berkecan'ın pelinsu'ya yürümesi gibi çok mühim konuların konuşulduğu, ex'lerin bozuk para gibi harcandığı, zara fiyatları üzerinden ülke ekonomisinin çok yönlü olarak ele alındığı bir masada kalkıp da bu önemli şahsiyetlerin masada bıraktıkları çöplerini düşünmelerini beklemiyorsunuz herhalde.

önce biraz saygı, biraz hoşgörü lütfen.

amerika'da self servis bir mekanda çöpünü toplayıp atmadığında ve öylece kalkıp gitmeye yeltendiğinde arkadan siyahi şişmanca bir ablanın "hey!" diye seslenip çöpünü atsana you fuckin' asshole demesine şahit olursunuz. itiraz hakkınız yoktur, eşek gibi çöpünü alıp atarsın.

evet burası amerika değil tamam, ancak elemanın söylemek istediği de zaten bu değil, biraz görgü ve medeniyet arayışı. türkiye'de hoyratlık çok fazla, geçmişte de vardı belki bu hoyratlık ancak şimdi daha da fazla, kuşak meselesine girmeyeceğim ancak herkes ardını toplayan birine alışmış.

basit bir örnek vereyim, türkiye'nin en değerli markalarından biri olan kurumsal bir şirket, bünyesinde çalışanları için kurduğu spor salonunda her yere yazı asmış, kullandığınız aletleri lüften yerine koyun, gürültü yapmayın vs. şeklinde. dün bir baktım, güya o elit beyaz yaka kesimden diyeceğiniz biri a bölümündeki bir aleti tutmuş c bölümüne getirmiş ve işi bittiğinde de orada bırakmış. şimdi bu kerkenezi güvenlik kamarasından bulursun gerekli uyarıları yaparsın ama bu eleman değişir mi, mümkün değil, çünkü bu tür kişiler ardının toplanmasına alışmış. bu döküp saçmış, anası toplamış, kendi evine çıkmış temizlikçi toplamış. böyle kültürsüz ve sorumsuz bir toplum olup çıkmanın ardında yatan basit sebepler işte bunlar.

buradaki görüntü yine biraz iyiymiş, ne restoranlar var sanırsın sofradan ayı kalkmış, masayı boydan boya yemeğe bulamış, hepsi aynı sebepten, medeniyetsizlik ve düşüncesizliktir.

turkiyede yeme icme mekaninda oturma hizmeti verilen muesseselerden musteri kalkinca o yerin temizlenmesi beklenir. hizmet sektoru bu yonde oturmustur. ortaliga sicilmadigi surece o fotolar normaldir. bir zahmet toparlayiverin.

bunun medeniyetle alakası yoktur. olsa olsa manipülasyondur.
bir işletmenin kuralları vardır. self servisin de tanımı bellidir. kendi yiyeceğini, içeceğini kasadan al demektir.
işlerine gelince world wide olan, mangalda kül bırakmayan ama kaliteden zerre nasiplenmemiş, daha fazla kar için girdiği ülkenin işgücününün iliğini sömüren bu şirketler bir zahmet "coffeeshop" başına 2 kişi daha istihdam etsinler.
siz de götünüzden uydurduğunuz iş tanımlarıyla yarak kürek beklentilerinizi medeniyet diye sıvamaya çalışmayınız, yemezler!
iyi, hazır gitmişken camları da silelim, mutfağa da el atalım. çöş artık!
edit: "amerika da çöbünü admazsan siyah abla sana fak yu der" safsatana sadece sen ve senin gibi köyünden çıkamamış hırbolar inanır. evet amerika, avrupa ve hatta asya nın dibini sıyırmış biri olarak bunu rahatlıkla söylüyorum.

self servis dediğiniz konu dünya'da işlenenin aksine türkiye'de 3 kişinin yapacağı iş gücünü 1 kişiye yükleme sistemidir.
siz de bu sistemi savunarak farkında olmadan emeğe değil sermayeye destek vermiş oluyorsunuz.

isyan değil türkiye'de yaşayanlara hakaret etmesi durumudur.

şayet starbucks'ta herkes kendi çöpünü atacaksa, bununla ilgili uyarı yazısı konmalıdır. öyle kafana göre insanlardan beklentiye girip, beklediğini bulamayınca insanlara hakaret edemezsin.

hakaret ediyorsan da sorun sensin. umarım çalıştığın yer en yakın zamanda bu sorunu çözer.

çalıntı tivitle yapılan haber.
orijinal tivit
ref

o masada bırakılan çöpleri zaten starbucks çalışanları değil, masaya bir sonra oturan müşteri kaldırıyor. bu neyin isyanı anlamadım.

starbucks'ın en zayıf noktası olabilir bu masa temizliği konusu.

self servis sistemde bir tek starbucks çalışmıyor. bu sistemi kullanan birçok kafe ve restoran var. ben şimdiye kadar yemek yediğim hiçbir restoranda yemek yenilen tabakların çatal bıçakların veya tabldotların müşteriler tarafından kaldırıldığını görmedim. kaldı ki siz bunu yapmak isteseniz de o restoranlarda bu iş için yapılmış bir bölüm de yok.

bu bana sanki götü zora gelince çalışmayı sevmeyen yaptığı her işte kaytarmanın yolunu arayan yeni neslin kendi aklınca yeni bir akım oluşturmaya çalışması gibi geldi.

millet istiyor ki herkes kendi işini kendisi yapsın ama ben o iş için istihdam edilip para kazanayım.

kalkarken çöpünü atmak tabi ki hoş bir davranış bunu kimse tartışmaz. ama atmayana da medeniyetsiz derken orada durmak lazım.

bu tavır kargocularda da var. paketi oturduğun kata çıkarmaz, hatta bazen şubeden çıkarmaz, arayıp gel kendin al der.