zf8, eat 8, hadi bulamadın cvt, hiç olmadı dsg bile manuelden iyidir.
bir petrolhead olarak katıldığım sözdür.
günlük kullanımda rahat pratik bir araç almak istesem otomatik alırım net.
tabi alacağınız otomatik nasıl olmalı o önemli. otomatik senin yerine vites atıyor ama daha fazla bakım istiyor unutmamak lazım.
sadece uzun yol ya da keyif aracı istersem o zaman da otomatik almam mesela. (bazı segmentler hariç).
yakın zamanda otomatik vites aracını satıp kasa değişikliği sebebi ile manuele geçen biri olarak iki tarafında artıları ve eksileri olduğunu farkettim.
şehir içi sıkışık trafikte otomatik vites gerçekten büyük avantaj, frenden ayağını çekmenle araç kımıldamaya başlıyor. büyük pratiklik! ancak bu pratiklik bir yerden sonra tembellik getiriyor. insan fren gaz fren gaz yapmak debriyaja basmak kadar tiksindiriyor. yani sıkışık trafik debriyaja basmasan bile çileden çıkıyorsun bir yerden sonra.
otomatik vites araçlarda gördüğüm bir diğer, örneğin tekli sollama esnasında veya ikili sollamada torkun olduğu devirde kalamıyorsun. spor moda almakta maalesef çözüm olmuyor. bir diğer husus rampa çıkarken otomatik aracın sürekli vites düşme isteği. rampadan inerken ise motor freninin şanzıman tarafından törpülenip yetersiz seviyede olması.
yeni nesil araçlarda açı sensörü ile ve belli bir hızın üstünde deviri 2500-3000 aralığında tutmaya çalışsa da yeterli olmuyor. fren kullanımı artıyor ve bilinçsiz bir sürücü çok rahatlıkla disk ve balatayı yakıp fren siz kalabilir.
7 ileri dsg harici manuel aracın yakıt tüketimine yaklaşan otomatik vites yok gibi bişey. minimum 1 litre fazla yakıtı kabul etmek gerekiyor. dsg de ise sürpriz arızalar ve kararsızlıklar kullanırken can sıkıyor. bu bahsettiğim araçlar orta segment b c ve d segmenti için. bmwdeki otomatik 10 ileri zf şanzıman için yorum yapmıyorum henüz deneyimlemediğim için.
bir diğer konu manuel viteste harbi kafanın rahat olması. arıza çıkarma olasılığı çok düşük. sürüş esnasında hangi devirde, hangi viteste nasıl bir çekiş sağlayacak sürpriz olmadan kullanım sağlıyor. dağda bayırda sorunsuz kullanım sunuyor. konforsuz olduğu bir gerçek.
binek otolarda otomatik vites daha ağır basarken, suv ve arazi türünde manuel vites bence tahtını koruyor.
manuelde ecevit(yeni adıyla tayyip) vitesi de ayrıca candır :)
amk fakirleri açtığı başlığa bak.
avrupa 20 yıldır manuel kullanmıyor.
dizeli de bıraktı. benzin de yakında kalkıyor.
suvlarda da manuel vites devri bitmelidir bence.
triptonic devir problemini çözecektir.
edit: yazım hatası.
bu durum eski sevgili gibi bir şey
önce sol ayak ve sağ el boşa çıkıyor ve nereye koyacağını bilmiyorsun. sonra zamanla alışınca ohh bee diyorsun fakat yine de manueli arada özlüyorsun
*
bilenlere soruyorum yeni öğrendiğim için.
(lastik kontrolü, koltuk ayarı cart curt)
önce debriyaja tamamen basıyorum. sonra hafifçe frene basıyorum. sonra vitesi 1e alıp el frenini indiriyorum. sonra sinyal verip freni bırakıp debriyaji yarilayip hareket ediyorum doğru mu?
aşamalar doğru mu?
eğer istanbul gibi dur kalk trafikli bir şehirdeyseniz veya sürekli otobanlarda seyahat ediyorsanız kesinlikle katıldığım önerme.
araba seversinizdir, arasıra piste çıkıyorsunuzdur, veya araç kullandığınız yollarda çok fazla tırmanış ve iniş vardır, arazide araç kullanmanız gerekiyordur gibi durumda manuel vites tercih edilebilir ama bu durumalr dışında otomatik vites candır.