böyle bir entry'yi açacağımı aslında hiç düşünmüyordum ancak bu gibi iğrenç yerlerden alışveriş yaptığınızda malesef açmak zorunda kalıyormuşsunuz.
bu entry ayıplı mal satıp, kendi sattığı ayıplı malı kabul etmeyip müşterisini kovmaya çalışan mağaza çalışanlarının ağır ithamlarını ve iş bilmeyen mağazanın sistematik şekilde müşteriyi mağdur etme sürecini içeriyor.
21 eylül pazar günü kız arkadaşım ankara eryaman optimum avm mediamarkt'tan bana doğum günü hediyesi olarak arctis nova pro headset kulaklık satın aldı. bana da alırken xbox edition pc edition vs olduğu için görsel fotoğrafını atıp doğrusunu alıp almadığını sordu. (bu fotoğraf önemli daha sonra döneceğiz buraya). kız arkadaşım da üstünde alarm olduğunu görünce ürün kullanılmamış diye bana alıyor. ben de çok teşekkür edip mutlu mutlu eve gelip oyunlar oynayacağımı düşünüyordum. ancak beklenildiği gibi olmadı.
kulaklığı açtığımda kulaklığın sağ tarafının cızırtılı şekilde çalıştığını farkettim ve ayrıca bilgisayarla bağlantısı olan modül gözüme büyük geldi. dolayısıyla biz de aldığımız gibi iade etmek istedik. mağazaya gittiğimizde ürünün sağ tarafının çalışmadığını ve ayrıca ses açıp kapayan parçanın beklediğimizden büyük olduğunu söyleyip iade etmek istedik. ilk başta uğur adında bi mağaza çalışanı yardımcı olacağını söyledi. daha sonra ürünün etiketi var mıydı yok muydu diye sordu ben de açarken bi etikete rastlamadığım için yoktu dedim. ürünü size böyle satmazlar etiketi bizim açtığımız imamızda bulunup etiketsizse niye alıyorsunuz beyefendi dedi. (yukarıda şans eseri çekilen fotoğrafta zaten belli ayrıca-belki burayı okuyan arkadaşlar hak verebilir ancak üstünde alarm olan ve elektronikten fazla anlamayan insanların bunun etiketi varmıymış yokmuymuş diye bakmayacağı zaten ortada). ürünü öyle alsaydınız bunu iade almayabiliriz çünkü ürünün fiyatı yüksek (12.999 tl) dedi. eğer fiyatı düşük olsaydı 3000-4000 tl mağazaya zarar yazabilirdim, ancak fiyatı yüksek, bu ürünü hijyen ürünü olduğu için iade alamam dedi. ben, fiyatı düşük olunca her şey normal yüksek fiyatı olunca hijyen ürünü nasıl oluyor? etiketsiz ürün nasıl satılıyor? bozuk ürün mü satıldı diye düşünürken, hemen ben başka birini arayacağım o yardımcı olsun size dedi.
tuğçe hanım adında biri yanımıza geldi ve uğur bey'e eğer paket içeriği tamam ise iade alabileceğini söyledi. biz de içimizde yaşadığımız mağduriyeti anladığı için teşekkür ettik tuğçe hanıma. daha sonra uğur bey gene içine sinmedi iade biriminde kim varsa herkesi aradı. biz de bunu bize satan hanımefendi gelecek diye sevindik ancak bize ürünü satan danışman ile telefonda konuştuğunu etiketsizse alamayacağını tekrar iletti. neden diye sorduğumda hijyen ürünü dedi. ben de ilk önce fiyatı 3000-4000 tl olsaydı yardımcı olabileceğinizi söylediniz burada herkes şahit fiyatı yüksek olunca neden hijyen oluyor dedim, sevgili uğur bey ise cevap veremeyip iade alamayacağını söyledi. (mediamarkt'tan alışveriş yaptığınızda ürünün çalışıp çalışmadığının ürünün paketi açmadan içinize doğması bekleniyor.)
daha sonra ben kasti olarak mağdur edileceğimi anladığım için tamam o zaman uğur bey iade almayabilirsiniz o zaman bana söylediklerinizi "düşük ücretli ürünlerde iade alınabileceğini yüksek tutarlılarda hijyen ürünü olarak değerlendirip almayacağınızı" yazılı olarak beyan edin doğru şeyi yaptığınıza dair ben de başka şekilde çözmeye çalışayım diyip tutanak tutabilir misiniz diye rica ettim. işler burada anlamadığım şekilde garipleşti. birden şahsıma x bey olarak edilen hitap şekli yüksek sesli tut bakalım tutanak nasıl tutuyosun tut. nasıl tutacaksın dedi. ben önce anlam veremedim daha sonra şahsın yazılı olarak bu şekilde destek olamayacağını anladım. şahsımın maruz kaldığı bu iğrenç üslup ve mağduriyet sürecini kayıt altına almam gerektiğini farkettim gene onlara sorarak ses uğur bey bundan sonraki süreci rızanız olursa ses kaydı altında ilerletelim dedim. bunu diyince birden yan taraftaki görevli ses kaydı falan yok çıkın gidin işlem almıyoruz diye ürünü önümüze doğru itip mağazadan bizi kovmaya kalktı :) ben de rızaları olmadığı için ses kaydına tabi ki çekmeyip yöneticileriyle konuşmak istedim ancak hala sakin sakin laf anlatmaya çalışıyorum beyefendilere. daha sonra hakkımı aramaktaki ısrarcılığım sebebiyle beni mağazadan kovmaya çalışan kişinin yaka kartı olmadığı için adını sordum, sanırım orada bu kişi yanlış bir şeyler yaptığının farkında oldu ki adını ahmet dedi. şans eseri isim sallasak akla ilk gelecek isim tesadüftür heralde. daha sonra yöneticileri geldi. (aslında haber vereceğiz diyip vermediler biz gidip bulduk onu da) ama neyse yöneticileriyle konuştuk ve şans eseri yöneticileri olan ali bey'in müşteriyi azarlama, mağazadan kovma gibi davranışları olmayınca sevindik. ali bey'le de düzgün uslup çerçevesinde konuştuk, azarlanıp kovulmadığımız için memnunuz ama kendileri de hala iade alamayacağını söyledi, mediamarkt'ta sizi aşağılayan kovan birine denk gelmezseniz sevinin lütfen.
sevgili dostlar bu entry'yi hakkımız yendiği için paylaşıyorum. mediamarkt denilen yerden alışveriş yaptığınızda
- aldığınız ürünün paketinin içinde bozuk olup olmayacağıyla alakalı istihareye yatmanızı
- ürünü etiketli aldığınızda fotoğraf çekseniz de müşteri temsilcilerinin sizi yalancılıkla suçlayabileceğini
- önüne gelen herkese etiketsiz ürün satarak iade ürün almama çarkını olabileceğini kabul ettiğinizi
- eğer bozuk çıkarsa çalışmayan ürünün size ittirileceğini
- kabul etmiyorsanız da mağazaya girdiğinizde iğrenç bir uslup ve mağazadan kovulmayla karşılaşacağınızı paylaşmak istedim.
not: 25 eylül günü magazaya gittim kulaklik iade alındı ancak bu sefer de size kim iade aliriz dediyse o psrsonelin oldu kulaklik ne yapacaklarsa yapcak dediler. hem calisanin hem musteriyi magdur ettiler gibi bi sonuc oldu en sonunda. ne diyeyim.