en iyi bestecisi ilan etmiştir. çünkü bach o zamanlar yeterince tanınmıyordu ve fakir olarak ölmüştü.

eh, handel de çok muazzam biri olmasına rağmen, bach'ın handel'den üstün olduğunu klasik müzikle alakalı her insan kabul edecektir. dolayısıyla bu karşılaştırmanın cevabını dolaylı olarak beethoven vermiş oluyor.

şahsi fikrimse dönemleri, enstrümanları, verdikleri eserlerin ağırlıklı türleri farklı olan bu iki tanrıyı karşılaştırmak abesle iştigaldir. bu yüzden iki tanrının da de keyfini sürmek en iyisi derim.
1 favorites - -
sonuçsuzdur.

müzikten anlamam ama benim de söyleyeceklerim var sanat hakkında. efendim bach madem ki bu kadar 'kesin' değerlerle yani matematikle üstünlüğünü koruyor, 'ondan sonra' gelen bir insan nasıl müzik yapacak? mesela bach kapasitesinde (veya leonardo da vinci de denebilir) bir adam var diyelim. müziği ya da resmi bach 'gibi' yaptığı zaman varoluşunu gerçekleştiremez ki! öte yandan yeni bir şeyler yapmaya çalışsa bu sefer bach gibi de olmayacak. netice şu ki, onun yerine bir 'alternatif' sunabiliyorsan belli ölçüde, benim için gerçek sanat ve sanatçı gerçekleşmiş olur. mesela leonardo da vinci mi siker duchamp mı dersen ben bir şey diyemem. dolayısıyla hiçbiri birbirinden üstün değildir.
1 favorites - -
john sebastian bach, hayatının son aşamalarında, piyanonun erken aşamalarıyla tanışmıştır. hatta başta eleştirmiş, sonra eleştirileri doğrultusunda dikkate alınarak yeniden yapılanlarını beğenip, satımında aracı dahi olmuştur.

ludwig van beethoven ise piyano başında yetişmiştir. onun zamanına kadar piyano oturmuştur, pedallar rolünü iyice kapmıştır, hatta 6-7 oktavlık piyanolar bile üretilmiştir. bu bir avantajken, bu adamın da hayatının son aşamasında piyanosundan çıkan sesleri duyamadığı gözardı edilmemelidir.

günümüz klasik müzik bestecilerinin kalemi diyebileceğimiz piyano, birisi için vazgeçilmezken, diğeri için icattır.
1 favorites - -
bach'ın matthaeus passion ve st johannes passion muhtesem eserlerdir. örneğin johannes passion'da "ruht wohl, ihr heiligen gebeine" adındaki bölüm sizi kacarken yakalar. ama beethoven'in onlarin karsisina cikartacagi missa solemnis'i vardir. bu eser ilk 4 bölümde caktirmadan kalbinizin derinliklerinde girer, cesitli mesafeler alır ve son bölümde aniden paramparca eder. o bölümün adı agnus dei'dir. gercekten cok ani geldigi icin insan ne yapacagini sasirir. ondan once muhtemelen dalmisinizdir. oyle bir gerilimdir ki; insanin icindeki bütün karsiki dağları yıkar.
0 favorites - -
2 favorites - -
bach bilir, gösterir; beethoven yaşar, yaşatır.
bach biraz kutsal kitaplar gibidir; beethoven ise romandır, şiirdir... edebiyattır.
bach'a saygı duyarım, çok sevdiğim eserleri vardır; ama gönlüm beethoven'ledir. insan olmayı, insanlığı, onunla daha kuvvetli hissederim.
0 favorites - -
birisi anlamadiginiz dilde konusan ya da yukarilardan-uzaklardan gelen bir ses gibidir; bir seyler soyler ama tam olarak ne dedigini bir insan olarak tam anlayamazsiniz;
digeri ise yaninizda konusan bir dostunuz, arkadasiniz gibidir; soyledigi her sey anlasilir, ama hicbir zaman onun gibi ifade edemeyeceginizi bilir, sadece dinlemekle yetinirsiniz.

kisacasi ikisi de ulasilmazdir, birisi sizden biridir, digeri degil...

birincisi mantikli, kuralci, her seyi bilen, anlayan ve sakin konusan johann sebastian bach'tir; digeri duygusal, isyankar, yogun, derin, cilgin ve haykiran dostunuz ludwig...

edit 1: belli bir sureden sonra bu entry'i genisletmem gerektigini hissettim. yavas yavas tanrisal ogelerden, insan ogesine dogru seyahat ettigimi anlamaya basladim. insani sig sekilde hissettiren birilerinin uzaginda, tanrisal ve matematiksel mukemmelligi yansitan bach elbette his ve duygulari anlatmakta; ancak bunu yaparken bir insanin yasadigi zitliklari, cilginliklari, en onemlisi caresizlikleri ludwig kadar iyi yansitamamakta, evet! beethoven, baska sanatlardaki baska ornekler gibi avcunun icine aliyor insani, bazi parcalarin sonunda basin sallanirken buluyorsun kendini, bazilarinda kaskati kesilmis. buyuk konusmak ve genelleme yapmak yanlis ama bu kadar beyinsel ve duygusal derine inebilen baska bir canli var midir muzikte, bilemiyorum, varsa da cok sey kaciriyorum.

muzik bir mors alfabesi gibi beethoven'dan sonra dusuncelerim cercevesinde; bir kod ve bu, karsindaki anladigi kadar var. karsidaki ise hemen hemen senin yasadiklarinin aynisini yasarsa bunlari algilayacak gibi gorunse de, temel cerceveler icinde bu kodu dogru yazanlarin karsiya vermek istedigi seyleri verdigini gosteriyor beethoven. ve belki bu kod, bu sifre, evrendeki en evrensel, en dogrudan, en derin, en etkili yontem, mamafih degeri olculemez, bulunamaz, insan her an icinde bunu yasamali ve bilmeli...
1 favorites - -
Next (2) - Last Page (3)