aslında aynı mevkinin iki alternatifi olmakla beraber ceylan göze daha hoş gelen futbol oynar. ama ikisinin de tribünlere oynadığı söylenemez. demirkubuz uzun süre toprak sahalarda futbol oynamış, yıllar süren amatör küme serüveninden sonra yıldızı parlamıştır. her nedense ceylan büyük bir istanbul kulubünün altyapısında yetişmiş izlenimi bırakır. (ya da bana öyle geldi) ikisi de kolay pozisyona girip kolay gol atamayan forvetlerdir. dikine hızlı mesafe katedip nihayetinde topu auta atarlar. yine de demirkubuzun daha savruk oynadığı söylenebilir. her sinemaseverin takımında görmek istediği futbolcu pardon yönetmenlerdir.
zeki demirkubuz halleri anlatır, nuri bilge ceylan anları.
zeki demirkubuz "ucuncu sayfa"dir, nuri bilge ceylan "uc maymun".
zeki demirkubuz çay ocağındadır, nuri bilge ceylan lüks cafededir.
zeki demirkubuz kapanmayan kapılara takıntılıdır, nuri bilge ceylan zamansız çalan çirkin telefon melodilerine.
edit:(bkz:
demirkubuz filmlerindeki kapanmayan kapılar)
aslında birbirlerine benzerler:
(bkz:
bekleme odası) (bkz:
iklimler)
aralarına mısır tanesi koyunca patlıyormuş. vallahi doğruymuş turkcell'de çalışan arkadaşımın sette çalışan kuzeni görmüş.
ikisi de aynı şarkıyı söylüyorlar ve söyledikleri şarkılar öylesine güzel ki dinleyen herkes başka, başka bir şey duyumsayabiliyor..
sinemadan soyutlarsak zat-ı muhteremleri; biri fotoğrafçı biri yazar.
kumkapı'da sahne aldıklarını düşünelim:
nuri bilge ceylan piyanist şantörse, zeki demirkubuz sakallı tavernacıdır.