ii. abdülhamit'in latin alfabesi taraftarı olması

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

ben demiyorum tarih diyor. tarihçi ilber ortaylı, gazi mustafa kemal atatürk adlı kitabının 350. sayfasında şöyle demekte:

"18. asır sonunda latife sultan ve ressam melling'in latin harfleriyle türkçe mektuplaştığı biliniyor. bazı avrupalı yazarların türkçe öğretmek için kaleme aldığı latin harfli türkçe kitaplar da vardır. latin harflerinin kendini gizleyen bir taraftarı da sultan ii. abdülhamid'dir. ona göre 'halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir.' sultan abdülhamid, 'belki bu işi kolaylaştırmak için latin alfabesini kabul etmek yerinde olur' demektedir. "

ee, aklın yolu bir. olumlu-olumsuz yanlarına karşın birilerinin antisemitist trt dizilerinde göstermeye çalıştığının aksine osmanlı padişahları şimdiki doblo moto fanclub üyelerinin tahayyülünün çok ötesindedir. zaten ben hep derim ki bir insana neden latin alfabesine geçmenin zorunlu olduğunu anlatmak istiyorsanız o insana osmanlıca, bir başka deyişle arap harfli eski alfabemizle okumayı öğretin. eski alfabemizde bir okuma güçlüğü olup kelimeleri tek başına okuyabilmek maalesef öyle mümkün değildi. ekseriyetle cümlenin bağlamından kelimenin okunuşunu çıkarmanız gerekiyordu. sırf bu sebeple pek çok yer adı ve özel adın o günkü tam olarak okunuşunu bugün bile bilmiyoruz. bu sebepten zaten 19. yüzyıldan beri bu alfabe meselesi osmanlı'da tartışılıyordu. azerbaycan bizden önce davrandı bu işte. çünkü aynı zorluğu kendileri de çekiyordu. yani birilerinin sandığı gibi öyle bir gecede sırf atatürk'ün keyfi öyle istedi diye olmadı bu işler.
20 favorites - -
0 favorites - -
2. abdulhamit'in eğitime çok önem verdiği bir gerçek.
zaten şunu unutmamak gerekiyor cumhuriyet dönemi gerçekleşen inkılaplar, tanzimattan beridir devam eden türk moderneşmesinin hızlandırılıp sonuçlandırılmasıdır.
1 favorites - -
"ağaç köküyle yaşar, insan da öyle. bizse maziden koptuk istikbale bağlanamadık. türkiye bütün kütüphaneleri yakılan bütün mazisi imha edilen 600 yıllık cerrahi bi ameliyatla içtimai huzuriyetinden koparılıp atılan bedbaht bir ülke. oysa milletin ana vasfı devamlılık. türk milleti... hangi millet? bu millet 10 senede bir değişen hafızasız nesiller amalgamı."

cemil meriç-bu ülke kitabından alıntıdır, uzun zaman olduğu için sayfayı hatırlamıyor ancak kayıtlı bir alıntı olarak kendimde sakladığım için paylaşıyorum.

latin alfabesini destekliyorum ancak osmanlıca harflerin öğrenildikten tam manasıyla aydınlatıldıktan sonra ( çevrilmesi, izahı, mülahazası vs) latin alfabesinin açıklığından faydalanabilirdik. elbette burda bahsini ettiğim şey " latin harflerini kabulün yersizliği" değil, bu kabulle birlikte maziden kendini geri çeken bir türk nesli.

kendisi de büyük bir maarifperver olan ikinci abdülhamit'ten de başka türlüsü beklenmezdi.
0 favorites - -
ii. abdülhâmid latin harfi taraftarı filan değildir, olsa bilinirdi. ilber ortaylı gibiler sürekli niyet okuyorlar. abdülhâmid'in sahih olmayan bir ''defteri''nden hareketle bu iddialar hep ortaya atıla gelmiştir, bu belgelerin tarihî bir kıymet taşımadığı, çünkü başkaları tarafından yazılıp basıldığı zaten ilmî olarak ispatlanmıştır.

ha olsaydı, yalardık mesele değil.
2 favorites - -
ikinci abdülhamid böyle bir şeyi demiş midir dememiş midir bilemem ve fakat ihtimal dahilinde olduğunu söyleyebilirim. uydurma bir hatırattan yola çıkarak böyle bir tespit yapılamaz fakat sadece abdülhamid'in eğitim politikası üzerinden bile bu değerlendirmeyi yapmak mümkün bana göre. fakat mesele bu değil zira 19. yüzyılın sonunda dil hususunda gazetelerde, mecmualarda ve bilumum yayınlarda zaten yüzlerce tartışma yapılmıştır. bunları açıp okursanız latin harflerine geçiş teranesinin cumhuriyet döneminde keşfedilmediğini görürsünüz. bunun için abdülhamid üzerinden bir tartışma üretmeye gerek yok, bir kere de araçsallaştırmadan bir şeyler söylemeyi deneyin. sonuç olarak, yanlış ortam, yanlış başlık, yanlış kaynak. olmamış bu.
2 favorites - -
maslak kasrinda abdulhamit'in yatak başında ve seranin yanındaki ziyarete kapalı odada parmaklıklarin arkasından görülen a ve h harflerini gözümle gördükten sonra ikna olduğum iddiadır.
1 favorites - -
osmanlı'nın son dönemlerindeki batılılaşma hareketlerinin, özellikle belirli kesimlerce çokça sevilen bir padişah dönemindeki tezahürlerinden biri.
0 favorites - -
bugün fark ettiğim acayip olay. o kadar acayip ki abdülhamid'e olan bakış açımı 180 derece döndürmüştür ve sanırım daha çok araştırmam lazım çünkü adamın dönemi tam manasıyla bir paradoks. gerçekten felaket toprak kayıplarının yanı sıra gerçekten gerçekleşen ciddi bir reform süreci de var, bir yandan dışardan gelen durmak bilmeyen baskı, savaşlar, krizler kısacası çok zor bir dönem. şu anki düşüncelerim abdülhamid'in yanlış dönemde gelmiş bir adam olması. devletin gerçekten de en berbat döneminde ve en berbat savaşlarının birinde başa geçmiş otoriter ve reformist bir adam olarak görüyorum şu anda. abdülhamid'in zihniyetinde biri 16-17. yüzyıllarda başa geçseydi eğer belki de şu an osmanlı'nın batılılaşma ve reform manevralarındaki en önemli isimlerinden biri olabilirdi. tabii ki şu durumda bulunduğu dönem dolayısıyla bütün suçu abdülhamid'e yıkmamakla birlikte gerçekten de imparatorluk felakete sürüklenmiştir. bok gibi geçen 33 yıllık saltanatı halk için muazzam bir baskı, acı, fakirlik, savaş ve sefaletle geçmiştir.
0 favorites - -
sultan ıı. abdülhamid'in harf devrimine yönelik fikriyatından çeşitli kaynaklarda söz edilir lakin belge mahiyetinde kabul görür mutlak bir dayanak yoktur. ilaveten sultan ıı. hamid'in bir hatıratı da yoktur. yani anılarını, hedeflerini, yaşantısını veya politikasını aktardığı günlük formatında bir şeyi düzenli olarak kaleme almamıştır. siyasal otobiyografisi de yoktur. yalnızca unutmamak adına kimi zaman minimal notlar aldığı birkaç defteri vardır, bunlar da tdk arşivlerinde bulunurlar.

sultanın harf devrimine dair ılımlı olduğunu iddia eden ilk teori servet-i fünun şairi (bkz: süleyman nazif)'e aittir. akabinde bu bir şekilde yaygınlaşmıştır. kendisi bu bilgiyi sultanın sır katibinden mi öğrendi bilinmez. atlamadan ifade etmek gerekir ki türk devlet prosedürleri geçmişte de, günümüzde de hayli katıdır. yani devlet erkanının, veya sultanın söyledikleri, ifade ettikleri yerinde kalır, kamuya açılmaz. gelenekler dahilinde ayıplanan bir şey olur bu. alınan devlet terbiyesine yaraşır bir davranış olmaz, dolayısıyla böyle bir bilginin bulunduğu alanın dışına çıkmaması lazım yani demek istediğim budur esasen.

netice itibariyle ıı. hamid böyle bir şeyi söylemişte olabilir, söylememişte olabilir. ama bunu hiçbir zaman delillerle sabit şekilde teyit edemeyeceğiz. ancak mantık dahilinde harf devrimi yanlısı olma ihtimali diğer ihtimalden daha zayıftır...
2 favorites - -