tartışma

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

özellikle; dini, siyasi veya ideolojik konularda gerçekleşiyorsa eylemi gerçekleştiren iki insanın da fikrini değiştirmesinin neredeyse olanaksız olduğu eylem. ancak tartışmayı izliyen bir topluluk varsa onların fikirlerinin bir nebze değişmesinde etkili olabilen seyirlik tiyatrodan hallice bir şeydir. günümüzde, bunun en etkili şekilde yapıldığı ortam youtube'dur. isteyen istediği zaman, istediği konuda yapılmış bir tartışmayı izleyebilir ve fikirlerini gözden geçirme şansına sahip olabilir. bu gerçekten gamechanger bir şey.
0 favorites - -
genelde tartışmayı sorun çözmekten ziyade haklılık yarışına çeviriyoruz. ya da anlık tatmin sağlama ihtiyacı oluyor. halbuki sakinleştikten sonra bazı yerlerde konudan kopup, saçmaladığımızı fark ediyoruz. edemeyenler de küsüyor veya tartışmaya devam ediyor.

tartışma illa ki olacak. önemli olan ondan sonrası.
1 favorites - -
felix guattari tartışmaların kimseyi bir adım öteye taşımamasının nedeni olarak katılımcıların hiçbir zaman aynı şey hakkında konuşmamaları olduğunu ileri sürüyor. ama belki de konuşmanın amacı budur: insanların inandıkları şeye ilişkin anlaşmazlıkları vurgulamak. zaten farklı şeyler hakkında konuştuğumuzun farkında olmak ancak konunun dışında başka şeyler hakkında mutabıksak mümkündür. konuşma anında birbirimizin yanından geçip gitmekle muhatabın arkasından konuşmuş sayılmayız. düşünce akışı kesintiye uğrar, birbiri karşısında setler çeker ama yine de kişiye temas eder.
1 favorites - -
layne's law:
-every debate is over the definition of a word.
(her tartışma bir kelimenin tanımı üzerinedir)
-every debate eventually degenerates into debating the definition of a word.
(her tartışma, nihayetinde bir kelimenin tanımının tartışmasına dönüşür)
or, (ya da)
-once a debate degenerates into debating the definition of a word, the debate is debatably over.
(bir tartışma bir kelimenin tanımının tartışmasına dönüştüğünde, tartışma tartışmalı biçimde nihayetlenir)
0 favorites - -
bence insanlık olarak henüz duygusal zekamız verimli bir tartışma yapacak kadar gelişmedi. örneğin; karşılıklı bir masaya oturuldu ve iki taraf aldığı düşünsel/fikirsel pozisyonu koruma gayesinde. şu cümleleri çok nadir duyarız, “a evet söylediğin doğru olabilir”, “bu argümanın bana mantıklı geldi bir araştırayım.”

genel sebebinin karşı tarafı alt etme veya kendini yenik hissetmemek gibi subjektif, ilkel dürtülerimizden geldiğini düşünüyorum.

bir tartışmayı izlerken de “tuttuğumuz tarafın” “nasıl çaktı ama” diye bize düşündürdüğünü çokça hissetmişizdir…
0 favorites - -
- çekişme.

tartışma ve çekişme kavramlarımız eş anlamlı olup aynı mantıktalar ve çünkü iki kavramımız da türetildikleri kök sözcük itibari ile çekme/tartma eylemine bağlı olarak bir ağırlık ölçümü işini anlatmaktalar.

kavramlarımızı birbirlerinin yerine şu örnekte olduğu gibi de kullanabiliyoruz;

"yerin çekiş gücü" / "yerin tartış gücü"
(bkz: yerin tartış gücü)

kavramlarımız ağırlık yönünden bir tartma/çekme işini anlattıkları gibi, aynı mantıkla düşünce yönünden bir tartışmayı/çekişmeyi yani ağırlık ölçüşmeyi de anlatmaktalar.

kök sözcüklerin türevlerinin incelendiği girdiler;

"çek" ve "tart" sözcüklerimizin karşılaştırıldığı girdiler...
#173088031

(bkz: tartılışma)
0 favorites - -
zaten hakikatin bilgisine sahip olduğunu düşünen biriyle, gerçeği ararken işbirliği yapılamaz.
4 favorites - -
o kadar manasız gelmeye başladı ki. artık öncesinde belirtilen fikir ve bahse mevzu konu ne olursa olsun karşıt yönde bir fikir beyan etmiyorum. çünkü manzaraya karşı herkesin penceresi farklı bir dünyaya açılıyor. kendi fikrimin mutlak doğru içerdiğinden emin olsam dahi karşımdaki kişinin bir ikna etme yahut edilme çabası içinde olmadığından emin olmadığım sürece durumun hakiki izahını yapmaktan imtina etmeye başladım.

çünkü insan denen varlık, yorucudur.
0 favorites - -
hiçbir tartışmaya sevdiğim birine karşı haklı
çıkmak ya da üstün gelmek telaşıyla girmedim.

sadece hissettiğimi anlattım.
beni istediğiniz kadar yenebilirsiniz.
0 favorites - -