pişmanlık duyan nefs manasınadır. nefs-i emmare karanlığından bu mertebeye yükselen salik hala nefsine söz geçiremez fakat yaptıklarının farkında olmaya başlar. günah işler fakat ardından niye yaptım diye pişmanlık duymaya başlar.
pişmanlık tövbedirhadisince bu da kendisine rahmettir aslında. günah işlemeye devam eder fakat pişmanlık duyarak zamanla bu günahları azaltmaya gayret eder. tarikat mertebesine hazırlıktır. kürsü dibinde ağlar, davul dibinde oynar. duygusallıklar içinde, gelgitler yaşar.
"
le uksimu bi yevmil kıyameve le uksimu binnefsil levvame"
kıyame suresi, 1 ve 2. ayette bu mertebeye işaret vardır. kıyamet günü ölülerin kabirlerinden kalkması ve ayakta durması manasında kıyam kelimesinden gelir. nitekim namazda,
kıyam da ayakta durulan kısımdır.
cenab-ı hak kıyame suresinde bu nefsden bahsederek, insanın nefsinin bu mertebede dik durmaya, ayağa kalkmaya ve hakiki insan olma yolunda ilerlediğini işaret etmiştir. kıyam etmek aynı zamanda karşıda durmak anlamı da verir bu ise muhattab alındığının habercisidir. nitekim bu mertebe gerçek hak aşıkları ile diğerlerinin ayrıldığı noktadır. o yüzden geçmesi vakit alır, uzun sürer. sabırla, namazla ve duayla allah'tan yardım istenmelidir.
burada kişi kendi hakikatine ve sırrına vakıf olma yolundadır. o yüzden burası sınava tabi tutunulan yerdir.
"biz mutlaka sizi biraz korku ile, biraz açlık ile, yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. sen sabredenleri müjdele!" (
bakara, 2/155) ayeti burada faaliyete geçer. salik bu mertebede gerçek aşık mı değil mi sınanır.
zülcelali vel ikram ismi şerifi gibi önce celal sonra ikram. bu mertebede ismi celal çekildiği için çetin bir celal tecellisi baş gösterir.
özellikle
kabz ve
bast isimleri faaliyete geçer. kişi bazen aniden durduk yere daralır, sıkılır, ağlamaya başlar. bazen de durduk yere genişler, hayat dolar, güler, eğlenir. hep bu iki ismin kişi üzerinde etkileridir bunlar.
nefs-i emmare eğer eti yenmeyen vahşi bir hayvansa, nefsi levvame ise eti yenen evcil hayvandır. hala bu mertebe hırpani özelliklerinden dolayı hayvanata benzetilir. salike düşen bu hayvan karakterli nefsin kanını döküp, onu öldürmektir. ruhu ibadet ve zikirle güçlendiren kişi nefsini öldürmeye kendisinde kuvvet bulur.
bu mertebede kişi tefekkür ufkunu genişletmeli, zikir, namaz, oruç gibi ibadetlerin yanında irfani olarak da ileriye gitmeye özen göstermelidir. özellikle
enbiya suresi 87. âyetteki;
"..`lâ ilâhe illâ ente sübhânek innî küntü mine’zzâlimîn`"
"senden başka ilâh yoktur, seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zâlimlerden oldum" dua hakkında çok düşünmeleri lazım gelmektedir. bu ayeti idrak eden kişiye daha ileriye gitme yolları açılır. fırsat buldukça tesbih olarak çekilmesi büyük fayda sağlar.
allah taliplerini bu hakikatleri idrak edenlerden eylesin.