sabah gazetesi'nin nobel ödüllü kitaplar serisi dağıttığı yıllar... benim ilkokul yaşlarıma tekabül ediyor. hatırlıyorum, mütevazı kütüphanemizde mevcuttu bu seri. ama soljenitsin, şüpheli yazardı. orta sınıf, merkez sağ eğilimli demokratımsı bir ailede büyümüş bacak kadar çocuğun bile kulağına yarım yamalak çalındığı üzere faşistti, amerikan uşağıydı, ajandı bu yazar! birileri bizim adımıza o şekilde düşündüğüne ve gerekli kararları verdiğine göre muhakkak şerefsizin tekiydi herif. okunur muydu hiç? şimdi aradan geçen 30-35 yıldan sonra aklıma düştü, okudum. utanarak, sarsılarak okudum. bitince, merak edip başlığına neler yazılmış diye göz gezdirdim, hâlâ "karşı devrimci ve amerikan uşağı" olduğunu düşünenler ve itibarını reddedenler var.. sovyetler dönemini, binlerce kilometre öteden ve aradan geçen bir asırdan sonra bile hayatının en verimli yıllarını, ailesini, sağlığını çürük bir sisteme feda eden milyonlarca kurbandan daha sağlıklı okuyabildiğini düşünen ne çok insan var hâlâ. bu denli sarsılmaz bir ideolojik angajmana her zaman şaşırmışımdır.
---
spoiler ---
“besin denetleme memuru hiçbir iş yapmazdı. oturup seyretmekti onun işi. lapa pişer pişmez iyi tarafından besin denetleyicisine bir çanak lapa! bir çanak da aşçının kendisine! o günkü nöbetçi kolbaşı gelir, pişen yemeğin hükümlülere “yedirilebileceğine” karar vermek için bir çanak dolusu lapayı alıp tadına bakardı. ondan sonra da ikinci bir çanak!”
---
spoiler ---
---
spoiler ---
“üst-ijme’deyken şuhov iki kere paket almıştı. sonra karısına yazarak bir daha yiyecek göndermemesini istedi. yarı yarıya azalarak eline geçen yiyecekleri niçin çocukların boğazından kesip gönderecekti ki?…”
---
spoiler ---