insanoğlu bir hiçlik içinde kaybolup gidecekse ve her şey tesadüf ise..
o zaman yapılan icatlar, iyilikler, bilgiler, mücadeleler hepsi insanlığın neslini sürdürmesi ve bizden sonra gelenlere bir miras niteliği mi taşıyordu?
bir mükafat alamayacaksam neden bunca iyiliği, icadı yaptım ki?
neden toplumu bu kadar bilgilendirdim ve canlılığın yaşamasına katkı sağladım ki?
çıkarcı mıyım? bilmiyorum ama iyilik yapmak vicdani bir mesele ise tesadüf olarak benliğimize yüklenen bu vicdanı neden bu kadar anlamlandırdık ve kutsallaştırdık ki..
benim hakkımı verecek, yaptıklarımın karşılığını verecek bir güç, bir mekanizma yoksa; yaptığımın doğru olduğuna kim karar veriyor ki?
edit: başlık ve yazılacaklar bir kompozisyon niteliği taşır. amaç insanların bu konuda ne düşündüğü ve nasıl davrandığıdır. aklı sıra laf vuracaklara duyurulur.