başlık acıldığı zaman 10 milyon tl yaklaşık 7 milyon dolar ediyormus. bu gunkü kurla yaklaşık 300
milyon tl. dolarin deger kaybini da hesaplarsan 350 milyon tl filan. on sene sonra ise ancak bir sakız alınır.
dinen boyle bir durum olabilir. ama benim icin tuhaf gelen sey başka. bir ilahiyatciya neden bir akademik ünvan verilir onu bir türlü anlayamiyorum. adam bir inanc konusunda uzmanlaşmış, bilimsel bir ünvan neden verilir, hiç anlamam. inanclarin bilimle ilgisi yok. örneğin fal da bir inanç, burç da bir inanç. bu konularda uzman kisilere neden profesor denmiyor?
öğretmenlere kıymayın efendiler.
kamuda tanidigim tüm yöneticiler whatsapp kullaniyor. sadece memurlar degil, askerler, polisler, belediyeciler hatta milletvekilleri bile kulllaniyor. telefon yerine whatsapp tan arama yapiyorlar.
herkesin dedigi şu; amerikalilar dinlerse dinlesin, esas tehdit yurtiçinden dinleyenler diyorlar.
kendinizi bu kisilerin yerine koyun, gizli bir sevgiliniz var, bip, next vs gibi yerli sosyal medyayi kullanip tum ozel bilgilerinizi akp ye verir miydiniz?
erovizyon sacma sapan demode bir yarisma. 50 yil once yayincilik altyapisi üzerine tasarlanan bir yarismaydi. orta sınıf avrupalı, özellikle soguk kuzey ülkelerindeki halk bu yarismayi cok sevdi. iskandinav ülkelerinde bir tür şükran gününe döndü. bu gun artik ispanyollar italyanlar vs boyle bir yarismanin hala surdugunu bile bilmeyebilir ama iskandinavlar icin cok önemli bir rituel hala. zaman içerisisinde tv yayincilik altyapisinin hic bir önemi kalmadı. uydular ve internet yayinlari tv izlenmeleri, hele karasal yayinlari tamamen bitirdi.
türkiyenin erovizyondan cıkması isabetli bir karardi, tabi kararin arkasindaki neden yarismanin artik çöp olması değil, akp nin islamcı ajandasıydı. bu gün icin artık erovizyona türkiyenin dönmesi icin hic bir mantıklı neden yok. hele son israil kararıyla iyice sıvadılar. rusyanin ukraynayı işgaliyle anında rusyayı yarışmadan atan erovizyon, filistin soykırımı nedeniyle israil i atmaya yanasmadi. bu asamada ispanya fitili ateşledi, israil varsa biz yokuz dedi. tepki hızla büyüyor. almanya ve avusturya karşı cephede yer aldı. erovizyon müptelasi iskandinavlar zor durumda.
türkiyenin tekrar erovizyona girmesi saçma olur. zaten teknik olarak anlami kalmamis bir yarisma. sadece iskandinavlıları eglendirmek icin bir sürü para harcamaya gerek yok.
gencolar, devir değişti. 1980 lerde tüm müzik endüstrisini alt üst eden mtv 40 yil sonra bu gün açıklama yaptı ve tv yayinlarina son verecegini acikladi. artik sadece youtube da filan yayinlanacak. erovizyon kim köpek ki hayatta kalabilecek?
basligi gorunce deneyeyim dedim, olmuyor. dur bir de grok ta bakayim dedim, am gt meme uçuşuyor. seks hikayecileri de issiz kalacak sanirim.
ankarada pavyonda kons. deneyim 5 yıl. aylık kazanç ortalama 500 bin.
edit: şaka lan, hem biyolojik olarak, hem de toplumsal cinsiyet olarak erkegim. hatta fazla libido yukluyum.
vardı benim de arşivimde böyle bir kadın. hoş ve cekici kadındı. libidomu yükselten bir görüntüsü vardı. çok zarif ve ayni zamanda naif biriydi. içinde zerre kötülük olmayan küçük bir dünyasi vardı. sadece kitaplara ve çocuklara odaklanmişti. dünyaya amelie gibi bakiyordu. sonunda o gün geldi, beraber bir otelde haftasonunu gecireceğiz. ben niyetimi açık ettim. sabahlara kadar seviselim dedim. o ise sen bilirsin dedi, kalan zamanda da sana sarılır ve yüzünü okşarım, dedi. o anda karsimda tamamen duygu merkezinden iliskiye bakan birinin oldugunu anladim. ben altıma alıp duvardan duvara çarpmayı hayal ederken, o ise sadece bir romans yasamayi istiyor, benim kırılmamam için de seksi de kabulleniyordu. onun sevgisine saygisizlik yaptigimi düşündüm. allem edip kallem edip dünyasına girmistim. içimde bir aşk da yoktu, sadece fiziksel bir çekim vardı. bu kadına bunu yapamam dedim ve bir gerekceyle haftasonu tatil programini iptal ettim. yavaşça ondan uzaklastim. ben giderken de bir sey demedi. onu kırdığımı biliyorum daha buyuk bir travmadan onu korumak istemistim. hala ara sira mesajlasiriz, yine cok naif, yine çok zarif. umarim steril dünyası zarar görmez.
bana artik mantikli gelmeye baslayan aktivite.
eskiden iyimser bir insandim. her seyin daha iyiye gidecegini dusunurdum. bunda da hakliydim, toplumlar gelisiyor, uygarlasiyordu. teknoloji ilerliyor, yasam daha kolay, insanlar daha varlikli ve saglikliydi. turkiye de bu ilerlemenin dısında degildi. ulke geri kalmis ulke statusunden cikiyor, gelismekte olan ulkeler arasinda yer bulabiliyordu. toplumumuz da çok dinamikti, yeniliklere cabuk uyum sagliyordu. elbette siyasal ve ekonomik sorunlar vardi, ama koyden kente goc surecleri daha tamamlanmamis, iki arada bir derede bir toplum vardi, boyle sorunlar normaldi.
ama isler 2000 lerden sonra degisti. 2. dunya savasindan sonra oluşan statuko bozulmaya basladi, catismalar artti, baris ve denge ortami bozuldu. 60 lardan sonra insa edilen refah toplumu neoliberal politikalara yenildi, tum dunyada orta sınıf çökmeye başladı. bu gun gelinen noktada savaş riski her zamankinden fazla. yapay zeka müthis imkanlar sunuyor, ama ayni zamanda kitlesel işsizlik dönemi de yakin. öyle ki 200 yillik devlet modelleri bile buna karsi cikamayacak. varliklarin bir kac kisinin elinde toplanma sureci de hizlandi. bu gun doganlarin gelecekte is bulabilmeleri cok zor. is bulsalar emekli maasi alabileceklerinin garantisi yok. nukleer silahlar yayilabilir ve daha kolay kullanilabilir. her sey gibi teror de kuresellesti, gezegende kimse mutlak guven icinde degil. cinsiyetler, aile vs gibi temel kavramlar iyice aşındı.
turkiyeye bakarsak akp artik seriatci totaliter ajandasini artik gizlemiyor. siyaset, sendikalar, yargi, ordu, basin, sivil toplum vs tum faktorler teker teker yok edildi. artik herkes olanlari gordugu halde artik ses cikartamiyor. ekonomik gelisme durdu, milli gelir düştü, gelir dagilimi bozuldu, buyume orta gelir tuzagina yakalandi ve patinaja basladi. ülke yavas yavas ortadoguya suruklendi. afganistan, pakistan, iran ve tabi ki de suriyeden devasa gocler geldi. bunlarin pek cogu savas tecrubeli kisiler. her hangi bir istihbarat birimi bile kucuk cabalarla ulkeyi kan golune cevirebilir. buyukkentlerde kontrolsuz varoslar olustu, burada hic bir etik deger tasimayan, tavuk keser gibi adam oldurebilen mafyalar turedi. ozel okullar dısinda hic kimse cocugunun guvenliginden emin degil. siyasi amacla acilan bir suru abuk sabuk universite nedeniyle ulke bir ise yaramayan diplomalarla doldu. gencler artik is bulamiyor, herkesin aklinda avrupada bir yere kapagi atmak var. sosyal yapi da cozuldu, artik kardes kardesi, yegen teyzesini dolandiriyor. sozde muhafazakar takilan kesimlerde bile kadin erkek kim kimi yakalarsa götürüyor.
dünya icin de türkiye icin de yolun sonuna yaklasiyoruz. evet karamsarim. imkanim olsa toroslarda guvenli bir sıgınak yapar, hazirlikcilar grubuna katilirdim. bir cisim yaklasiyor.