ottur günahı yoktur diye bütün gençlik örgütlerini uyuşturucu pençesine düşürenlerin muhalif görünen ünlülere yaptıkları yıldırma operasyonu ve gündem değiştirme planı.

öss sonucu açıklar gibi çarşaf çarşaf milletin özelini de yazmışlar, kim anti depresan kullanıyor belli olmuş.

bunlarda azıcık iman olsa bu kadar kul hakkına girmekten korkarlardı, bunlar şeytan.

kapitalizm'i özet geçmek için 1980 sonrası sağ politikalara, iddialarına ve sonuçlarına bakmak yeterlidir.

sağ siyasetin ve kapitalizmin temel sütunları/iddiaları

1. hiyerarşi ve düzen: toplumun düzeni için aile, otorite, gelenek ve disiplin önemlidir. hızlı değişim kaosa yol açar; istikrar için hiyerarşi gereklidir.

gerçek: aileyi kutsallaştırdıklarını söylerler ama ailelerin refahını sağlayacak politikaları desteklemezler. ucuz konut, çocuk bakımı, aile izni, rahat emeklilik gibi konularda adım atmazlar. sonuç olarak doğum oranları düşer, aileler ekonomik olarak zorlanır.

2. ekonomik özgürlük ve mülkiyet hakları: serbest piyasa bireysel özgürlüğün teminatıdır; devlet ekonomiye karışmamalı, vergiler düşük olmalıdır.

gerçek: “devlet küçük olmalı” derler ama şirketleri kurtarmak, sendikaları bastırmak, zenginleri korumak için devleti sonuna kadar kullanırlar. krizde şirketleri kamu parasıyla kurtarırlar. serbest piyasa yerine tekeller yaratırlar.

3. gelenek, din ve kültür: toplumu ayakta tutan değerler; din, kültür, gelenek ve milli kimliktir. bunları korumak gerekir.

gerçek: kültürü ve doğayı koruduklarını söylerler ama ülkeyi küresel şirketlere satarlar. doğa tahrip olur, yerel kültür kaybolur, medya tekelleşir. kar hırsı “milli değerlerin” yerini alır.

4. milliyetçilik ve egemenlik: ulusal egemenlik, sınırlar ve bağımsızlık her şeyin üzerindedir. “ülke çıkarı” için güçlü bir devlet gerekir.

gerçek: bu en büyük çelişki. “egemenlik” derler ama ülkenin sanayisini, madenini, altyapısını yabancı sermayeye satarlar. devlet kurumlarını zayıflatıp sermayenin serbest dolaşımını kolaylaştırırlar. ucuz işgücü için yasadışı göçü teşvik ederler ama kamu hizmeti sunmazlar.

5. bireysel sorumluluk ve liyakat: başarının temeli çalışkanlık ve sorumluluktur. devlet kimseye borçlu değildir; herkes kendi hayatının sorumluluğunu taşımalıdır.

gerçek: kendileri yargıdan kaçmak için yargıyı zayıflatır, yolsuzluğu “siyasi saldırı” diye gösterir. akrabalarını, dostlarını liyakat yerine göreve getirirler. “sorumluluk” halk içindir; kendileri asla hesap vermez. liyakat derken sadakati ödüllendirirler.

yani özetin özeti:

söylem: aile, özgürlük, gelenek, millet, liyakat

gerçeklik: sermaye hakimiyeti, çevre tahribatı, kurumların çürümesi, halkın güvencesizleşmesi

kapitalizm ve sağ siyasetin özeti budur, özellikle 1980 sonrası özeti.

valla ben çok laf edemedim. bazen de zorlamak gerekiyor depresyonda olan kişiyi çünkü kendini içinden çıkılamaz bir döngüye sokuyor.

depresyona girdiği için özbakımını yapmıyor, bunu yapmadıkça daha da derin depresyona giriyor. sokağa çıkmadıkça iyice bütün hormonal denge bozuluyor vs.

yani öyle insan hakkı, dokunulmazlık falan geçin bu işleri.

tabi ki bunun yanında terapi desteği de şart öyle otomobil gibi yıkayıp garaja koyulmaz adam.

abd'de yaşayıp ya da yaşamayıp annesine babasına vize alan arkadaşların verecek tavsiyeleri varsa yeşillendirirlerse sevinirim.

ilk randevuyu 2028 ocak'a alabildik şaka gibi bir zaman ama çeke çeke ağustos 2026'ya kadar geldik ha gayret.

galatasaraylıyım ve fetö metö esprileri yapılınca ben de gülüyorum. sizin o kırılgan egonuzu da, her lafa alınmanızı da, otu boku babanızmış gibi savunmanızı da silkeyim.

bu kulübün en golcü ismi kaçak değil mi oğlum? kulüp adını özetlerden silmiyor mu, aptal mısınız ak? bunun gibi şeylerin esprisi yapılmayacak da neyin yapılacak?

eti senin de abv, 5 milyon nedir? bu memlekette hiç bir aykırı adamın yaşamasına izin vermemeye hem devlet hem şirketler hem de vatandaş yemin etmiş.

umarım bu davalardan kurtulur ve işine bakmaya devam eder.

sadece iyi dilekle olmaz, açsın bir hesap yardım da edelim elden geldiğince.

hayatı zindan edecek bir haber var, herkes yine şakalar espriler...

inşallah içeri girince de korursunuz bu esprili hallerinizi, lazım olacak.

gerçekleştiği takdirde bugün itibari ile partilerin oy oranları şu şekildedir;

chp 33 / akp 30 / dem 8.4 / mhp 8.3 / iyi 5.8 / zp 4.5 / yrp 3.2 / ap 1.6 / tip 1.2 / diğer 4.2

bu sonuçlar son dönemde yapılan 15 anketin ortalaması.

olası adaylar: erdoğan, chp adayı, dem adayı, milliyetçi aday, erbakan.

1. tur sonucu:

erdoğan: %44
(akp komple, mhp'nin %90'ı, diğer'in büyük kısmı ve seçim yardımlarıyla diğer partilerden kopan ufak tefek oylarla)

chp adayı: %39
(chp komple, 2 puan iyi, 2 puan dem, 1 puan zp, 1 puan da tip seçmeni)

milliyetçi aday: %8 (iyi, zp ve ap gibi partilerin kemik seçmenleri ve biraz mhp)

dem adayı: %6.5

erbakan: %2.5

tabi ki adayların kimler olacağı burada değişiklikler gösterebilir ama genel olarak bugün durum budur.

önemli olan, zurnanın zort edeceği yer tabi ki 2. tur. burada seçime katılımın düşeceğini ve bunun erdoğan'a yarayacağını düşünüyorum. milliyetçi aday seçmeni ve dem seçmeni özellikle 2. turda sandığa gitmekte zorlanacak. bunun önemli sebebi de devam eden 2. süreç ve bunun yansımaları.

erbakan seçmeni büyük ölçüde erdoğan'a oy verir. 2023'de olduğu gibi.

erdoğan oldu %46.5

milliyetçi adayın çoğunluğunun chp'ye, ufak bir kısmının erdoğan'a gideceğini düşünüyorum. bir kısmı da oy vermeyecektir. sinan oğan vakası gibi.

chp adayı: 44

erdoğan: 49.5

dem seçmeninden erdoğan'a çok az oy gidecektir, büyük çoğunluğu chp adayına gider 2023'de olduğu gibi ama bu da yeterli olmaz.

her seçimde gördüğümüz gibi:

erdoğan %51 ile kazanır, muhalefet adayı da 49'da kalır.

devam eden sürecin, 2023 yılındaki gibi bir yansıması var. seçim sürecinde öcalan ile süreç yürütenin akp ve mhp olmasına rağmen chp komisyonda bulunduğu için ve süreci direkt reddetmediği için milliyetçileri uzaklaştıracaktır, zaten uzaklaşmak için yer arıyorlar.

dem seçmeni de bu tavırdan dolayı chp adayına oy verecektir ama süreç akp ile yürütüldüğü için doğu illerinden gelmeyecek oylar olacaktır.

şuanda maalesef hem komple muhalif kürtlerin hem de komple muhalif türklerin oyunu alabilecek bir muhalefet lideri yok. bunun sorumlusu da lider değil seçmenin ta kendisi.

boşuna heveslenmeyin, akp'nin medya makinesi son 3 ayda öyle bir kafa karıştırır ki chp adayı hem terörist hem de kürt düşmanı olur. yapay kavgalarla muhalefet birbirine düşer ve erdoğan ilk turda demokrasi şöleni havası verip 2. turda yetkiyi alır ve devam eder.

millet de bir 5 sene daha ah vah eder.

bu denklemi yarabilecek zekaya ve tılsıma sahip tek aday imamoğlu idi onu da hapis ve siyasi yasak ile uzaklaştırdılar.

edit: buna olumlu bir senaryo der misiniz, ne kadar işe yarar bilmiyorum ama bir sonraki seçimin tek olumlu tarafı mecliste akp+mhp'nin çoğunluk olmasının imkansız olması. akp+mhp taş çatlasa en fazla 270 civarı bir vekil çıkartabilir. sürekli bir destek arayışında olacağı için en azından mecliste kanun ve yasa yapımında ilk kez muhalefet edilebilecek bir ortam oluşacak ve demokrasinin belki d'sini burada göreceğiz.

ömrü boyunca ev sahibi olamayacaklar, it bağlasan durmayacak dairelere 50bin lira kira verenler ve tek varlığı dedesinden kalan deniz kumundan çekilme 60 yıllık daire olan tas kafalalılar tarafından "çirkin", "estetik yoksunu" olmakla eleştirilen binalardır.

senin en büyük hayalin esenyurt gibi beton yığını bir yerde 1+1 daire ve cıbıl cıbıl bir manita iken sovyetlerde en kötü ihtimal bile bundan iyiydi.

yoksul post sovyet ülkelerinde 40 senedir bakımı ve çevre düzenlemesi yapılmamış binalara bakarak saçma sapan çıkarımlar yapıyorsunuz.

(bkz: #179097469) no'lu debe entrysi güzel anlatmış.

mhp artık eski mhp değil öncelikle onu anlamanız lazım.

ülkücüleri savunmak gibi olmasın, hiz hazzetmem ama mhp ülkücü kimliğinden kopalı çok oldu.

iyi parti bölünmesi sonrası ülkücülerin büyük bir kısmı zaten o tarafa geçti. partideki atatürkçülerin ve sekülerlerin büyük bölümleri de iyi parti, biraz zafer partisi biraz chp arasında paylaşıldı.

bu kayıpların yerine de akp'den gidenler geldi. mhp'nin içinden akp'den gelenleri çıkartırsanız oy oranı %3 gibi bir şey kalıyor. bunlar da zaten iç anadolu'da müslüman kimliği, türk kimliğinin önünde olan seçmenler. onların da erdoğan ve politikalarından bir rahatsızlıkları yok.

akp ve mhp arasında çok akışkan bir oy geçişkenliği var, artık seçmen bazında onları tek bir parti olarak sayabilirsiniz.

şampiyonlar ligi'nde haftanın kalecisi seçilen, 7 ay sonra liverpool'un gol atamadığı ilk kaleci uğurcan niye asmış da bu değilmiş.

kuşsunuz ama kuş kadar bile beyniniz yok.