1. kardak'a çıkmış sat komandosu albay ali türkşen, belgeyi kaydettiği öne sürülen gün ve saatte trt'de canlı yayındaydı. türkşen mahkemede, "ispatı burada. beni bilgisayarda belge kaydetmekle suçladığınız saatte, ben denizin altında dalıştayım, trt çekmiş. denizin altında, hangi belgeyi kaydedebilirim?" dedi. bir buçuk yıldır tutuklu.
2. 2003'te tcg alanya gemisine bir görevlendirme yapıldığı söyleniyor. o tarihte gemi henüz inşa edilmemiş. inşa tarihi 2005.
3. "darbe planında", el konulacak ilaç şirketlerinin listesi var. listede adı geçen "yeni recordati" adlı firma, 2009'da bu adı aldı.
4. jandarma planlarının içinde belirtilen bazı sokak adları, 2003'te o isimleri taşımıyor. o isimler, 2004, 2005 ve 2006'da sokaklara verildi.
5. cd'lerdeki word belgeleri 2003 tarihli. ama belgelerde kullanılan "calibri" ve "cambria" gibi yazı fontları microsoft tarafından ofis 2007 için geliştirildi.
6. aksaz'daki toplantı tutanaklarında katılımcı olarak adı geçen subayların biri o tarihte hayfa'da, diğeri gemlik'te, bir diğeri izmir'de.
7. belgelerin içinde, jandarma personelinin kriptolu cep telefonu kullandığı belirtiliyor. oysa o telefonların jandarmada kullanılmaya başlama tarihi 2008.
8. "balyoz planı"nda, "dost bir unsur" olarak türkiye gençlik birliği'nden (tgb) söz ediliyor. tgb'nin kuruluş tarihi 19 mayıs 2006 olduğunu görüyorsunuz.
9. eskişehir'de bulunan flash diskte yine 2003 tarihli bir belge var. o belgede de bir kanun metnine atıf bulunuyor. ancak o metinde, kanunun 2003 tarihli hali değil, 2005'te yapılmış hali (değişiklik kanununun tarihi ve numarasıyla) bulunuyor.
10. 11. ve 17. cd'lerin üzerinde süha tanyeri'ye ait olduğu iddia edilen el yazıları var. o harflerin tanyeri'nin el yazısı ajandasından birebir kopyalandığını ifade eden abd'den ve türkiye'den iki ayrı rapor alındı.
11. donanma komutanlığı'nda ele geçirilen hard diskte bir makbuz var. makbuzun bilgisayara taranma tarihi 2003 olarak görünüyor. ancak makbuz, 2008'e ait bireysel emeklilik ödeme dekontu.
12. istanbul'daki üç hastaneye ilişkin isim karışıklıkları var. oysa o hastaneler o isimleri 2005'ten sonra alıyor. kaynak
gibi daha onlarca çelişkiye, "üretilmiş" delillere rağmen verilecek kararlardır.
hukuka ve adalete inancımı çoktan kaybettim, buradan çıkacak sonuç da beni şaşırtmayacaktır. dahası, iki satır okumaktan ve anlamaktan aciz insanların ellerine aldıkları çamuru oraya buraya sıvayarak, atarak kendilerini tatmin etme çabasına da şaşıracak değilim. kimin kağnısı gıcıldarsa ona binen bu asalak güruh, sanki olan bitenden kendilerine bir pay biçen varmış gibi akıllarınca pespaye bir şekilde yaranma çabası içindeler. temsil ettiğinizi zannettiğiniz adamların umrunda bile değilsiniz. fanatizmden gözü dönmüş, kolay manipüle edilebilen, iki sözle gaza gelip, iki satır okumaktan aciz, neyin ne olduğunun farkında olmayan, bundan zerre kadar da rahatsızlık duymayan bir güruhu kim ne etsin, kim ne yapsın?
gerçek yaşama hoşgeldiniz. sizi bekleyen son gazla ilerlediğiniz duvardan başka birşey değil. çarpacağınızı, tuzla buz olacağınızı anlayacağınıza zerre kadar inansam "durun, yavaşlayın" derdim, olmadı önünüze geçerdim ama bu zihniyetteki bir kafa göremediklerini gören adam kör olsun diye gözlerine mil çeker, söyleyemediklerini söyleyen adam kendi gibi sessiz kalsın diye dilini keser, kendi kafasını zerre kadar kullanmadığı ve hep aldatıldığı, hep aldandığını hissettirmesin diye gider kafa keser.
herşeyden umut vardır, bir sizden yoktur. sizleri gördükçe aklıma gelen yegane şey bu: http://www.youtube.com/watch?v=j8a0uuyuid8