geçmişte yaşanılan sorunların sebebi olarak ebeyevni görüp ve hatta ebeyevnin hatalarını oldukça abartarak gelecekle baş etmeye çalışan kişinin davranışıdır.
neden?
ebeveyni kötü veya ilgisiz davranmış insanlar ebeveynlerini suçlayarak kendilerini diğer insanlara göre daha becerikli görürler. kendilerinde var olan her türlü kusura sebebi ebeveynleri olsun olmasın onlardan kaynaklı gibi davranarak bir bahane yaratırlar. keşke ebeveynler kusursuz olsa ya da gerçekten insan yetiştirme konusunda bilinçli olsalar ama böyle bir dünya ütopyadan ibaret ne yazık ki. insan, doğacağı aileyi de toplumu da seçemiyor. öte yandan her kusuru da onlara yüklemek haksızlık bir açıdan da. muhtemelen onların ebeveynleri de kusurluydular. bu kısırdöngü ancak kişinin kendisini değiştirip geliştirmesiyle alışabilecek bir sorun gibi görünüyor.
son olarak eklemek istediğim şu ki insanın benliği kabul etse de gururu reddeder kendi kusurlu yanlarını. bu konuda (bkz:
nietzsche)' nin şu sözü hatırlanmalı belki de:
“belleğim, 'şunu yaptım ben' der. gururum, 'öyle bir şey yapmış olamam ben' der ve ödün vermez. sonunda bellek boyun eğer.”
bazen duyuyordum bunu ama bana denmiyordu, daha çok işte suçlamamak gerek çok diye. şu an düşünüyorum da, ben affettim ama onu da göremezler. komik çünkü talepkarlıkları bunun önüne geçecek. yani bu da mümkün değil artık. ben sadece kendimi kurtardım. yine onları kurtaramam. sürecimi tamamladım. güzel bir duygu. gerçekten benim için bir dönem kapandı.
bazı insanlar için kendilerinden başka herkes suçludur zaten, bu insanlardan itina ile uzak durunuz.
genellikle ergenlerin ve bilinci yerinde olmayanların yaptığı ilk haraket.bir anne der ki anne olunca anlarsın
hristiyan olduğumu öğrendiklerinden sonra beni eve kapatmaları, ardından gelen depresyon ve intihar planları yaptığım günlerden ötürü yaptığım eylem.
20-30 arası böyle geçti benim. o sebeple ne bir arkadaş çevrem oldu, ne sevgilim oldu. 34 yaşıma geldim ve hayatta başarısız, yalnız birisi oldum.
yine de affediyorum evet. yapacak bir şey yok. yoksa allah'a yalan söylemiş olurum.
yine de acısını her zaman taşıyacağım.
ebeveyni ya bizzat onlar'ın evladı suçlar ve ya o evlada maruz kalanlar.
ebeveynde hata bulmak direkt insanı var eden kaynağı suçlamaktır.
herşeyin kaynağı aile dediğimiz yapıdır.
aile ya güvenli bir liman ya da o limana ihtiyaç oluşturan felakkettir. eğer siz aileden zorbalık ilgisizlik dışlanma örselenme gibi şeyler gördüyseniz zaten çevrenizdeki sizi suçlayacak, sizi tahlil edecek kadar yakıninzdaki biri dir ve aileniz denen narsist , benmerkezci, sadist ana babayı görür ve kokusunu alır; çünkü kendiside bir ebeveyn sarmalından gelmiştir.
eğer suçlanma olgusi var ise; ebeveynlik dediginiz sey teoride ve pratikte budur.
mazeret göt gibidir herkeste vardır.
aslında ben biraz suçluyorum ebeveynlerimi. ilkokulda sınıfın en parlak öğrencisiydim. herkes çok başarılı olacağıma inanırdı. öğretmenlerim ve ailemin beni zeki adletmesiyle günlerim geçtikçe ailem sen daha iyisini bilirsin demeye başladı bana. hayatımdaki hiçbir kararımda ailem öncü olmadı. sen zekisin sen daha iyi bilirsin diyerek büyüttüler beni. ben çocukluktan ergenliğe girerken başarısızlıklarım çoğaldı ama kararlarım sorgunlanmadı. özellikle lise dönemimde anadolu lisesinde vasat bir öğrenci olarak ilerledim. hiçkimse bu çocuk neden bu hale geldi demedi. 10 yaşımdan beri çalışarak büyüyordum ayrıca. kimse ders çalış da demedi çalışma da demedi, nasılsa zeki çocuktum, ben doğrusunu bilirdim. ama gerçek bu değil, başarı olacaksa istikrarlı olmalı ve çok çalışma başarıya götürmeli. benim istikrarsızlığım bu temellerden gelir ve ailem bi kere dur demedi. keşke dur bi dakka bu hatalı oğlum deselerdi keşke. çok da anlatasım yok, kısa keseceğim ama gerçekler bu.
en kolayı ebeveynlerinizi suçlamak ciddi bir farkındalık onların da travmaları olduğunu size göstermeye başlar bunun bir tık sonrasında onlara da şefkat ve anlayış gösterebilirsiniz tabi güzel bir şekilde sınır koymanız da gerekir
başlık hemen ebeveyni suçlamamak gerek diye dolmuş. sinir oluyorum, akıllılara bak. açıklayayım mı şimdi? kimse ebeveyni suçlamanın iyi bir şey olduğunu söylemiyor, parlak zeka. bazı aileler, bilmiyorum bunu kabul ettirmek için ne gerekir türk milletine, kötüdür. çocuk orada büyüyemez. manipüle olur, sevilmez, dışlanır, aşağılanır, rüşvet verilir, şımartılır, ötelenir, görülmez, okşanmaz, dinlenmez. üstelik, bakın daha bir insandan diğerine geçecek olan o özel şeyleri söylemedim bile, rutinler, hayaller, mimikler, gülüşler, bakışlar ve anılar.
bazı ailelerde yalnızca bu pozitif fotoğrafın negatifi vardır. ebeveyn çocuktan çok daha fazla yer kaplar ve çocuk bunu anlayacak durumda bile değil amınakoyayım.
bu durumda sürekli konuşup, yaşadığı şeye onay arayan, ebeveynini suçlayan birine dönüşmesi çok normal değil mi?
bu kadar sizi gidi denyolar. "ebeveyni suçlamamak lazım onların da travm-" evet işte. bırak biraz da çocuğunkilerden konuşalım.
benim ebeveynim ruh hastasıydı, suçlamıyorum söylüyorum. mutluyum diye gösteriş yaptığımı düşünüyordu, hak etmediğimi düşünüyordu. onu kötü gösterdiğimi düşünüyordu. üzgünüm ama bu tarz ince ama büyük yaraları insan hayatı boyu kovalayabiliyor.