insanlar bazen kötü bir şaka gibi olabiliyorlar. mesela mevlana ile şems aşkı'nın cinsellik ile ilgili bir aşk olmadığını "var olan sözüm ona klasik aşk tabiri" ile -ki nevi şahsıma münhasırlığı çoktur bu tabirin dikkatle okunursa anlaşılır- ortaya koyduğunda kalkıp birisi şunu diyebiliyor;
"o dönemde mi yaşadınız? -hayır. hiç ilahi aşk yaşadınız mı? hayır. ee, nasıl emin olabiliyorsunuz benim bahsettiğim durumun gerçekleşmiş olmadığı ihtimalinden? "
e be insan sen nereden biliyorsun bahsettiğin durumun gerçekleştiğini orda mıydın ?
nacizane bir tavsiye; eğer bir kalen varsa ve bu kaleyi savunmak için 50 askerin. karşıda da düşman askerleri... eğer düşman askerine saldırmak için 50 askerini çıkartacaksan kalenin kapısını açıp, o açılan kapıdan düşmanın 1000 askerinin de girebileceğini hesap ederek açmalısın.
velhasıl islamiyette zina'nın şahitliğinin şartları belirlidir. kalkıp 1000 sene sonrasından "sufi" olduğunu, şeyh olduğunu bildiğimiz bir adamı, tasavvufen anlattığı aşk kavramını eşcinsel aşk'a yordayıp, böyle bir zina imasında bulunmak, bir de sen nerden biliosun diye çemkirmek cidden
bambaşkaymış