18.08.2021 itibarıyla izmir il milli eğitim müdürü olmuş şahıstır.

4 ağustos 2023 tarihiyle istanbul il milli eğitim müdürü olmuştur.

yeni istanbul milli eğitim müdürüdür.

uzun yıllardır özel sektörde çalışan bir eğitim emekçisi olarak kendisine yeni görevinde başarılar dilerim.
bilmiyorum izmir'de durum nasıldı, ancak istanbul'da çok büyük sorunlar var.
üstelik sorunlar il millî eğitimde bilindiği halde, bir çözüm bulunmuyor, yasadışılıklara maalesef pekçok okul müdürü de göz yumuyor; hatta duyduğuma göre il milli eğitimde de bu işlere (biraz hafifleterek söyleyeyim) göz yumanlar var.

arz ediyorum:

1- istanbul'da özel öğretim kurslarında kaçak olarak çalışan binlerce
meb'e bağlı okullarda çalışan öğretmen var.
lütfen il'e geldiğinizde müdürlere sorun:
"okulunuzda kaçak çalışan öğretmenler var mı?
bunları bize bildirdiniz mi?"
diye,
"yok" derlerse emin olun %90 doğru söylemiyorlar.
çünkü durum o kadar vahim ki, hemen hemen her okulda kaçak çalışan öğretmen var.

hatta pekçok okul müdürü bu kurslar ile işbirliği içinde.

2- özel öğretim kurslarında kaçak çalışan bu alçaklar, bu hırsızlar hakkında nasıl bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

( 'alçaklar' diyorum; çünkü bunlar devlette çalışma şansı bulamayan ve özel sektörde çalışmaktan başka şansı olmayan öğretmenin çalışma sahasına el atıp meslektaşlarının asgari ücretin bile altında çalışmasına sebep oluyorlar.
'hırsızlar' diyorum; çünkü yasadışı para kazanıyorlar ve bu kazancın vergisini vermiyorlar.
benden ve binlerce özel sektör öğretmenlerinden çaldıkları para onlara haram olsun, bu dünyada da öbür dünyada da misli ile çıksın inşallah)

3 - sizden önceki milli eğitim müdürü maalesef bu kaçak çalışan öğretmenlere engel olamadı.
göstermelik birkaç ceza verildi mi bilmiyorum.
şu an özel öğretim kurslarında öğretim başladı ve harıl harıl meb'te çalışan öğretmenler bu kurslarda kaçak çalışmaya başladı.
özellikle bu sene görüyorum ki, hemen hemen tüm kurumlarda kaçak çalışan öğretmenler var.
tamamı diyeceğim de, belki benim bilmediğim bir iki istisna kurum vardır. (sanmıyorum aslında, bence hepsidir)
hangi kurumlar mı dediniz?!!!
önceden haber verilip, sözde inceleme yapacak müfettiş göndermek yerine
(korkarım, o gönderdikleriniz de bu işin içinde olabilir, çünkü o derece yaygın)
bizzat a'dan z'ye inceleme yaparsanız gerçekleri görürsünüz.

bunun yanlış olduğuna inanıyorsanız(ki, çok yanlıştır),
caydırıcı cezalar verilmesi ve
milli eğitim bakanı ile koordineli olarak bunlarla mücadele edilmesi gerekiyor.

biz özel sektör çalışanları ekmeğimize göz diken bu alçakları, hırsızları tüm sektörden temizlemenizi istiyoruz.
özel sektörde çalışmayı çok istiyorlarsa istifa edebilirler.

4 - kaçak çalışan öğretmenler her zaman vardı.
ancak bu sayı 3 yıl öncesine kadar asla tüm istanbul'da 50 -100 kişiyi bulmadı. çok çok azdı.
şimdi her kurumda var.
hatta kimi kurumların sahibi gerçekte direkt millî eğitimde çalışan öğretmen!!!
bu sayının binlerce olduğunu tahmin etmek zor değil.
kaçak açılan kurslarla birlikte 5 bine yakın özel öğretim kursu var istanbul'da.
kimilerinde 15-20 kimilerinde 2-3 millî eğitimde öğretmenlik yapan öğretmenler çalışıyor kaçak olarak.
tahminen 30 ila 50 bin arasında kaçak çalışan öğretmen var istanbul'daki kurslarda.
bunlar yüzünden özel sektör çalışanları iş bulmakta zorluk çekiyor veya asgari ücret dolayında bir maaşı kabul etmek zorunda kalıyor.
son iki yılda, sayıları dehşet verecek kadar artan,
kaçak çalışan meb öğretmeni sayısını ben "göz yumma" olarak görüyorum.

bunlara izin verilmemesi,
baskı yapılması, caydırıcı cezalar verilmesi gerekiyor.
yanınıza maliye çalışanlarını da almayı unutmayın lütfen.

5- lütfen özel öğretim kurslarını bizzat ziyaret ediniz.
bakırköy, beşiktaş, beylikdüzü, bahçeşehir, kadıköy, ümraniye, pendik, levent, ulus, mecidiyeköy, gayrettepe, ataşehir....
buralardaki kursları ziyaret eder ve patronlarla değil, bizzat çalışan öğretmenlerle konuşursanız tüm gerçekleri öğrenirsiniz.
(bu kaçaklar sadece küçük kurslarda, merdiven altı denilen kurslarda değil; adeta holdingleşmiş büyük patronların kurslarında da var, büyükten küçüğe hepsinde.
tüm türkiye'ye yayılmış, akla ilk gelenlerde de çok sayıda var, tek şubeli olanlarda da.
gerçi herkes her şeyi biliyor.)

diyorum ki:
ya rab! yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.

evet, sayın milli eğitim müdürümüz murat mucahit yentur bey durum budur, istirham ederim.

merak edenler için, 22 ekim itibariyle edit :

bugün itibariyle hiçbir özel öğretim kurumunda, yasadışı bu duruma müdahale edildiği yok.
tüm kurumlarda meb öğretmenleri kaçak olarak çalışmaya devam ediyor.
istenirse bunlara engel olmak bir günlük iştir.
hakkımı, bunlara göz yumanlara da helal etmiyorum.
çünkü herkes her şeyi biliyor.

#156107739 gördüm gördüm.

görsel

yüzlerce özel okul ve kurs sahibi birinin, istanbul millî eğitim müdürü ile görüşmesinde bence bir sakınca yok.
ancak şöyle bir sorun var:
- özel kurslarda çok fazla usulsüzlük ve hatta vergi kaçırma var. öğretmenlere (hele de final kurumlarında) çok fazla mobing var.
- buralarda çalışan bir öğretmen, bu fotoğrafı gördükten sonra hakkını aramakta ümitsizliğe düşecek ve hatta büyük olasılıkla vazgeçecektir.
- görüşmek doğru; ancak fotoğraf vermek yanlıştır, diye düşünüyorum.

#156039423 bu arkadaşa çok ümitli olmamasını tavsiye ederim.

çünkü kendisi elazığlıdır.
dershaneciliği tüm türkiye'ye yayan ve bu işin bütün numaralarını bilen kişinin hemşehrisidir.
hatta bir ara şişli milli eğitim müdürlüğü yapmıştır.
onun ilçe millî eğitim müdürü olduğu dönemde bugünkü gibi yaygın değildi
meb öğretmenlerinin özel öğretim kurslarında kaçak çalışması...

ancak gene de az da olsa vardı.

bu meb öğretmenlerinin kurslarda kaçak çalışması dershane patronlarının çok işine geliyor.
- hem bu vesileyle öğretmenleri çok daha ucuza çalıştırıyorlar.
(istanbul ortalaması 14 - 15 bin liradır arkadaşlar, özel öğretim kurslarında çalışmak zorunda olan bir öğretmenin maaşı)
- üstelik vergi kaçırıyorlar. hem de öyle böyle değil, devasa bir miktar bu.

üstteki arkadaşa tavsiyem çok ümitli olmamasıdır.

ancak %100 de ümitsiz olmak yanlış olur.
görelim bakalım neler yapacak ?!!!

tanım:
eski şişli ilçe millî eğitim müdürü ve
izmir il millî eğitim müdürüdür.

bir tesadüf eseri tanıstım. kaliteli ve mütevazi bir adam. milli egitim teskilatini az cok taniyan biri olarak böyle biriyle karsilacagimi sanmiyordum. istanbul un egitim sorunu devasa bir sey. elbette mudurle filan degismez, ama gordugum kadariyla mudurun kendisi de bir sorun olarak eklenmez. dilerim basarili olur, hepimiz kazaniriz. ancak bu sistemde richard feynman ı istanbul a müdür yapsak bir seyleri duzeltemez. ama en azindan cabalayacak birine benzettim. digerlerine bakinca adam cok daha iyi.

gücünün, özel öğretim kursları 'na yetmediğini düşündüğüm istanbul il milli eğitim müdürüdür.

mutlaka kendisi de biliyordur, hatırlatayım sadece :

1- 657 sayılı kanun :
"memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz."

2- devlet okullarında çalışan öğretmenlerin bir bölümünün özel öğretim kursları'nda kaçak çalıştığını bilmeyen var mı?
bugün hemen her özel öğretim kursunda devlet okulundan kaçak öğretmen çalışıyor.
hatta bir bölümü kendileri bizzat özel öğretim kurumu sahibi.
biraz araştırılsa (araştırılmaya da gerek yok, herkes her şeyi biliyor.)
kim nerede çalışıyor, kimin nerede gizli ortaklığı var öğrenilir.

3- bu yasaya uymayanlar ahlaksızdırlar ve suç işlemektedirler.
uyulmamasında sorun görmeyen okul, ilçe, il müdürlerinde de sorun var.
bu sorunlardan,
biri : özel öğretim kurslarında çalışan öğretmenler çok zor durumda, emin olun asgari ücret kadar bile para alamıyor bir bölümü.
alanlar da birkaç bin lira fazla alıyor.
aldıkları maaş da 10 ay.
iki ay maaş yok.
insanlar aç...
gerçekten aç...
ve çok çaresiz.
zam istedikleri an, kapının önüne konuluyorlar ve devlet okulunda çalışan bir öğretmeni çalıştırıyorlar.

ikinci ahlaki sorun : vergi kaçırıyorlar.

üçüncü ahlaki sorun : yasa orada duruyor ve yasaya uymakla yükümlü olanlar yasayı çiğniyorlar.

bu yasaya uyma konusunda en dirayetli duran kurum, nazmi arıkan fen bilimleri özel öğretim kursuydu.
şimdi duyuyorum ki, 'gizli bir izin' varmış gibi, o da meb'te çalışan öğretmenleri kurslarında kullanıyor.
kimler kullanmıyor ki; finallerin pekçoğu, birey, sınav, atölye gibi çok sayıda şubesi olan kurumlar...
tek şubeli şahısların açtığı kurslar...
hemen hemen her kurs...

cezası nedir bu durumun?

bilmeyenlere söyleyeyim:

çalışan öğretmenler açısından:
- uyarma disiplin cezası
- kınama disiplin cezası
- aylıktan kesme disiplin cezası
- kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezası
- devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası

yasaya uymayan özel öğretim kurumları açısından:
- uyarı
- para cezası
- kapatma

bu cezalar uygulanmadan caydırıcılık sağlanamaz.
piyasada bu işi yapacak yeteri kadar öğretmen var.
ancak, aç gözlü meb çalışanı öğretmenler yüzünden, geçinemedikleri için, başka sektörlere geçiyorlar.
kardeşim, o kadar hevesliysen, istifa et ve gel özel sektörde asgari ücretle çalış.

sayın murat mücahit yentür bey,
ya görevinizi yapınız ya da
lütfen istifa ediniz.
bu işi yapabilecek birileri mutlaka vardır.

1 mart 2024 editi:
(bkz: batı cephesinde yeni bir şey yok)

25 nisan 2024 editi:
yeni tanım:
invus'at

19 ağustos 2024 editi:
biz sefiller cephesinde yeni bir şey yok.
milli eğitimde çalışan öğretmenler harıl harıl hemen hemen tüm özel öğretim kurslarında çalışmaya devam ediyor.

23 ağustos 2024 editi:
meb'te çalışan öğretmenleri ikaz ettiğini duydum.
patronları da uyarmış.
peki faydası olmuş mu dersiniz?
belki bir ya da iki kurs vazgeçmiştir; onlar da duruma bakıyorlar, her an meb öğretmenleri ile çalışmak için tetikte bekliyorlar.
atölye özel öğretim kursunun hemen hemen tüm şubeleri
açı kurslarının bir bölümü
birey kurslarının büyük çoğunluğu
tam gaz meb öğretmenleri ile çalışmaya devam ediyorlar.

bu devlete meydan okumadır.
tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemektir.
bu alçaklıktır, namussuzluktur.
göz yumanlar da suçludur; okul müdüründen, ilçe ve il millî eğitim müdürüne kadar suçludur.
ayıptır yazıktır günahtır.

9 eylül 2024 editi:
istanbul cephesinde hâlâ yeni bir şey yok!
hırsızlar, namussuzlar, alçaklar hâlâ iş başında; zavallı emekçi öğretmenler ise açlıkla boğuşuyor!
devlet okulu öğretmenleri, özel öğretim kursu öğretmenlerinin ekmeğine göz dikmiş, adeta bir kene gibi iş sahasına yapışmış durumdalar ve bir türlü bırakmıyorlar. hem de maaşlarını devletten alırken, bir de kaçak olarak dersanelerde çalışıyorlar!
bu ne açgözlülük, bu ne haysiyetsizlik!

sorumlular sessiz.
bu haksızlık karşısında kör, sağır, dilsizler. sessiz kalmak, suça ortak olmak değil midir?
milli eğitim’deki yetkililer, göz yummakla bu çarkın bir parçası haline gelmiş durumda. herkes her şeyin farkında, ama hiçbir şey yapılmıyor! bu rezilliği görüp de müdahale etmeyenler, kaçak çalışmayı teşvik edenlerle aynı suçun ortağıdır.

istanbul’daki özel öğretim kurslarında çalışan öğretmenler çökmüş bir sistemin kurbanı olmuşken, bu kokuşmuş düzeni sürdürenler hâlâ koltuklarında rahatça oturuyor. bizler açlıkla sınanırken, kaçak çalışan devlet okulu öğretmenleri ekmeğimizi elimizden alıyor, yetkililer ise buna seyirci kalıyor.

artık yeter!
bu adaletsizliğin karşısında daha fazla susmayacağız.
suça ortak olan, sessiz kalan kim varsa ifşa edelim. ( ilk ismi veriyorum: atölye eğitim kurumu)
artık öğretmenlerin hakları için ses çıkarma zamanı. namuslu olanlar bu rezilliğe dur demeli. sessiz kalmak, daha da büyük bir suça ortak olmaktır!
yazıklar olsun!

27 eylül 2024 editi:
dershaneler yeni adıyla özel öğretim kursları cephesinde hâlâ değişen bir şey yok.
- tüm ahlaksızlar tam gaz devam ediyor.
- milli eğitim’deki atanmış öğretmenler, atanamamış zavallı gariban öğretmenlerin tek çalışma sahası olan özel öğretim kurslarında tam gaz çalışmaya devam ediyor.
- yetkililer(!!!) sadece izliyor, hatta içlerinden bir bölümü yollarını da açıyor olmalı ki, bu kadar rahat bir şekilde, mesai saatlerinde dershanelerde çalışabiliyorlar.
- murat mücahit yentür bey, bunlara neden neden neden neden sessiz kalıyorsunuz?
tarih sizi de affetmeyecektir.

(bkz: #161598833)

bu arkadaşa katılıyorum.
çevremde o kadar çok var ki kurslarda çalışan devlet okulu öğretmenleri...

biri ile bugün şöyle bir sohbetimiz oldu:
- hangi kursta çalışıyorsun?
- ..... kursunda. okulumdan çıkıp direkt oraya gidiyorum. hafta sonu iki gün de gene kurstayım.
- nasıl tatmin edici mi?
- abi orada çalışmak zorunda olan öğretmenlere acıyorum. adamlar öğle yemeği bile yiyemiyor paraları olmadığı için.
hatta biri, 5 km'lik yolu yaya yürüdüğünü söylüyor her gün.
devletten 48 bin lira maaş alıyorum.
temmuz ve ocakta tekrar zam gelecek, rahat 70 bini bulurum.
burada aylık 19 bin lira veriyorlar, aslında yaptığım ders saati devlette çalıştığıma eşit.
doğrusu vicdanım da sızlıyor, biz burada çalışan öğretmenin hakkına giriyoruz, o yüzden seneye çalışmayacağım.
- doğru söylüyorsun.

murat mucahit yentür bey'e açık mektuptur:

sayın istanbul milli eğitim müdürü murat mücahit yentür bey,

göreviniz, sadece kağıt üzerindeki bir unvan değil, eğitim sistemimizin kutsal bir emanetçisi olmaktır.
ancak maalesef, bu kutsal emaneti çiğneyenleri görmezden gelerek ve umursamaz bir tavırla hareket ederek, eğitim camiamızda iş barışının zedelenmesine yol açmış durumdasınız.

devlet okulu öğretmenlerimizin mesai saatleri dışında özel kurslarda çalışması yasaktır.
buna rağmen, bu kuralı çiğneyen bir grup mevcuttur. bu ihlallerin farkında olmanıza rağmen sessiz kalmak, sadece sorumluluklarınızı yerine getirmede başarısız olduğunuzu değil, aynı zamanda eğitimde adaletin sağlanması konusunda duyarsız olduğunuzu da göstermektedir.

devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin özel kurslarda kaçak olarak çalışması atanamamış öğretmenlerin daha da mağdur olmasına yol açmaktadır.
bu durum, sadece iş barışını değil, aynı zamanda eğitim kalitesini de olumsuz etkilemektedir.
ancak sizin bu adaletsizliğe dur demek yerine, gözlerinizi yummanız ve duyarsız bir tutum sergilemeniz, eğitim camiasındaki onurlu öğretmenlerimizin yüreklerini kanatmaktadır.

göreviniz, eğitim camiamızın sorunlarıyla yüzleşmek ve çözüm üretmek için var.
eğer bu sorunların farkında değilseniz, bir an önce gözlerinizi açmalı ve derhal gerekli önlemleri almalısınız.
unutmayınız ki, eğitimde adalet sağlanmadan kalıcı bir başarı elde etmek mümkün değildir.

sizden beklenen, görevinizi layıkıyla yapmanız veya gerekiyorsa istifa etmenizdir. lütfen bu açık mektubu okurken, eğitim camiamızdaki binlerce öğretmenin gözlerindeki umutsuzluğu ve hüznü hissedin. onların sesi olun, onların haklarını savunun.

gereğini yapmanızı bekliyoruz.

şu an sabah 7.45.
metrobüsle kadıköy’e dershaneme doğru gidiyorum. dersim sabah 8.30’da başlayacak. 6 saat aralıksız dersim var. ardından sadece 40 dakika öğle arası. sonrasında etütler başlıyor. etütlerde o kadar yoğun çalışıyorum ki, nefes almadan, durmaksızın soru çözmek zorundayım. akşam 4.50’ye kadar devam ediyor bu tempo. saat 5’ten itibaren 3 saat daha sınıf dersim var. günler böyle geçiyor, her gün aynı yoğunluk.

20 yılı aşkın süredir dershanelerde çalışıyorum. peki, tüm bu emeğimin karşılığında ne kadar para kazanıyorum dersiniz? dershanemde en yüksek maaşı alan öğretmenlerden biri olduğum halde, kazandığım para bir milli eğitim öğretmeninin maaşının sadece 2/3’ü kadar.
ve iki günde yaptığım ders, o öğretmenin bir haftada yaptığı ders saatinden daha fazla!
yani, bir meb öğretmeninin en az 3 katı ders yapıyorum ama onun kazandığı maaşın üçte ikisi kadar para alıyorum. bu adaletsizlik artık dayanılmaz hale geldi.
(dershane sektöründe maaşlar son 3 yılda tam dibi buldu.
daha kötüsü olmaz sanırım diyorum, ertesi yıl daha da kötü oluyor.
sektöre hakim olan ücret, asgari ücrettir. dershanede bir hizmetli bile asgari ücreti kabul etmiyor, daha yüksek maaş alıyor ancak öğretmenin maaşı maalesef asgari ücrettir.)

özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşı her geçen gün eriyor. bunun birçok sebebi var ama en büyük nedenlerden biri, piyasada bu işi yapacak çok sayıda işsiz öğretmen bulunması ve bu öğretmenlerin iş sahasına, milli eğitim’de çalışan öğretmenlerin el koyması.

şu an hemen hemen her özel öğretim kursunda milli eğitim’de çalışan kaçak öğretmenler var.
okul müdürlerinin bundan haberi yok mu? elbette var.
ders programlarını buna göre ayarlıyorlar ve belki de bu işten paylarını alıyorlardır.
il milli eğitim müdürlüğü bu durumu bilmiyor mu?
onlar da biliyor, herkes her namussuzluğu çok iyi biliyor.

geçenlerde, kurslarında kaçak öğretmen çalıştıran patronların bir kısmı, bakanlıkta, özel öğretim kurumları genel müdürü fethullah güner’le fotoğraf çektirdi yahu!!!
daha ne olsun!

fethullah güner bey, makamına kabul ettiği kişilerin dershanelerini denetletsin; tavsiye ederim.

yahu bu nasıl bir düzendir?!!!
zavallı, gariban özel öğretim kursu öğretmeni kimi kime şikayet edecek?

şimdi size geliyorum, sayın murat mücahit yentür bey...

iyi niyetli olduğunuzu biliyorum ve bu durumdan rahatsız olduğunuzu da anlıyorum.
ancak, sorunları çözme noktasında adımlar atılmadığı sürece sadece iyi niyet yeterli olmuyor.
kaçak öğretmen çalıştıran tüm kurumları kapatmadan veya büyük cezalar vermeden bu sorunu çözemezsiniz.
eğer tüm kaçak öğretmen çalıştıran kurumları kapatın dersem, istanbul’da tek bir kurum bile kalmayacak.
ancak, en azından kaçak öğretmen sayısı mevcut yasal öğretmen sayısından fazla olan kurumları kapatın.
diğerlerine de ceza verin.
kaçak öğretmenlere büyük cezalar verin, ahlaksızlığa devam edenleri meslekten atın.
buyursunlar, çok çalışmak istedikleri özel sektörde asgari ücretle çalışsınlar.

özel öğretim kursu öğretmenleri çaresiz durumda.
geçinemiyoruz, geçinemiyoruz, geçinemiyoruz...
ölüyoruz yahu!
doğru düzgün maaş alamıyoruz ve artış talep ettiğimizde hemen kapının önüne konuluyoruz. yerimize milli eğitim’de çalışan bir öğretmen alınarak, bizlerin emeği hiçe sayılıyor.

bu adaletsizliğe karşı daha güçlü bir çözüm bekliyoruz. bu düzen böyle gitmez. basını, sivil toplum kuruluşlarını ve kamuoyunu da bu haksızlığa karşı ses çıkarmaya davet ediyorum.
hep birlikte bu adaletsizliği durdurmalıyız.

yazıklar olsun!

bugün 10 mart 2025 :

bugün de meb öğretmenleri tam gaz çalışıyor özel sektörde.
sayın yentür, aldığınız para helal olmayabilir dikkat edin, çünkü ben hakkımı kesinlikle helal etmiyorum.

- kaçak öğretmenlerin çalışmasına göz yummayın.
( bağdat caddesindeki hemen hemen tüm kurslarda kaçak meb öğretmenleri çalışıyor/ sizin hep yanınızda olan kurs patronunun kurslarının en az yarısında da aynı durum var, çok büyük vergi kaçağı da var/ kadıköy, bakırköy, beşiktaş'ta herkesin bildiği kimi kursların sahibi bizzat meb çalışanı devlet memuru öğretmenler; herkesin bildiğini siz bilmiyor olamazsınız sanırım, buraları kapatmak için ne bekliyorsunuz?)

- denetim eksiklikleri öğretmenleri mağdur ediyor. denetlemeye gelenler de çarkın içinde, denetimler sözde denetim.

- görev ihmaliniz kabul edilemez ; lütfen sözünüz geçmiyorsa istifa edin.
öğretmenlerin haklarını savunmak zorundasınız.
haksızlıkları durdurun, sorumluluğunuzu yerine getirin.

istifa etmesi gereken, istifa etmiyorsa da bir an önce görevden alınması gereken kişidir.

istanbul milli eğitim müdürü murat mücahit yentür, kaçak öğretmen çalıştırma sorununu görmezden gelerek etkisiz bir yönetim sergilemektedir. bu durum, istanbul’un eğitim geleceğini ciddi şekilde tehlikeye atmakta ve
özel öğretim kurumu öğretmenlerinin ve
milli eğitim okullarındaki öğrencilerin haklarını ihlal eden bir sistemin devamını sağlamaktadır.

1. yasal suçların görmezden gelinmesi

657 sayılı devlet memurları kanunu'na göre, meb'e bağlı öğretmenlerin özel öğretim kurslarında izinsiz çalışması yasa dışıdır. ancak bu yasa ihlallerinin, yentür'ün yönetiminde gerektiği gibi denetlenmediği açıktır. bu ihmalkarlık, sorunun yaygınlaşmasına neden olmuştur.

2. liyakatsizlik ve görev ihmali

yentür, istanbul’un eğitim sorunlarına karşı etkili bir müdahalede bulunmayarak görevini ihmal etmektedir.
bu pasif tutum, istanbul'daki eğitim kalitesinin sürekli düşmesine sebep olmaktadır.
görev süresince denetimlerin(!!!!)
gerektiği gibi yapılmaması, bu sorunların büyümesine yol açmıştır.

3. çekingen ve eylemsiz yönetim

kaçak çalışan öğretmenlerin rahatça hareket edebilmesi, denetimlerin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. yentür, bu yasadışı faaliyetlere karşı güçlü bir adım atmaktan çekinen bir yönetici olarak karşımıza çıkıyor.

4. adaletsizlik ve haksız rekabet

denetimlerin yeterli yapılmaması, kaçak çalışan öğretmenlerin özel sektördeki resmi çalışan öğretmenlerle haksız rekabetine yol açmaktadır. bu durum, eğitim sisteminde ciddi bir adaletsizliğe neden olmaktadır.

5. eğitim kalitesinin düşüşü

kaçak çalışmanın yaygın olduğu bir sistemde, eğitim kalitesinin artması beklenemez. denetim eksiklikleri, öğrencilerin kaliteli eğitimden mahrum kalmasına neden olmaktadır.

6. veliler ve öğrenciler üzerindeki olumsuz etkiler

denetim yetersizliği nedeniyle kaçak öğretmenler eğitimin etik değerlerini zedelemekte, veliler ve öğrenciler bu düzensiz ortamda mağdur olmaktadır. yentür, bu mağduriyetleri gidermek için somut bir adım atmamıştır.

sonuç:

murat mücahit yentür'ün çekingen ve eylemsiz yönetimi, istanbul’un eğitim sistemini zayıflatmakta, kaçak öğretmen çalıştırma gibi yasa dışı faaliyetlerin denetlenmesini sağlamamaktadır.
657 sayılı devlet memurları kanunu’na aykırı durumlara karşı etkili denetimlerin yapılmaması kabul edilemez.
eğitimde başarı için, liyakatli ve cesur yöneticilere ihtiyaç duyulmaktadır.

görülüyor ki bu kişi ilgili şahıs değildir.

15 şubat 2025, cumartesi
tarihe not düşüyorum :

(bkz: #172804204)

sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla özel öğretim kursu sahibi kişilerle çok yakın...
peki, burada çalışan öğretmenlerin hakkını kim koruyacak?
görevini yaptığını düşünmüyorum.

- istanbul'da devlet okulu öğretmenlerinin özel öğretim kurslarında kaçak olarak çalışması, eğitim sistemimizin temelini sarsan ciddi bir sorundur. bu durum, hem öğrencilerin eğitim hakkını zedeliyor hem de atanamayan öğretmenlerin iş bulma olanaklarını kısıtlıyor. peki, bu durumun baş sorumlusu kim? bence gerçek sorumlu il milli eğitim müdürü murat mücahit yentür'dür.

- yentür'ün, özel öğretim kurumlarıyla olan yakın ilişkileri sosyal medyada görülüyor.
il milli eğitim müdürü olan kişi özel kurs sahipleri ile de görüşür, bunda sorun yok gibi görülebilir; ancak onlarla fotoğraf verdiği gibi çalışan öğretmenlerle bir fotoğraf göremiyorum, kusları dolaşıp öğretmenlerin sorunlarını dinlemesi gerekmez mi?

patronlarla yakınlaşmanın, öğretmenlerin özel öğretim kurslarında kaçak çalışmasına göz yumulmasına neden olduğu iddiaları da gündemde. eğer bu iddialar doğruysa, bu durum ciddi bir etik ihlalinin yanı sıra, kanunsuzluğa da göz yumulduğu anlamına gelir.

görev ihlali: bir kamu görevlisi olarak, il milli eğitim müdürü'nün kanunlara ve yönetmeliklere uygun hareket etme yükümlülüğü bulunmaktadır. özel öğretim kurslarındaki yasaklı çalışmalara göz yummak, bu yükümlülüğün açıkça ihlali anlamına gelir.
görevi kötüye kullanma: eğer müdür, yetkilerini özel çıkarları veya başkalarının çıkarları doğrultusunda kullanarak yasaklı bir durumu bilerek görmezden geldiği kanıtlanırsa, görevi kötüye kullanma suçlamasıyla yargılanabilir.
görevsizlik suçu: bu durum, eğitim sisteminde ciddi bir aksaklığa neden olarak kamu zararına yol açabilir. bu durumda, müdür görevsizlik suçuyla karşı karşıya kalabilir.
göz yumma: yasa dışı bir eyleme bilerek göz yummak, türk ceza kanunu'nda farklı suç tiplerine göre değerlendirilebilir. örneğin, rüşvet alınması veya verilmesi gibi suçlara aracılık etmek şeklinde değerlendirilebilir.

burada defalarca yazdığım, hatta kimi kursların adı da verildiği halde
hiçbir faaliyet yok, kaçaklara karşı önlem alınmıyor....
peki neden?

eğer sorunun çözümünde samimi iseniz, atılması gereken adımlar şunlar olmalıdır:

- şeffaf bir soruşturma: il milli eğitim müdürlüğü'nde kapsamlı bir inceleme yapılması ve bu konuda sorumluluğu olan herkesin yasal işlemlere tabi tutulması gerekmektedir.

- kesin yaptırımlar: suçlu bulunanların hiçbir şekilde korunmaması ve gerekli cezaların verilmesi sağlanmalıdır.

- etkili denetim mekanizmaları: özel öğretim kurslarında kaçak çalışmanın önlenmesi için etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.

- atanamayan öğretmenlere çözüm: atanamayan öğretmenlerin istihdam edilmesi için kalıcı çözümler üretilemiyor, bunu görüyoruz; ancak hiç değilse bu insanları patronlara yem yapmayın.
devlet okulu öğretmenlerinin özel kurslarda çalışmasının önüne geçin.

- kamuoyunun bilgilendirilmesi: kamuoyu, bu konuda düzenli olarak bilgilendirilmeli ve süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir.

sonuç olarak,

il milli eğitim müdürü'nün özel öğretim kurslarındaki yasadışı çalışmalara göz yumması kabul edilemez bir durumdur.
bu durumun hem eğitim sistemine hem de kamu güvenine verdiği zararın giderilmesi için gerekli tüm yasal ve idari işlemlerin başlatılması gerekmektedir.

burayı okuyan bir savcı varsa da görevini yapmayanlara dava açması gerekir diye düşünüyorum.

9 aralık 2024 editi:

liyakatsiz bir yönetici olduğu kanıtlanmıştır artık murat mücahit yentür'ün bence.
geçenlerde çalıştığım dershaneye yani özel öğretim kursuna denetleme geldi....
ama ne denetleme evlere şenlik!
sözde denetleme...
yapıyormuş gibi yapıp yapmama....
denetleme öncesi 'bugün denetleme olacak' haberi geldi; ortalık temizlendi(!).
meb'te çalışan öğretmenler saklandı, ataması yapılmamış öğretmenler saklandı, bazı evraklar göz önünden alındı; ki zaten gelenler asla bir şey bulmak istemiyorlardı, 10 dakika müdürle konuşup çıktılar....

yahu size ne diyorum, bu sektörde balık baştan kokmuş durumda, her taraftan rezalet akıyor, denetleme yapan adamların belki kendilerinin bile özel kursu vardır.
sektörde herkesin bildiği böyle birkaç kurs var.
patronları meb'te çalışan öğretmenler bu kursların, hatta kimilerinin ortakları nitelikli lise müdürleri....

başka bir dershanede ve dershaneden okulumsu yerlere dönüşen okullarda çalışan arkadaşlarıma sordum, sizde durum nedir diye...
- denetleme olacağı önceden haber verildi.
- hayalet okul gibi çalışan yerlere öğrenciler bir haftalığına okula geldi.
- meb öğretmenleri 'sınıfta derste yakalanmadığımız süre sorun yok, zaten onların bizi yakalama dertleri de yok' diye gelmeye devam ettiler. hatta denetleme sırasında sınıflarda meb öğretmenleri ders anlatıyordu, hiçbir sorun olmadı, çünkü sınıflara girmediler bile. (zaten her şeyi biliyor, şöyle takılıp gidelim diyor gibiydiler.)
- en fazla yarım saate tüm inceleme(!) bitti ve gittiler.

izleyenler için komedi filmi gibi bir durum bu...
biz emekçiler içinse rezalet ötesi bir 'yeni gerçeklik' : yazıklar olsun.......

13 ocak 2025 editi :

#154463368

ibrahim tasel'le birlikte görünmenizi artık etik bulamıyorum.
biz kimi kime şikayet edeceğiz?

25 ocak 2025 editi :

devlet memuru öğretmenler çatır çutur özel öğretim kurslarında çalışmaya devam ediyor.
yapılan denetimler var,evet; ama yapılan tüm denetimler 'sözde denetim'.
hatta bir sözde denetim sırasında derste kaçak öğretmenler ders anlatıyor; sözde denetim yapan şahıs müsveddesi sözde denetimini yapıp defolup gidiyor.
- hemen hemen tüm kurslarda devlet memuru öğretmenler kaçak olarak çalışıyor mu; evet.
- bunları herkes biliyor ve bilmiyormuş gibi de yapıyor mu, evet.
- şikayetler üzerine denetimler 'yapılıyormuş gibi' yapılıyor mu, evet.

size hakkımı helal etmiyorum, bu dünyada şimdilik işiniz iş, öyle görünüyor, hak etmediğiniz maaşları alıp keyif yapıyorsunuz, sorumluluk üstlenmiyorsunuz, suça ortaksınız.
öteki dünyada iki elim yakanızdadır.