noodle seven uzakdogulu yazarlarin kalbini kiran poncik arastirmadir.
homoseksuelligin anlami bilinmeden acilmis bir baslik saniyorum.
sertlesememek ile ayni cinse ilgi duymak arasinda nasil bir baglanti kuruldu merak ediyorum. iktidarsizlik dense anlayacagim ama homoseksuellik ne alaka anlamadim.
sexual revolutions: psychoanalysis, history and the father adlı eserde ayrıntıları ile incelenmiş bir konu olsa gerek.
tavuk yemekten memesi çıkan bir neslin, makarna yiyerek homoseksüel olması şaşırtmamıştır.
yalan haberdir. kaynak ile iddianın hiç bir alakası yoktur. food science profesörü diye adı verilen adam aslında bir psikanalist.
ereksiyon elde edememek yahut penis boyunun küçük olmasıyla homoseksüelliğin de hiç bir alakası yoktur. yalan söyleyeni sikmiyorlar ya.
makarna yemeyen erkek olmadığı için rekabet ortamını bozmayacak bir durumdur. ortalama kalite düşebilir tabi.
bu açıklama şakaysa komik, gerçekse daha da komik.
problemi hala makarnada tavukta arayan insanların iddiasıdır, devir ibnelerin devri, devirde arayın problemi.
kaynak olarak verilen linkte yaptigim aramalar sonucu "pasta", "noodle", ya da "carb" sozcugu kitapta hic gecmiyor. yani yalan iddia. modlar goreve.