aksini düşünmek ne kadar da şaşırtıcı olur değil mi? bir ülkenin başbakanını düşünün ki hiçbir açık oturuma, tartışma programına çıkamasın, yazık.
yanlış da biliyor olabilirim fakat ben hiç rastlamadım 11 yıl boyunca. tek hatırladığım galiba iktidara geçtiği sene genç bakış programına çıkmıştı. e o kadar olsun, daha kimsenin bilgisi yoktu kendisinden, yapacağı faaliyetlerden. hatta bu programda eşcinsel haklarını falan savunmuştu inanabiliyor musun hahha.
akp cephesinde bu programlara çıkma hatasını en son melih gökçek kemal kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkarak yapmıştı. yaptığı yolsuzlukların belgeleriyle suratına çarpılacağını tahmin etmiyor olacak ki çıkmıştı. o programdan sonra melih beyi sadece yanılmıyorsam sahibi olduğu beyaz tv'de dünyayı kurtarırken, gizli oyunları çökertirken görebiliyoruz. bir de sadece akp propagandası yapan trt'de işte.
tayyip erdoğan'ı ise sadece mitinglerde ve ulusa seslenişte görebiliyoruz. sadece kendisinin olduğu bi program olan ulusa seslenişin ismine bile takıp değiştirdi.
son derece normal bi şey bu durum. ben olsam ben de katılmam, salak mıyım ben öyle bi hata yapayım.
halkın her kesiminden oluşan insanlarıyla bi araya gelip konuşamamak, tartışamamak nedir ya hu? hele de bi ülkenin başbakanıysan. yazık diyorum. mitinglerde, ulusa seslenişte ne güzel konuşuyorsun oysa ki. bu ortamlarda karışan, sözünü kesen, hayır o öyle değil diyen bi merci yok tabii. öyle ben de başbakan olurum valla, ne var ki:) kendin konuş, kendin dinle.
fakat olması gereken bu mu? balkon konuşmasında % 50'nin değil, herkesin başbakanıyım demiyor muydu? o halde bu korku neyin nesi?
neyse uzatmaya gerek yok. herkes neden bu tarz programlara katılmadığını gayet iyi biliyor herhalde.