sonbahar
Next (2) - Last Page (114)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

https://streamable.com/tiv6aq

geçen cumartesi aldım bunu. araçla geçecekken… geçemedik, mıhlanıp seyrettik orada bir saate yakın. müzik o an çalan, denk gelen.
52 favorites - -
yazın nasıl başladığını anlamamıştım. zaman çok hızlı geçiyor.

normalde yazı tutkuyla seven ben, bu yıl öyle bunaldım ki bir an önce yaz bitsin istedim. hayatımda hiç karşılaşmadığım bir sıcak vardı ekosistemimde; eskiden olsa, birkaç gün süren bunaltıcı hava katlanılırdı, ama bu yıl neredeyse bir ay boyunca sürüp durdu.yaz, her zaman neşe ve coşku mevsimi olurdu benim için. ama bu yıl o tanıdık vibe bir türlü gelmedi. sıcaklık mutluluğu ve coşkuyu törpüledi.

2025’in sonbaharının ilk günlerindeyiz. bir zamanlar ayrılığın, vedaların mevsimi gibi gördüğüm bu dönemi artık bambaşka bir gözle izliyorum. eskiden uzak durduğum, bana yalnızca hüzün çağrıştıran bu mevsimi, şimdi gizliden gizliye sevdiğimi fark ediyorum. ılıman havası, yürüyüş için davetkâr sokakları ve insanın dışarı çıkmasını arzulayan serinliğiyle, adeta kendi içinde bir zarafet barındırıyor.

klas bir mevsim sonbahar. genelde hep hüzün , ayrılık , sona gidiş ile ilişkilendirilir. ama bu hüzün, umutsuz bir karanlık değil; bilakis yeni başlangıçların izini taşır. çünkü sonbahar, bitişin içinde saklı bir başlangıcı da haber verir. yaprakların savrulup saçılması toprağı doyurur, havanın soğuması kışa hazırlık olur. yani sonbahar, hem veda hem de yeniden doğuşun gösterişsiz vaadidir.sonbahar son yerine yeni başlangıçların başı olarak da kabul edilebilir.

29 ekim 1923 gibi güzel başlangıçları , aslında sonbaharın ruhunda da görmek mümkün. cumhuriyet’in ilanı da tıpkı bu mevsim gibi, bir dönemin kapanışı ve yepyeni bir dönemin doğuşuydu.bazen sonbahar yalnızca bir bitiş değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakabilmenin mevsimidir. dünyada da böyle yeni başlangıcı temsil eden bazı günler var. 9 kasım 1989 berlin duvarı’nın yıkılışı da; özgürlük ve birleşmenin umudu. 11 kasım 1918 bir dünya savaşının bitişi ve yeni dünyaya başlangıç.

cemal süreya’nın da dediği gibi: “sonbahar sanattır, diğerleri mevsim.”
104 favorites - -
super karanlik mevsim... havadaki kasvet...
ölumun kokusu.... bitise hazirlik...
25 favorites - -
yağmur yağacak gibi ama yağmıyor.
"seviyorum," diyor şair, "göğün bu yağmur tehdidiyle bizi hizaya sokmasını."
böylesi anlarda şemsiyesine davrananlardan ölesiye ürküyorduk. ıslanmaktan korkanları eliyorduk bir bir yanımızdan. yürüyorduk işte, yüklerimizden arınıp yürüyorduk. ıslak, yalnız, telaşsız...

gülmekten emin gözlerimiz oluyordu artık ve mutsuz dünlerin inadına doğan yarınlara dalıyordu. belkilerin keşkelerin yedeğinde sürükleyegeldiğimiz halleri
iyi kilere emanet edip uyuyorduk zamana ve diniyordu aniden, canımıza mengene bağlayıp duran rüyaların soğukluğu. susuyorduk hasılı...
susmanın anlamını bulduğu hakiki bir sükûnet duyuyorduk ve arta kalan ömür oracıkta geçsin için saraylar kuruyorduk...
41 favorites - -
arnavut kaldırımları yağmur ile yıkandıktan hemen sonra, üstlerinde salınan sümüklü böceklerin bıraktığı parıltıdır sonbahar...

yoros kalesi'nde, ikindi sisinde, boğazın kıvrımlarını ateş ışıklarıyla saydığın mevsimdir sonbahar...

şairler kahvesi'nde, kısmetine düşen kahvenin telvesinden akıbetini çıkarırken, masaya düşüveren kocaman çınar yaprağıdır sonbahar...

sokakta elim sende oynayan çocukların seslerinin kısılma mevsimidir sonbahar...

inceden çıtırdayan bir kuzinenin yanıbaşında, ısıtacağını bildiğin sevdiğinin ellerinin seni beklediği mevsimdir sonbahar...

kasım yağmurunun, yanaklarını tavlı toprak gibi, ekru sümbül çiçeği gibi, parlattığı dönemdir sonbahar...

kırlangıç sürülerinin, gurup vakti kuyruklarını çevirdikleri güneşin hüznünü, bulutlara tahvil etmesini izlemektir sonbahar...

kahverengi'dir sonbahar, kestanedir...

bej'dir sonbahar, manolya çiçeğidir...

terra cotta'dır sonbahar, aşkla pişmiş topraktır...

hâki rengi bodur çam'dır sonbahar, tutkunun fecr'i'dir...

sonbahar güzeldir...

sonbaharınız, sonbaharımız gönlümüz gibi geçsin...

debe için teşekkür ederim.
49 favorites - -
izlerken kesif yosun kokusu aldıran, azgın azgın iskeleye tüküren bir deniz sahnesi vardır ki sırıl sıklam eder.
1 favorites - -
nihat behram'dan:

özlemin kadar

toprağın iştahıyla dallardan
kuruyan yaprakları topluyor rüzgar
üşüyen çocukların teniyle kelebekler
sindi solgun çiçeklerin dibine
göğün karaşın kıvılcımları kırlangıçlar
tel tel sıyrılıp bulutlardan
göçtü uzaklara
yaz bitti…

nasıl isterdim, ah yazgımı değiştirmek
öpüşür gibi sessizlikle
su içen bir ceylanın
halka halka dudaklarından
çakılların, yosunların köpükteki nazına doğru
başıboş
akıp gitmek bir derede…

zift ve kemik arasında sıkışıp
ezilmiş filizin uğultusuyla
taşıdığım ruhumdan utanarak
otları dinliyorum
ne başka sızım olsaydı keşke
ne başka sözüm artık
kaçsam, kaçıp gitsem buralardan
kederi beni daha fazla boğmadan
uzağında bulandığım kırların…

koynumda özleyişin kusursuz ürpertisi
güvercinlerim
ve ömrüm sıra huylarıma dolaşan
çocukluk günlerimdeki telaş
ah, sadece şiirle yaşasaydım
giziyle düşteki ışıltının
dallara kuşlar ve sincaplar kadar yakın
gülüşleri dolunnay
öpüşleri sarmaşık
güzelimi her sabah
salkım salkım leylaklar
yağmur ve gonca kokusuyla anarak…

en yüce yaratıktı oysa
ateşi ve sevdayı bulurken insan
yazık ki artık
bir kelebeğin titreyişleri kadar olsun
sahici gelmiyor bana
sorsalar, söyleyemem yeniden
hangi şehrin renkleri gökyüzünün dengidir
ya da yolununca gönlündeki sümbülü
küskün öten bülbülün
derdini kim üleşir;
çölden kopan rüzgar bile
ufkunu böylesine onulmaz
böylesine arsızca ağılayan insandan
daha kumsuz daha nar…

çaresiz dinecek bu çile bir gün
tırnak ve nasır gibi ruhumda katılaşan
bereketsiz bu kalabalıktan
soluyup alacak beni duldasına doruklar
durulaya kurulaya büyütmek için
yeni doğmuş kuzuların sesiyle
toprağını kayalardan emziren hızıyla yaylaların…

güzelim, serçeler mi taşıdı sana
bahçelerden, çimen çimen
karadut oyası zülüflerini
çiğdem tüten gamzeleri omuzlarına
kırdan mı sardın
yad ellerden esen yelde sevdalın mı var?

`unutma hiçbir şey yakışmıyor kalbime özlemin kadar. `
28 favorites - -
dakikliğini sevdiğim mevsimdir. 1 eylül dedin mi burdadır işte. polemiğe girmez, bekletmez.
0 favorites - -
amerikalıların dediği gibidir sonbahar; “fall” derler yani yaprakların dökülmesi, düşmesi anlamında. metaforik olarak da çağrışım yapar muhtemelen herkes için. sadece yapraklar kozalaklar düşmez, insan olarak enerjimiz düşer, düşerken ruhumuz dinginleşir. atâlet kelimesi anlamını bulur bu mevsimde. fotoğraf çekmeyi her mevsimde çok severim ama düşen ve sararan yapraklardaki hüznü bizzat kendi ruhumda yaşarım.

görsel
görsel
görsel

bu hüznü-düşüşü yaşıyor olmak bile insana yaşadığını hissettirir. insanlar da yapraklar gibi hayatından tek tek çıkar ama bilirsin ki yeşerecektir tüm yaşam kıştan sonra. bence romantik insanların sorunu bu, mutluluk romantizmi beslemiyor; daha çok hüzünler besliyor. en hüzünlü şarkılar eşliğinde düşen yaprakların arasında yürüyelim…

waltz in a minor
eternity and a day

edit: imla tabii ki :(
https://cdn.eksisozluk.com/2023/10/21/9/947onb0v.jpghttps://cdn.eksisozluk.com/2023/10/21/v/vajre0kq.jpghttps://cdn.eksisozluk.com/2023/10/21/d/dl7h7tkv.jpg
66 favorites - -
halil sezai "iki kelime yetiyor seni seven kalbi kırmaya sonra roman yazsan da ne fayda" der ya şarkının sözlerinde, söyleyin demesin öyle.
2 favorites - -
Next (2) - Last Page (114)