türkiye'de bilimin gelişmeme nedenleri

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

üniversitelerdir net. denetim mekanizması olmayan kurumların ; egosu arşa varmış , liyakatsız, tek amacı öğrenciye sıkıntı çıkarmak olan , değil fikrini söylemek soru sormana dahi izin vermeyen hocalarıyla nasıl bir bilim yapılabilir ki? (iyileri, çalışanları tenzih ederim). ders anlatamayan , sınav kağıdına baktırmayan, istediğin yere git şikayet et diyen hocalar var. üniversiteler için geribildirim ve kontrol mekanizması şart ve bu mekanizmanın yök olduğunu düşünmüyorum tabiki. kütüphaneleri mesai kavramına göre çalışan , kitapları yetersiz olan ve kitap talebinde bulunamadığınız bir kurumdan nasıl bilim bekleyebiliriz bilmiyorum. eğer bilim istiyorsak, tüm kurumlara doğrudan veya dolaylı olarak kaynak sağlayan üniversitelerde ciddi düzenlemeler ve iyileştirmeler yapmalıyız.
0 favorites - -
bilime saygı duymamak
0 favorites - -
çünkü inanmak bilmekten daha kolay.
0 favorites - -
celal şengör’ün fatih altaylı ile söyleşisini dinledim. celal bey türkiye’de bilimin gelişmemesinin en büyük sebebini bilim kültürünün olmamasına bağlıyor. bir açıdan doğru, ancak bence bu coğrafyada bilimin gelişmemesinin en büyük sebebi, bilimi düşünmeyecek kadar dertsiz tasasız olmamamız. maalesef çoğu bilime meraklı insanımız maddi imkansızlıklar dolayısı ile bilim yapamıyor. çalışmak zorunda olduğu için okulunu bırakıyor ve sıradan bir memur oluyor. ayrıca ülke gündemi, siyasi, politik ve ekonomik unsurlar o kadar kötü ki, insanlar bunlar dışında bir şey düşünemez hale geliyor. bu olaylar zaten bu coğrafyada bir bilim kültürü de oluşmasını engelliyor. celal bey bence temel sebebi gözden kaçırıyor.
1 favorites - -
siyasal islam

başka herhangi bir sebebi yok
0 favorites - -
evet şu an birçok sebep sayılabilinir
kültürel yozlaşma
dini yaşam tarzı
eğitimsizlik
vizyonsuz yöneticiler
vs
ama tüm bunların ortaya çıkması geçmişte aramak gerek tüm bu saydıklarım üç beş yılda ortaya çıkmış sebepler değildir
geçmişte yapılan yanlışlardan kaynaklanmakta bu yanlışların en büyüğü yasakçı zihniyetle ülkeyi yönetmeye çalışanlar tarafından yöneticiler kendilerine nasıl rahat işlerini yürüteceklerse öyle yürütmeye çalışmasının sonucudur
bu çalışmaların yan etkisi olarak işte
insanları dine yöneltme itaatı sağlama
eğitimle başkaldırıyı engelleme
gittikçe bilimsel gerçeklerden uzaklaşma yozlaşma tarihi gerçeklerden uzaklaşma yalan sarmalının içinde kültürel değerlerden yoksunlaşma ve en önemlisi bütün bu duruma maruz kalan insanlardan yeni bir yönetici grubun çıkıp bütün bunları içselleştirip normal görüp bu yaşam biçimini vatandaşlara dayatmasıyla ortaya çıkan cahil toplumun bilimsellikten uzaklaşması bilimsel düşünememesi bilimsel ve yeterli eğitim alamamasına yol açmıştır
0 favorites - -
- eğitim sisteminin baştan sona çok düşük bir seviyede ve ezbere dayalı bir sistem olarak düzenlenmiş olması,
- ar-ge'ye yeterli bütçenin ayrıl(a)maması,
- global seviyede ekonomik durumumuz, ülkemizde üretimin yeterli seviyede olmaması, ithal ürünlerin temin edilme zorunluluğu ve zorluğu,
- gereksiz prosedürler sebebiyle zaman ve enerji kaybı,
- uzun süredir süregelen eş-dost-tanıdık-akraba atamalarıyla kadroların şişirilmesi sonucu devlet kurumlarında çalışan insanların çok azının verimli çalışıyor olması,
- gerçekten çalışan ve işini layıkıyla yapan insanlara fazlasıyla iş yükü bindirilerek ve mobbing yapılarak yıldırılmaları, toplumsal ve kurumsal olarak uzaklaştırılmaları,
- herbokologlar. kendileri bile yazmadıkları 3-5 yayınla prof olup da her şeyi bildiklerini zanneden akademisyenler.
ve sayabileceğim daha bir çok sebepten dolayı bu ülkede bilim yapmak çok zor.
0 favorites - -
insanların en basit bir mantık çıkarımından bile bihaber olması.

misal bilimsel araştırma yapılıyor, sigara ve alkol kanser riskini arttırır sonucu çıkıyor. haberin altındaki yorumlar "kaynım 30 sene alkol tüketti bir şey olmadı" "dedem 47 sene sigara içti bir şey olmadı" türü yorumlar.

bu kafayla nasıl bilim yapacaksın?
2 favorites - -
ispanya’da generalissimo franco dönemi. ispanya’da osurmak bile onun iznine bağlı.

ispanyollar tordesillas antlaşması ile dünyayı ikiye bölen en vahşi sömürgecilerdir, franco da kendine biat edip yalamayan salamanca üniversitesi rektörü ve öğretmenlerinin üzerine en psikopat sömürge valisini göndermiştir: jose millian astray.

bir müfreze asker, kurma kolu çekilmiş, mermi yatağında, okulu basıyorlar. rektör miguel de unomuno hepsinin karşısına tek çıkıyor:

“burası aklın mabedi, ben de bu mabedin başrahibiyim. o pis ayaklarınızla bu kutsal mekanı kirletemezsiniz.”

diyerek faşist pezevengi ve yavru köpeklerini mekandan gerisin geriye siktiretmiştir.

ilmin namusunu canı pahasına koruyan kurumlara karşın, tezlerin en az çeyreği intihal dolu olan bizim yerden yüksek liseler..

kanuni’nin makbül/ maktül ibrahim paşa’ya verdiği cevap ile bitirelim:

“sen kendini kimlerle mukayese ediyorsun ibrahim.”
1 favorites - -
bilim paradigmayı sorgulayanlarca ileriye taşınır, kurumsal otoritelerin güdümündekilerce değil. lee smolin'in “normal bilim” adını verdiği pratikle uzman zanaatkar veya mühendis yetiştirirsiniz ancak bilimsel devrimlere imza atamazsınız. he yetiştirdiğiniz mühendisin de en hakiki mürşidi benchmark olur, arkasından o kadar mühendis var teknolojide neden geriyiz diye başlık açarlar. konuyla alakalı olarak sevan nişanyan'ın bilim neden coşar, neden durur adlı yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

lee smolin'in fiziğin krizi adlı kitabından: “normal bilim bir paradigmaya dayanır; sabit bir kurama, sabit soru şekillerine, hesap tekniklerine ve deneysel yöntemlere yaslanan iyi tanımlı bir bilim pratiği. eğer bir paradigma çökerse, yani yeni deneylerde açıklayamadığı olgularla karşılaşırsak, bilimsel bir devrim gerçekleşir. bilimin hep böyle işlediğine inanmıyorum, ama normal ve devrimsel denilebilecek dönemler tabii ki vardır ve bilim bu dönemlerde ayrı yöntemlerle ilerler. burada
asıl nokta normal ve devrimci dönemlerde değişik tip insanların önemli olmasıdır. normal dönemlerde, hayal güçleri ne seviyede olursa olsun (ki oldukça yüksek olabilir), sadece teknik araçları kullanmakta ustalaşmış insanlara ihtiyaç vardır. bunlara uzman zanaatkarlar diyelim. devrimci dönemlerdeyse, karanlığın ötesini görebilen kahinlere ihtiyaç vardır.”

bu da benden olsun: #115211100
0 favorites - -