istatistiksel veriler ile çürütülmesi güç olmayan önerme.
zaten gidilecek yere bir roketin üstüne binilip gidilmesi bile kara yolunu kullanmaktan daha güvenlidir . özellikle türkiye gibi bir ülkede.

hiç de gerçek olmayan önerme. buna inananların zihniyeti yüzünden, şu an concorde gibi süpersonik uçaklara binemiyoruz.

(bkz: the survivors club)

olayın uçakla, trenle, gemiyle, arabayla alakalı olmadığını kavrayamamış olmaktan kaynaklanan durumdur.
onların hiç birisi tehlikeli değildir. onları kullanan insanlar tehlikelidir.

(bkz: human error)

(bkz: karayolu vs demiryolu vs denizyolu vs havayolu)

aldatmaca oldugunu iddia eden yarrak kafalilarin, gotleri uzerine otururlarken, oturduklari yerde bir yerlerine giren birsey de yoksa, rahatsalar yani, bir 10 dakika arastirma yapip suraya istatiksel verileri (ucakla yilda tasinan yolcu sayisi - olen yolcu sayisi- yarali yolcu sayisi oranini hesaplamalari, bunu trafik kazalarinda ve tren yolunda olenlerin/yaralananlarin oraniyla bir zahmet karsilastirmalari) sunmalari, beni de boylece got edip, ozur dilememi saglamalari (kendilerine ettigim laflardan dolayi) ve herkese de faydali bir is yapmalari rica olunur.
muduriyet

uçak düşerse ölüm ihtimalinin %99 olmasını, uçağın düşme ihtimalini hesaplamadan sunanların varlığını iddia etmeye çalıştığı aldatmacadır.

risk hesabını bilenlerin gördüğü aldatmacadır. risk nedir? risk = olayın olma ihtimali * olayın vereceği zarar

olayın olma ihtimali nedir? uçağın düşmesi. olayın vereceği zarar da ölüm. başka bir deyişle uçak düştüğünde ölüm ihtimali. bu iki faktörü yan yana getirdiğinizde uçağa binenlerin karayolu, demiryolu veya denizyolunu tercih edenlere göre kelle koltukta gittiğini göz önüne sermiş oluyorsunuz.

istediğiniz kadar istatistiksel veri sunun, istediğiniz kadar yok bu kadar güvenli, yok bundan daha güvenli diyin... korkuyoruz arkadaş. korkmaya da devam ediyoruz, o uçak kalkarken koltuk kenarlıklarını sıkmaya devam edeceğiz. uçuş görevlilerinin, hosteslerin gözlerinin içinden anlam çıkarmaya devam edeceğiz. havadayken tuvalete gidenlere kemerini söküp kalktığı için, birazdan uçağın gireceği hava boşluğundan ötürü kafasını çarpacağından emin olup acıyacağız. havadayken "o ses neydi? duydun mu sen neydi o? " gibi sorularla yanımızdakini çileden çıkartacağız. kahve, çay içen kitap okuyan insanlara hayret verici gözlerle bakıp onları bu cesaret nerden geliyor diye kıskanacağız. kilolu insan gördüğümüz zaman; doğru yerleştirin şu insanları, ya uçağın dengesini bozarsa diye kafayı yemişliğin son noktasını göstereceğiz. in artık lanet pilot diyip uçağın içinde bağırıp uçak indikten sonra bütün bu manyaklıkları sen yapmamışsın gibi havalara girip, uçak durmadan ayağa kalkan medeniyetsizleri de ayıplamadan o uçaktan inmeyeceğiz.

çok fazla uçak kazası raporu izleyince edinilecek bi fikir bu.