bakalım elden ayaktan düşene kadar yaşayacak mısın?
birçok insan genç sayılabilecek yaşta kalp krizi, trafik kazası, doğal afet gibi sebeplerden ölüyor. hayatın neler getireceğini asla tam olarak kestiremezsin.
ancak en kötü senaryo için benim planım, ötenaziden bile daha kolay olan tabancayla acısız bir şekilde ayrılmak. çünkü aciz düşen bedenimi acımasız insanlara teslim etmektense ölmeyi tercih ederim. eminim gerçek bir denetleme sonucu yaşlı ve engelli insanlara karşı yapılan istismarlar ortaya çıksa insanlıktan tiksinirdiniz. maalesef insan acımasız bir canlı, ve bence sağlık sektöründe olanların psikolojisiyse bambaşka bir boyutta.
hiçbir zevk, süreğen bir mental ve fiziksel acıdan önemli değildir. bir şekilde hayata getirildik ve çoğumuz bazı acıları yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. ancak bu acılara karşı isyankar bir tepki verebilmek kişinin kendi inisiyatifinde.
evlilik konusuysa sizler için idealleştirilmiş, ütopik bir konu gibi geliyor olabilir. ama pratikte kaçı o mutlu hayatı yaşıyor, kaçı beraber 80'lerine kadar yaşayabiliyor, kaçının çocuğu gerçekten faydalı olabiliyor... alın size akademik bir tez konusu.