akışkanlar mekaniği
dersin profuyla aramız pek iyiydi! çok severdik birbirimizi.
4 dönem 4 vize 4 final 4 bütünleme üst üste 07 almıştım

akışkanlar mekaniği.

mühendis arkadaşlarım katılacaktır.. termodinamik..

fen fakültesi fizik bölümünü bitirdim. 3'üncü sınıfta iken 4'üncü sınıftan seçmeli ders almıştım. dersin adı temel tanecik fiziği idi. sonra bu derse girdiğimde 3üncü sınıfta göreceğimiz kuantum fiziği dersini almış olanlar dersin konusunu çok rahat anlayabiliyormuş. hoca derse girdiğinde dedi ki "kuantum mekaniği dersini almış olduğunuzu kabul ederekten derse başlıyorum " deyince gözlerimdeki ışıltı bakan nebatinin ülke ekonomisini anlatırkenki ışıltısı gibi açıldı. ve ff aldım.

teknik resim. vizeden "10" alınca hırs yapıp gece gündüz çizim çalışmıştım. bu yoğun çalışmamın sonucu olarak finalden "05" aldım shsjshsh. 1. sınıfta vermem gereken dersi 3. sınıfta vermiştim. gerçi sınıfın geri kalanının benden farkı yoktu ama onlar en azından akıllı davranıp vizeden sonra saldı. ben finalde 05'i görene kadar umut etmeye devam etmiştim.^*

benim için çözelti termodinamiğiydi bu ders. adam gitmiş bana 5 vermiş. öyle bir hışımla çıktım ki sınıftan notu telefondan gördüğümde, belki o üniversitenin en zorlu servis derslerinden biri olan fizik 2 yi bb ile geçmiş adamım, ne yazdım ne yazmadım biliyorum kendimi, soluğu hocanın odasında aldım

kaldı ki o üniversite de, öyle boş beleş bir okul değil, ülkenin sayılı teknik üniversitelerinden biri. neyse dağıtmayayım konuyu, bu arkadaş bana sen kimsin ki bana hesap soruyorsun ayaklarına yattı. dedim, çıkar göster kağıdım, beraber bakacağız. yine sen kim köpeksin çekiyor bana, ben iyice delirdim, göstereceksin bana o kağıdı diye. hayır benden taş çatlasın yaşça da 3-5 yaş büyük, bir de abi edebiyatlarına giriyor. yahu diyorum, benim derdim o değil, ben o kağıdı göreceğim, o bulup da sınav kağıdına yapıştırdığınız soruların bırak ingilizcesini, fransızcasını da buldum geldim, öyle bir manyağım diyorum, karşımdaki şok

neyse ben odasına girmeden önce flörtleştiği öğrenci bunu rahat bırakınca buldu geldi beyefendi, hey allahım ya, uğraştığım şeye bak. dedim çıkar göster. kendi gözüyle, adam akıllı bi okudu yazdıklarımı. beraber okuduk. açık ve net bir şekilde resmen kendi ağzıyla "haklısın, şuna şunu eklerim buna bunu eklerim al yeni notun bu" demek zorunda kaldı

ulan ben şimdi orada iyice delirip hesap sorsam haksız mıyım? ben sırf o tiksinç ders yüzünden yaz okuluna girecektim, veya sınıf atlayamayacaktım, tatsız şeyler olacaktı. sen nasıl benim kağıdımı doğru düzgün okumadan 5 verip geçersin? sen nasıl benim geleceğimle, harcayacağım vakitle oynarsın ulan? sen kimsin? diye hesap sorsam haksız mıydım

doğru çözmüşüm amk sorusunu, kafadan 40 puanım yalan olmuş, bunu kendisi de kabul ediyor, nasıl böyle bir şey yaşatabilirsin sen öğrencine amk yerinde?

hadi diyelim yaşattın, hadi diyelim kötü bir niyet yoktu, hadi diyelim insanlık hali, anlayış gösterelim, ben dünden razıyım zaten. ama o zaman kağıdımı görmek istiyorum diyen öğrenciye salak salak laflar etmeyeceksin, edersen, baltayı sert taşa da vurduysan, böyle tükürdüğünü yalarsın

genel muhasebe / -1 aldım.

sordum nasıl olabilir diye hocaya, cevap alamadım yine aynı hocanın dörder puanlık 50 sorudan oluşan test sınavından 23 almıştım, hocam dedim 23 dördün katı değil, yine cevap anlamamıştım.

(bkz: calculus)

düşük almakla kalmadım bir de alttan aldım o derece. notu sormayın şimdi bana! üçün beşin hesabını yapmayalım.

(bkz: #83157156)

termodinamiktir. içimden geçmişti bu ders.

idare hukuku
(bkz: cüneyt ozansoy)

soruları kendimiz yazınca cevaplayamamıştık..