kuzey kore ve güney kore arasındaki farkın nedeni
Next (2) - Last Page (10)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

kuzey kore ve güney kore çoğu açıdan birbirine bu kadar benzerken ekonomik olarak neden güney kore, kuzey kore'ye göre fersah fersah öndedir?

konum olabilir mi? örneğin ekvatorun çevresi, güney amerika ve afrika civarları, genel olarak kötü durumdayken batı toprakları refah olarak üst düzeyde. ama kuzey kore ve güney kore için geçerli olamıyor. ikisi de aynı yerde, neredeyse aynı iklim, aynı toprak özelliklerine sahipler. belliki konum doğru bir yaklaşım ama kore mevzusunda tutmuyor.

kültür olabilir mi? kore savaşı'ndan önce kore'nin kültürü birdi. savaş sonrası kültür ikiye bölünmedi sonuçta. kore mevzusunda kültür farklılığı da açıklayamıyor. sonuçta aynı kültür. buna dil, renk ve ırkı da dahil edelim.

e o zaman cevap ne? geçmişte birbirinin neredeyse tıpatıp aynısı olan bu iki ülke, nasıl oldu da aralarındaki fark günümüzde bu kadar büyük oldu?

cevabı "extractive" ve "inclusive" kurumlar aslında. "extractive" için güzel bir çevirimiz var: çıkarcı kurumlar. 'çıkarcı kurum' denildiğinde aklımıza nepotizm, sömürgecilik, adaletsizlik gibi negatif kavramlar gelmeli. "inclusive" için tam bir kelime yok türkçemizde. biz buna dahili kurumlar diyelim. dahili kurumlar ise çıkarcı kurumların tam tersi. herkese adil davranan, eşitlik, hak, hukuk gibi pozitif kavramlar gelmeli.

şimdi biraz geçmişteki sömürgeci devletlere odaklanalım. coğrafi keşifler sonrası batı medeniyeti yeni kıtalar/bölgeler keşfetmeye başladı, mesela güney amerika. fakat güney amerika, batı toplumunun yaşaması için zorlu bir çevreydi. özellikle hastalıklar batı toplumu için felaketti. güney amerika'ya gelen 100 batılının 95'i ölüyordu. tabii batılılar "bura bize göre değil" deyip terk etmedi. o toprakları sömürmeye başladı.
batılılar, sömürgeciler; afrika, güney amerika gibi iklimin zorlu olduğu hastalıkların baş gösterdiği bölgeleri terk etmek yerine işgal etmeye, sadece kendi çıkarları olan kurumlar kurmaya başladılar. amaçları, bölgelerin zenginliklerinden faydalanıp gitmekti. bu yüzden sadece kendilerini gözeten kurumlar kurdular. yerli halkı umursamayan, "sömürge" odaklı kurumlar.

bu bahsettiğimiz çıkarcı kurumlar fiilen hâlâ varlar. bu yüzden afrika, günümüzde, geçmişte kurulan bu çıkarcı kurumlar yüzünden yozlaşmışlık konusunda üst düzeyde, yani sömürgeciliğin etkileri afrika'da günümüzde de devam etmekte.

mesela pandemi zamanı covıd aşılarına bakalım. aşı ilk çıktığında afrika kıtasında aşılama oranı çok düşüktü. aşı vardı ama kısıtlıydı, çoğu batı toplumlarına gidiyordu. fakat kısa süre sonra ise aşı tedarikinde sorun kalmadı. afrika'ya tonlarca aşı gidiyordu. değişmeyen şey ise, afrika'daki aşılama oranlarının yine çok düşük olduğuydu.

mesela, kamerun'da insanların %85'i aşı olmaktan çekiniyordu. diğer afrika ülkelerinde de durum çok farklı değildi, halk aşıya güvenmiyordu. peki bunun sebebi "cahillik" miydi?

19. yüzyılda afrika'da çeçe sineğiyle taşınan uyku hastalığı baş göstermişti. o sırada kamerun'da bulunan fransız sömürge devleti, hastalığın iş gücünü düşürmesi sebebiyle bu hastalığı tedavi etmek için aşı geliştirmişti. bu davranış hoş gözükse de, aslında değildi. yapılan aşının ciddi yan etkileri vardı: körlük, kangren ve ölüm. bu yan etkileri çevrelerindeki yerlilerde gören yerli halk, hâliyle aşıyı olmak istemiyordu. fakat fransız sömürge devleti silah zoruyla da olsa aşıyı yaptı. bugünlerde afrika'da uyku hastalığı, koloni hastalığı olarak da bilinir.

bunun aksine; kuzey amerika, kanada, yeni zelanda gibi bölgeler ise batı toplumunun yaşayabileceği topraklardı. afrika'nın aksine batılılar, hastalıklar yüzünden avustralya'da ölmüyordu. buralarda kalmak, yaşamak istiyorlardı. yerli halka nazaran ellerinde güç bulunduran batı medeniyeti; yerli halka zulmetmeyeceğini, kendileri ile aynı haklara sahip olacaklarını vs. gibi olanaklar vaat etmişlerdi. kurdukları dahili kurumlar da bu amaçlara hizmet etmekteydi.
günümüzde ise, dahili kurumlara sahip ülkelerin refah olarak en yüksek ülkeler olduğunu görüyoruz.

kore mevzusuna geri dönelim. kore savaşı oldu ve kore ikiye bölündü. kuzey kore, sovyetler birliği tarafından, güney kore ise amerika tarafından destekleniyordu. sovyetler birliği'nin kuzey kore'ye uyguladığı çıkarcı kurumlar yüzünden kuzey kore bu hâlde. tam aksine, güney kore'ye uygulanan dahili kurumlar sayesinde ise güney kore bugün 32 bin dolar kişi başı gelire sahip (türkiye'nin yıllık kişi başı gelir 12 bin dolar, amerika'da 50 bin civarı; siz hesap edin).

kaynak: https://youtu.be/sfwpgfnxoys?si=odgljxqrsvn7nkjn
20 favorites - -
baktıkları yön farklı.
24 favorites - -
bu iki ülke insanları için hayat aynı eti, aynı iti, aynı otu sunmuş diyebiliriz. peki son kertede geldikleri nokta itibariyle bu farklılığın sebebi komünizm ile kapitalizm faktörü ve bu faktörlerin sonucu olabilir mi? zaten tüm dünyada kapitalist ekonomi modelleri komünist ekonomi modellerine gelişmişlik anlamında fark attı. kuzey kore ve güney kore ikiliği de bu arkaik rekabetin bir yansıması olarak varlığını sürdürüyor. geçersizliği ispatlanmış bir modeli hala sürdürmeye çalışmak kuzey'i kaçınılmaz son olan yok oluşa doğru götürüyor. çoktan yok olurlardı ama çin'in fonlaması ile ayakta kalabiliyor. bir bakımda abd için bir karın ağrısı olmaya devam etsin diye bu fonlama devam ettiriliyor. burada şu soru da elbette eleştirel bir soru olarak sorulabilir. madem öyle neden tüm kapitalist ülkeler güney kore'nin başarısını gösteremedi. e burada da abd ve diğer batı bloğu ülkeler devreye gidiyor. abd gerek sermayesi ile gerekse de know-how'ı ile güney kore'yi bir ileri karakol ve liberalizmin bir vitrini olarak sürekli fonladı. çünkü kore savaşı esasında komunizm ile liberalizmin savaşıydı. bir tarafta çin, rusya bir tarafta abd ve diğer batı bloğu ülkeleri (biz dahil) vardı. bu fonlamanın da etkisi yadsınamaz ve hatta en önemli lokomotif güç olabilir. trump ve trump gibi düşünen siyasiler bu fonlanmanın artık gereksiz olduğunu abd'nin bu gereksiz ve soğuk savaş refleksleri ile devam eden savaşa artık kaynak ayırmaması gerektiğini kendi iç meselelerine dönerek abd'yi yeniden inşa etmek gerektiğini dile getiriyorlar mesela. lafı çok uzattım. sözün özü güney kore, kuzey kore'nin ve onun nezdinde tüm komunist bloğun karşısına çıkarılmış bir proje çocuktu, başarılı da oldu bu proje. her ne kadar tarihsel ve politik olarak farklılık arz etse de japonya' da kısmen bu minvalde ele alınabilir.
9 favorites - -
izmirliyle, karslı arasındaki farkla aynıdır.
14 favorites - -
batı ve doğu arasındaki fark. yani aslında konun özü kuzey ve güney değil.
şu entry çok net özetlemiş.

güneyliler doğru yöne bakarak ülkelerini şekillendirmişler.

pantolon vs şalvar
5 favorites - -
esas neden biri rusya'nin karakolu diğeri ise abd'nin. tabi o zamanlar jeopolitik v.s. önemliydi ama artık günümüzde hiç önem ihtiva etmiyor ikisi de. artık washington dan düğmeye basarak moskova'ya ulaşılabilir.
büyük ihtimalle yakın bir zamanda kuzey kore devrimi ile iki kore birleşecek çünkü büyüklerin oyuncaklarla oynama hevesi geçecek.
3 favorites - -
vakti zamanında kuzey kore'de rus etkisi varken güney kore'de abd etkisi olduğu için.
3 favorites - -
farkına zenginlik yada ekonomik olarak cevap vereceklerin fazla boş yapmamasını tavsiye ettiğim sorunsaldır. güney kore her kapitalist sistem gibi bir avuç zengini hayallerinin ötesinde bir dünyada yaşatırken ülkenin büyük kısmını iyi geçindiğini sanan, haftalık 40 saat çalıştırıp, bir ev alınacak parayı bile 10 seneden fazla süre anca hiçbir şey yiyip içmeden alabileceği bir düzenin temsilcisi

işin diğer tarafında kuzey kore'yi '' ama onlar da şöyle, ama onlar da böyle '' diye eleştireceğiniz her şeyin tek alt metni özgürlüktür. güneydekiler özgür hür iradeleriyle hayatlarının 50 senesi çalışıp belki bir ev ve arabayı zor kazanırken kuzeydekiler bunu seçmiyor ve hayata ev - arabayla başlayıp ömür boyu devlete hizmetle borçlu olmuş oluyorlar
8 favorites - -
komunizm. biri komunist digeri degil, tek fark bu. serbest piyasa. kisisel mutesebbislik. para'nin varligi.
12 favorites - -
öyle uzun uzadıya yazmayı gerektiren sebepleri yok. evet amerikalılar da belki çok matah sayılmazlar ama yolu ruslarla kesişmiş, rusların trenine kısa bir süre dahi olsa binmiş hiç bir ülke bir daha iflah olmamıştır. kuzey kore'de bu durumdan müstesna değil. ruslar öyle bir illettir ki vebadan beterdirler. ben bağımsız türkiye çizgisinde bir insan olarak batıcı insanları yine bir ölçüde anlıyorum. batının belli konularda örnek alınması gerektiğine de katılıyorum fakat bir insan niye rusçu olur bunu ömrüm boyunca anlayamayacağım.
28 favorites - -
Next (2) - Last Page (10)