will to power, nietzsche'nin felsefesinin temel kavramıdır. yaşama içgüdüsünden bile daha temel bir içgüdüdür. will to power, evrendeki değişimlerin de sebebidir. dünya üzerindeki bütün istençler birbirleriyle mücadele halindedirler, hepsi diğerlerine üstün gelmek ister. bu diğer istençleri domine etme isteği - will to power- evreni değiştirip, dönüştüren şeydir. will to power sadece canlılara özgü bir özellik değildir, cansız varlıklarda taşta, toprakta, suda bile mevcuttur.
will to power'ın kesin bir formülasyonu yoktur. örneğin birini dövmek de, o kişiye hediye vermek de will to power'dır. fakat ikincisi daha rafine bir will to power'dır. daha etkili, daha güçlü, daha uzun süreli bir üstünlük kurmak istiyorsak güç istencimizi saflaştırmamız gerekir der nietzsche. bunun içinde, ilk akla gelen arzumuzu bastırıp, bize daha fazla güç getirecek arzumuzu etkinleştirmeliyiz. birini dövmek, o kişinin bizden korkup çekinmesini, sözümüzü dinlemesini sağlayacaktır. fakat biz o kişiyi dövme arzumuzu bastırıp, ona iyi davranırsak bu sefer o kişi bize minnet, saygı, sevgi duyacaktır ve böylece o kişi üzerindeki etkimiz daha yoğun ve uzun süreli olacaktır. (bkz: tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır)
fakat will to power'ı saflaştırmak* herkesin yapabileceği bir şey değildir. insanlığın çoğu dar kapasiteli, koyun misali varlıklardır nietzsche'ye göre. free-spirit dediği, istisnai insanoğulları ancak will to power'larını saflaştırıp, daha güçlü,daha dominant olabilirler. zaten güçlü ve dominant olmak bu istisnaların hakkı ve kaderidir.
will to power, en saf halinde kişinin kendi kendine üstün gelmesidir. bütün bağlarından kopup, özgürleşmesidir. bunu başaran kişi, übermensch'dir.