çok değerli bir zaman diliminde erken bir şekilde yapamadıkları yasak yüzünden salgın şu an kontrolden çıkmış gözüküyor. kaybedilen her dakika her saat çok önemli. evde kal çağrısna uymayan umreden yurt dışından gelip 14 gün kuralına uymayan biz evde sıkılıyoruz napalım diyen bir sürü şımarık varken ağır cezalar ile yasak derhal getirilmeli
"öncelikle dikkat çeksin diye böyle yazdım."
aferin (bkz:
iyi bok yedin)
şu an vaka sayısında dünyadaki 14. ülkeyiz ve hala sokağa çıkma yasağı yok
coronavirus'ün yayılma hızını düşürmek gerek tabii.
sgklılara aylık 3000tl verilerek gayette kolaylıkla yapılabilecek yasak. koskoca türkiye için bu hiç önemli bir meblağ değil.
hangi parayla halk evde oturacak kardeşim
ülkede yasak gelse de;
bir madencinin hiç unutulmayan bir sözünü tekrar hatırlatmak isterim… “aşağıda ölüm var ... aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin”.
kaç kişinin birikimi var ? banka kredisini zor bela ödüyor herkes, ötelemeye de ciddi faiz biniyor, ki zaten 1.ötelenen taksidi bile ödeyemeyiz çoğumuz, bi çok günlük çalışan şöför, vale, garson, işçi ne olacak
alınmaması durumunda vaka ve ölüm sayısının katlanarak artmasına sebep olacak karar.evet, sokağa çıkma yasağı ekonomik olarak orta vadeli yıkım demek ama aksi de felaket olacak.
ilk vakaların ortaya çıktığı 11 mart'tan itibaren 14 günlük bir sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi belki de şuan çok farklı bir noktada olabilirdik.
mesela şuan sadece 15 gün önce virüs ile enfekte olan insanları iyileştirmek için uğraşıyor olurduk.
kendi ohal'imizi ilan edecekmişiz. biz acaba hangi gelişmişlik seviyesinde bir ülkeyiz de, kendi kendimize ohal ilan edebilecek bilince sahibiz! vatandaşını tanımayan bir devletten de başka bir açıklama beklenemezdi zaten.
daha fazla geç olmadan s o k a ğ a / ç ı k m a / y a s a ğ ı ilan edilmeli!
sokağa çıkma yasağı var dediğiniz ülkelerde uygulanan sistem kısmî tecrit. tamamıyla tecrit uygulanan bir ülke yok bu bir.
çok katı bir şekilde sokağa çıkma yasağı uygulanmasını almanya, fransa gibi devletler bile kaldıramayacağı için bölgesel yasaklar uyguluyorlar, kaldı ki türkiye'nin bu tarz bir yasak uygulamasını beklemek abes (bilimsel açıdan gerekli olsa dahî). üstelik insanların sokaklardan tamamen çekilmesi için aylık kazançlarını ceplerine koymaları şart, e biz de almanya gibi 600 milyar euroluk bir fon ayıramayacağımıza göre böyle bir şeyi sağlamamız da mümkün değil bu da iki.
sonuç olarak devletlerin aklı şöyle çalışıyor;
hasta olacak insan sayısı ve bunun devlete maliyeti= a. ekonominin durmasıyla oluşacak finansal hasar = b.
b=>a olduğu sürece düşündüğünüz gibi bir tecrit uygulanamayacaktır. insan hayatı önemli ama gelecek nesillerin yaşayacağı şartları da düşünmek önemli. hayat sadece şu andan ibaret değil.
yazdıklarım belki sizi rahatsız edecek ama bu işler böyle yumurta kapıya dayandığında çözülebilecek işler değil. normalde osuruktan mevzular yüzünden birbirini yiyen devletler, sidik yarışı yapar gibi silahlanma yarışı yapmak için devasa bütçeler harcamak yerine insanların hayat kalitesine katkı yapacak organizasyonlara ve ileriye dönük koruyucu sağlık sistemlerine yatırım yapsalardı, bu olay bu şekilde bir krize dönüşmezdi. aksi halde böyle balistik füze yapıp nokta atışı hedef vurursunuz ama nokta kadar bile olmayan bir virüs gelir, o füzenin düğmesine basacak elleri evlere hapseder.
ben artık ciddi ciddi truman show'da olduğumuza inanıyorum...
kendi vatandaşına imkan sağlayamadığı için ölmemize göz yumuyorlar...
işe gitmek zorundayım, yarına çıkar mıyım?
kira ödemem, fatura ödemem,borçlarımı ödemem lazım fakat işe gitmeye devam edersem bunları yapmakla yükümlü olmaya devam edeceğim bir hayatım kalacak mı?