--- spoiler ---

iyi görünümlü bir erkeğe kapağı atabildiyse patatese dönüşüp piyasa yapamayacağı yaşlarda da iyi görünen erkekle yatabiliyor olmak. bu kişiden çocuk yapıp ona çocuklarına baktırabilmek
--- spoiler ---

yıllar sadece kadınlara mı işliyor hayırdır? erkekler patatese dönmüyor mu? bir de çocuklarına baktırabilmek demiş. nereden tutsan elinde kalıyor. manipülasyonlara gelmeyin.

en yakışıklı mı bilmem ama fikret kuşkan'ın gizli yüz filmindeki hali efsane bence.

billie eilish şarkısından bahsedecek olursam, güzel bir ses, harika bir müzik, bomboş sözler. daha derin bir hikaye anlatsa efsane olabilirdi bu şarkı ama bu haliyle nereye koysam bilemiyorum. yine de dinlenir.

amerikan filmlerinde/dizilerinde evin hanımı yorgun olduğunda, biraz dinlenmesi gerektiğinde dışardan tüm aileye pizza söylenir. malcolm in the middle, young sheldon, modern family ilk aklıma gelenler.
ülkemizde de pizza yapma işi bile yine evin hanımına kitlenmiş. yine de yaranamamış bakın çoluğa çocuğa, karanlık dönem olarak anılıyor. ne diyebilirim ki?

mon amie la rose
linkteki türkçe altyazısı ile dinleyin. çok sarsıcı.

yahu ben bunu lisede (ingilizcem iyi değilken) aşk şarkısı diye dinliyormuşum? yıllardır da dinlemiyordum. cso'da senfonik 'pink floyd' şarkılarına gittim, bu şarkıyla açılışı yaptılar.
bambaşka bir şeymiş. yaş 30 olunca biraz da ingilizceyi toparlayınca bambaşka bir şey olduğunu fark ettim. insanın perspektifi çok değişiyor gerçekten. bakalım ilerleyen yıllarda ne olacak.^*

evliyim, çocuğum yok, düşünmüyorum.

bana sorsalar bu düzende dünyaya gelmek istemezdim. 30 yaşındayken yaşlanınca bana ne olacak kaygısı yaşayacağım bir düzende yaşamak istemezdim. sırf bu sıkıntılardan kaçınmak için yine aynı sıkıntıları ve kaygıları yaşayacak bir insanı dünyaya getirmek istemiyorum.

öncelikle dünyaya geliş sebebinizin ebeveynlerinizin "yaşlanınca bana bakan biri olsun, yalnız kalmayayım." düşüncesi olması çok acı. ve bu bir kısır döngü, çocuk da aynı kaygıları yaşayacak ve o da çocuk yapacak, huzurevi konseptinden kaçınmak için çoğaldıkça çoğalacak, huzurevi fobisi nesilden nesile aktarılacak. huzurevi fobisi sizin ve gelecek nesillerin varlık nedeni olacak.

ne olabilir, bir insan eğer çocuk sahibi olursa ve çocuktan böyle bir beklentisi olmazsa bence mutlu olabilir. çocuk içinden geliyorsa gerekli desteği verir zaten, gelmiyorsa da vermez. ama beklentiye girip karşılığını alamamak bence insanın hiç çocuğu olmamasından daha kötü. beklentiye girmek de bir o kadar saçma. sizin çocuğunuza doğduğunda verdiğiniz bakımla yaşlandığınızda ondan beklediğiniz bakım aynı şey değil çünkü.

benim için
20 yaş: "hayatımda sorunlar ama onlar çözülürse hayat aslında güzel."
30 yaş: "sorunlar çözülse de hayat genel olarak b.ktan."
şeklinde.

--- spoiler ---

ben bu kitabın/filmin neden bu kadar sevildiğini cidden çözemedim. mr. darcy denen adamın çok iyi bir adam olduğu, kendi yarattığı problemi yine kendisi çözmesiyle, bir diğer problemi de parasıyla çözmesiyle mi anlaşıldı? adamda zaten para bol, parasıyla bir sorunu çözmesi neden bu kadar romantik? mesaj ne?
--- spoiler ---

(bkz: the night we met)
(bkz: arcade)