palm, kanola veya shea yağının kanserojenliği özelllikle işlenmesi (ısı) ile ortaya çıkıyor. çünkü fındık yağı gibi 200-250 derecede yanmayan (kararmayan) yağ kullanmak kapitalistlerin işine gelmez. hatta ısıl işlem görmese de (paketli/paketsiz) kızılcık kurusu gibi kuru meyvelerde de hatta marketlerin kendi ton balıklarında da palm, kanola var; migros, yağsız olanı (light denilen, sulu olanı) kaldıralı 1 yıl oluyor...
bir de bu konularda doğrulara, sağlığa, bilime kafa tutanlar da var... market/piyasa (tekel, reklam) vb. kedi/köpek mamalarının içeriklerinde kavurma gibi kuru et yok, piliç salamdaki gibi mekanik ayrılmış et var; mısır şurubu, renklendiriciler, koruyucular, beyazlatılmış (lifi, kepeği alınmış) pirinç ve buğday unu var, %0,1 tavuk kıçı içeren bulyonlar misali aromalar var... aynı paraya %50 somon içeren, tahılsız mama öneriyorsunuz ve sonuç: (bkz: #179129501)
çerezya, (celal şengör, aleyna tilki veya teoman'ın sattığı) doritos cipsler yerine (madem cips yiyeceksin o zaman en idealini al) züber önermek gibi... durduk yerde de değil, entry üzerine mesajla belirtmenize rağmen...
eğitimli kesim güya... bir de bunların tam tersi sağlıklı beslendiğini sananları var, süper (pahalı) gıdalarla... (bkz: buğra koç) özetlemiş: https://www.youtube.com/watch?v=1wpufw8u13g
limitin 50 kat fazlasıyla meyve, sebze, baharat, bakliyat, yemiş ne varsa pestisit kokteyli yapan üreticiler, pazarlarda (görev tanımlarında olsa da fırınlardaki una yapmıyorlar) asla kimyasal/içerik testi yapmayan a, b, c, d farksız tüm belediyeler ve bunları alıp çocuğuna yediren eğitimliler... yok ediliyoruz, milletçe, türk milletini ve vatanının doğasını, canlarını, suyunu, ağacını harap etmek için bilerek yapılıyor her şey, gazi meclis'teki bebek katili ve pkk komisyonundaki gibi ortak olan a, b, c, d her tip partinin gözü önünde...