bilim paradigmayı sorgulayanlarca ileriye taşınır, kurumsal otoritelerin güdümündekilerce değil.
lee smolin'in “normal bilim” adını verdiği pratikle uzman zanaatkar veya mühendis yetiştirirsiniz ancak bilimsel devrimlere imza atamazsınız. he yetiştirdiğiniz mühendisin de en hakiki mürşidi benchmark olur, arkasından
o kadar mühendis var teknolojide neden geriyiz diye başlık açarlar. konuyla alakalı olarak
sevan nişanyan'ın
bilim neden coşar, neden durur adlı yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
lee smolin'in
fiziğin krizi adlı kitabından: “normal bilim bir paradigmaya dayanır; sabit bir kurama, sabit soru şekillerine, hesap tekniklerine ve deneysel yöntemlere yaslanan iyi tanımlı bir bilim pratiği. eğer bir paradigma çökerse, yani yeni deneylerde açıklayamadığı olgularla karşılaşırsak, bilimsel bir devrim gerçekleşir. bilimin hep böyle işlediğine inanmıyorum, ama normal ve devrimsel denilebilecek dönemler tabii ki vardır ve bilim bu dönemlerde ayrı yöntemlerle ilerler. burada
asıl nokta normal ve devrimci dönemlerde değişik tip insanların önemli olmasıdır. normal dönemlerde, hayal güçleri ne seviyede olursa olsun (ki oldukça yüksek olabilir), sadece teknik araçları kullanmakta ustalaşmış insanlara ihtiyaç vardır. bunlara uzman zanaatkarlar diyelim. devrimci dönemlerdeyse, karanlığın ötesini görebilen kahinlere ihtiyaç vardır.”
bu da benden olsun:
#115211100