auxara

delikanlı (441)

Aralık 2007 - 1784 Entry - 61 Follower - 4 Following
dum vivimus, vivamus.
Last Entrys:
kaşarlı poğaça yaptım. şimdi çıkardım valla fırından ev mis gibi kokuyor*

kadın yazarların son yaptığı yemek - 1 favorites -
kendisine sunu söylemek istiyorum buradan:

"kandirildiniz" ya hani, en basitinden ali tatar'in, murat özenalp'in, cem aziz çakmak'in, türkan saylan'ın ve fetö ile birlikte olup kumpas davalarindan boşu boşuna içeri atıp canlarını aldığınız, canlarını yaktığınız herkesin ve ailelerinin hakkını yediniz.

ben dahil. ve son nefesime kadar helal etmiyorum sana ve yandaşlarına hakkımı. 3.5 sene bosu bosuna iceride yatirdiginiz ve sonra "pardon" dediginiz babam da etmiyor. halki 22 yildir kandirdiginiz dinin dedigi gibi ahiret varsa eger, insallah yanarsiniz cayır cayır!

edit: imla

22 yıllık iktidarımız boyunca hak yemedik - 2 favorites -

8 saattir bir mesaja cevap vermeyen erkek - 1 favorites -
askerde değil tabii ki ama balyoz davası zamanında hasdal askeri cezaevi'nde orgeneral gördüm. mavi gözlüydü*. ben babami ilk kez cezaevinde ziyarete gitmistim, bunun şokuyla ağlarken esofmanlariyla yanıma gelip, elini omzuma koyup "sakın üzülme, bunların hepsi geçecek" dedi. 3.5 yil sürdü ama gecti. ayrica hem dava süresince hem de babamın görevi gereği tanıştığım general amiralleri saymama gerek yok herhalde*

ayrıca eniştem tuğamiral idi.

babam da albay idi.

bunlar sayılır mı?*

askerde görülen en yüksek rütbeli komutan - 1 favorites -
ah bee! zaten bir yazar arkadasla az önce yaşlandık muhabbeti yaptik, eski zamanlardan bahsettik, bu da üstüne geldi.

lisedeydim ben. lacivert ve mavi okul formasının altına bir ayağıma kırmızı, bir ayağıma beyaz çorap giyerek okula giderdim maç günleri. ve evet, yönetim hiçbir şey demezdi çünkü herkes çok heyecanlıydı bu konuda.

müdüre yaptığımız baskılar sonucunda da okulun bir yerinden bulduğu 37 ekran televizyonu* kantine tasittirmistik, maç zamanı kantine iner izlerdik.

heyecanımız bambaşkaydı, ulke bambaşkaydı, kenetlenmek bambaşkaydı o zamanlar.

ayrıca:

arar buluruz izini, bilirsin zır deliyiz biz.
hem yazında hem kışında nerede olsan seninleyiz.
bir oluruz yolunda hadi bastır gönüller coşsun.
o kupalar sana helal al gel de buralar bayram olsun*

2002 dünya kupasını okulda izlemiş efsane nesil - 0 favorites -
oğlum şaka mısınız ahahahaha

ne mesajlar aliyorum var ya, vay efendim o yaşta adama eft yaptirmayacakmisiz, iki dakikada biz hallediverecekmisiz, vay efendim banka tamamen sucsuzmus falan filan.

burada yazılanlar da cabası. bankacılık işlemlerinizi bilseymisiz, elle kontrol edildiğini saniyormusuz falan.

en basit haliyle bir daha anlatayım o zaman belli ki çoğunuzun buna ihtiyacı var çünkü.

ben babam 82 yaşında demedim, yarın bir gün böyle bir olay sizin yaşlı bir yakininizin basina gelirse o zaman konuşuruz dedim. bu yüzden de bir sayı uydurdum kafamdan. ama yine anlamayacaksaniz eğer açıklayayım: babam verdiğim ornek yaştan çok daha genç ve hiçbir (görme dahil) bir rahatsızlığı yok çok şükür.

bankacılik islemlerini bilmiyormusuz ya hani, annem bankada şube müdürlüğünden emekli. gişede otururken boş yapmayın yani. elle kontrol edildiğini düşündüğümüzü de nerenizden uydurduğunuz ayri bir muhabbet konusu.

yanlış numara yazma herkesin başına gelebilir. kart üstündeki rakamlar zamanla okunması zor hale geliyor malum. ustelik bizim durumumuzda yanlış yazılan tek bir rakam ve diger her rakamın ayni oldugu baska bir kart daha var ortada. havale işlemlerinde şirket ismi tam yazılmadı diye iban numarasi dogru olsa bile parayı aninda iade eden banka kart ödemelerinde neden isim ile tam numarayı eslestirmiyor diyorum, bana gelmiş diyorlar ki babanin hatası. e evet adam yanlış yazmis tek bir rakami ama bunun güvenlik kontrolünün yapilmasi lazım değil mi?

bir de bana mesajla ya da burada yazarak bankayı suçsuz bulanlara sorayim: banka bile kabul etmişken açığını siz hangi sıfatla ondan ustun olduğunuzu düşünüp onu aklamaya çalışıyorsunuz? ortada bariz bir acik var sonuçta.

10 aralık 2024 garanti bankası rezaleti - 0 favorites -
yine okuduğunu anlamayanları görmemizi sağladı bu olay.

adamlara diyoruz ki banka isim ile kart numarasının eslestirmiyor, bana diyorlar ki baban numarayı yanlış yazmış banka ne yapsın? isim ile kart numarasi eslesmiyorsa, işlem hatalı diyerek o ödemeyi iade etsin mesela olması gerektiği gibi?

bu 82 yaşındaki gozu görmeyen, kulağı duymayan, eli titreyerek zar zor yazarak 3 kuruşluk emekli maaşıyla odeme yapmaya calisan dedenizin basina geldiginde bir daha konusuruz*

10 aralık 2024 garanti bankası rezaleti - 1 favorites -
aslinda konu temmuz ayı'na dayanıyor ama o zamandan beri olan uğraslarimiz sonucunda bugün sonuca vardığımızdan tarihi bugun olarak actim.

babamın temmuz ayı'nda kart ödemesi zamanı geldi. babam borc odemesini is bankası'ndan direkt karta eft olarak yapti. tutar önemli değil. birkaç gün sonra babama mesaj geldi vay efendim kartınız borcunuzu odemediginizden kullanıma kapanmıştır falan.

haydaa ne oluyor derken babam önce yaptığı eft'nin dekontunu alıp is bankası'na gidiyor. is bankası diyor ki evet para bizden çıkmış ve dönmemiş, bizimle alakası yok konunun.

sonra garanti bankası'na gidiyor. garanti diyor ki bize gelen para yok.

e nerede bu para?

temmuz'dan beri 3 farklı yere dekontu göndermemizi istediler, biz haber vericez size dediler ama hiçbirinden dönüş alamadık. şube çalışanları ve telefon bankacılığı çalışanları dahil.

neyse efendim dün bir yere daha ulaştı babam, bu sefer ilgili bir hanımefendi cikti karşımıza çok şükür. az önce paranın nerede oldugu bulundu. hikaye kısmı bittigine gore şimdi olayi anlatiyorum:

diyelim ki babamın adı hasan çelikçi olsun. ödemelerde h***n ç***i şeklinde alıyor ya hani sistem, para babamdan çıkıyor, hakan çekici diye birinin kartına gidiyor. isimler uydurma tabii ki. şimdi diyeceksiniz ki kart numarası farklı, gitmez. bunu biz de biliyoruz, olay o yuzden rezalet zaten* kart numaraları ortalardaki tek bir hane dışında aynı. sadece tek bir hanesi farklı. banka da bakiyor ismin harfleri tutuyor, kart numarasının ilk ve son 4 hanesi tutuyor hop parayı gonderiveriyor bambaşka birinin kartına. bu arada babamın bir ismi daha var banka bunu göz önüne bile almıyor. olay da şu aslinda: babam ortalardaki dort hanelerden biri 7750 iken yanlış görüp 7150 yazıyor.

ilgili hanımefendi dedi ki biz hakan beye ulasicaz ama bundan sonrası onun vicdanına kalmış bir sey. muhtemelen fark etmedi kendisine gelen parayı ama şu an 'bana ne gondermeseydi' de diyebilir. kendisine bunun kontrol sistemi olup olmadığını sorduğumuzda da sadece ilk ve son harfler ve kart numarasının ilk ve son 4 hanesinin kontrol edildiğini söyledi. bunun bir acik olduğunu, bankanin müşteri ismi ile kart numarasını eslestirebilmesi gerektigini söylediğimizde de evet öyle diyerek durumu kabul etti.

şimdi sevgili hakan bey'in insafa gelip parayı bize iade etmesini bekliyoruz*

diyeceğim o ki, işlemlerinizi kontrol edin. hatta kartlariniza gelen ödemeleri de kontrol edin çünkü belli ki koskoca garanti bankasi bunu layıkıyla yapmaktan aciz.

edit: imla

edit 2: şimdi bankadan aradılar. karşı tarafa talimat göndermelerinin üstüne kendisi bankayı aramış, durumu açıklamışlar. kendisi de geri ödemeyi kabul etmiş. tisikkirlir sipirmin*

10 aralık 2024 garanti bankası rezaleti - 18 favorites -
enis arıkan'ın performansı sırasında beni ağlatan yapım.

enis arıkan hangi sıfatla orada falan gibi konulara girmeden birkaç şey söylemek istiyorum:

performansın sonuna doğru enis arıkan'ın sus işareti yapmasıyla bülent özveren'in* sesi giriyor. "türkiye birinci. sevgili seyirciler türkiye birinci. tarihinde ilk kez türkiye birinci"

ben ağladım buna. elim ayağım titremeye başladı, tüylerim diken diken oldu ve ağladım. belki buradaki artık çoğunluğu oluşturan yazarlar o zaman daha dogmamislardi bile, ya da bebeklerdi hatirlamiyorlar o anı. canlı izlemiş biri olarak beni çok etkiledi o anın sesini tekrar duymak.

peki diyeceksiniz ki "neye ağladın e be salak eurovision o kadar önemli bir sey mi?"

eurovision birinciliğimize degil, ben ülkemin geldigi noktaya ağladım. bircogunuz o yarışmayı önemli gormeyebilir ama bence önemliydi. her sene kaçırmadan izlerdim ben. birincligimizde heyecandan koltukta ziplarken koltuğu kirmisligim da var* ama konu bu değil. konu dünyanın gözünde nereden nereye geldiğimiz. her alanda. eğitimde, sağlıkta, sanatta, kadin haklarında, tarımda, işsizlikte, yaşam standardında. aklınıza gelebilecek her konuda.

biz ki on yıllardır eurovision'a katılıp, son senelerde de yüksek dereceler elde eden bir ulkeydik. artık sınırdan cogu tarım ürünlerimiz limitin bilmem kaç katı fazla toksik madde ciktigi icin geri gönderilip bize yedirilen, doktorlarına "giderlerse gitsinler" denildiği için iyi eğitimli cogu gencin vatanını terk edip başka ülkeye hizmet ettiği, yandaş olmadigin surece sanayide ya da başka bir sektörde tutunamadigin, multecilerin kendi halkindan daha cok onem gordugu, neredeyse gun aşırı bir kadin cinayeti yaşanan, saçma sapan üçüncü dünya ülkesi olduk resmen.

benim içim acıyor. ben cok üzülüyorum. birilerinin yedi sülalesine yetecek kadar parası olmasına rağmen hala cebi dolacak diye bu vatanın bitirilmesine çok üzülüyorum. 20 yıldır üzülüyorum ben buna ama az önce "turkiye birinci" cümlesini duyunca biraz yıkıcı oldu bu benim için.

çoğunuz "başka cumhurbaşkanı, baska yönetim görmedik yeter artik" diyorsunuz ya hani, biz gördük. emin olun bu durum daha kötü çünkü biz ülkenin ne kadar geriye gittiğine şahitlik ediyoruz. siz, bunu yaşayarak deneyimlediginiz için pek fark edemediniz bize nazaran.*

diyeceğim o ki, bana yapımın konusundan ve amacindan bağımsız bir sürü duygu yaşattı enis arıkan. teşekkür ederim.

saygı1 - 20 favorites -
(bkz: anarşik)

sözlükçülerin ilk anarşist eylemleri - 0 favorites -