maslow teorisi üzerinden açıklanabilecek nedenlerdir.
(bkz:
maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)
gereksinimlerde hiyerarşik bir düzen olduğunu söyleyebiliriz.
sırasına göre fizyolojik (yemek, içmek, uyumak, üreme-cinsellik, vb.), güvenlik, aidiyet&sevgi, saygınlık&itibar ve kendini gerçekleştirme olarak adlandırılır. bir basamaktaki gereksinimler doygunluğa ulaşmadan diğerine geçiş mümkün değildir. yani özetle kişi açlıktan kıvranırken, güvenliğini düşünemez ya da kendisi, ailesi, toplumu güvenlikten yoksun ise kasımda aşk başkadır diyemez, vb.
sanat bu gereksinimler ya da kendini geliştirme, dinleme, adı ne konulursa konulsun sanıyorum ki en üst basamaktadır. bu basamakları temelden başlayarak incelediğimizde daha ilk basamakta doygunluk adına zorluk çeken bir memleket olduğumuz gün gibi aşikardır ki diğer basamaklarda bu eksiklikler artarak çoğalır.
ucube dersen bir esere, eğitimin ilk basamaklarında gereksiz-argarya dersen bazı derslere, hala doktor&avukat&mühendis olmak bu kadar revaçtaysa toplumda ne sonuç beklebilirdi ki? sokakta kadınlara dişlerini sıkarak, ellerini yumruk yaparak bakan adamların olduğu, taş atana polisin ölümle karşılığını alkışlayanların yığınlarca olduğu bu toplumda sanat 'başıboş adamların uğraşı'ndan öteye geçemez.