milletcek tribunlere oynama hadisesinden ne kadar zevk aldigimizi gosteren kampanyadir. ne alanda olursa olsun, dikkat ceken bir kisi "memleketim de memleketim, en buyuk biziz" nidalariyla kendini bize teslim edince zevk aliyoruz. orhan pamuk'u suclayanlarin %90'i hala adami etmedigi, carpitilmis bir laf yuzunden sucluyorlar ve ne demis diye anlamak icin en kucuk cabayi bile gostermiyorlar. birisinden "kestik" lafini duymalari yetiyor orhan pamuk'un kara listeye almalarina (adam "kestik" falan da dememisken). sonraki adimda da kendini begenmislik devreye giriyor. orhan pamuk'un kendisini affettirmesi gerekiyor ya, affecedeklerin sanina yakisir bicimde affettirsin, kazandigi nobel odulunu reddetsin, ancak bu kurtariyor. biz mi bu adama haksizlik ediyoruz? kitaplari gercekten iyi olabilir mi? o ettigi tek cumleyi once carpitip sonra dava acarak biz olay haline getirmedik mi? dunyanin gozune gozune sokmadik mi? hesaplanmis bir laf olsa
kerincsiz'le dayanisma icinde mi bu adam da dava acilacagini bildi? oyle ya da boyle, bu adam yazdiklarini dunyaya okutarak turkiye'nin, turk kulturunun de tanitimini yapmadi mi? ettigi lafla olay olmak isteyen bir adam yabanci basindaki herhangi bir roportajindaki bir cumle uzerine mi kurar planlarini? gidip
new york times'a turkiye'yi kotuleyen bir yazi yazmak istese nyt seve seve basmaz miydi yazdiklarini? bu sorulari sormuyoruz, cevaplarini tartmiyoruz, orhan pamuk tribunlere oynasin da rahatlayalim, bunun pesindeyiz.