''tartışma geleneğinin geliştiği, yerleştiği uygar, olgun bir toplumda tartışanlar, birbirlerinin iç dünyasına girmezler.o, sadece tanrı'nın alanıdır. girilirse yalnızca tanrılaşmaya özenilmekle kalınmaz. tartışma, kişisel kanıtlama saplantılarıyla yörüngesinden sapar. görüşler yerine kişilikler çürütülmeye çalışılır. böyle bir ortamda tartışma önce sataşmaya, dalaşmaya, sonra da çarpışmaya dönüşür. '' der prod. dr.
sami selçuk'' bilmeliyiz ki tartışma yeneni, yenileni olmayan, gerçeği birlikte bulmak için yapılan bir imecedir. ulaşılan gerçekte herkesin payı vardır. ona ters düşenlerin bile. ''