kapitalist sistem içinde komünist olmak

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

kapitalist sistem içinde bireysel olarak ben komünistim diyebilmek mümkündür fakat komün bir yaşam sürebilmek oldukça zordur.zaten komünizm kişisel olarak bireylerin değil toplumların komünist olmasını amaçlar.fakat toplumların komunizme geçişi yani devrimi gerçekleştirebilmesi bireysel olarak bu ideolojiyi benimsemiş grupların faaliyetlerinin halkın çoğunluğuna yayılmasıyla tamamlanabilir.bu son aşamaya geliş yani halkın çoğunluğunun harekete katılması bir süreç gerektirmekte, bu süreçte komünizmi anlayıp özümsemiş bireylerin halkın en alt kademelerine inerek örgütleme çalışmalarını yapmalarıyla mümkün olabilir.özetleyecek olursak kapitalist sistem içinde komünist olmak demek komünist yaşam tarzıyla yaşamak anlamına gelmez,bu yaşama erişebilmek için sahip olunması gereken ideolojik bakış açısını taşımak ve taşımayanlara ulaştırmak adına faaliyette olmak anlamına gelir.
2 favorites - -
eşek olmaktır. ama nasıl eşek onuda açıklayalım ; çevrendeki bütün eşekler ''efendinin'' salladığı havuca ulaşmak için koşarken inat eden, zorla çekiştirilen, kötü gözle bakılan, kırbaçlanan eşek olmaktır. zordur acılıdır üzücüdür.
0 favorites - -
"elindekileri paylaşmak zorunda değilsin ama paylaşmanın gerekli olduğunu bilmek ve bu inancı taşımaktır." böyle demişler.
1 favorites - -
hala madem komünistsin o zaman neden nike giyiniyorsun andavallığında sözüm ona kafa karışıklığına yol açmış durum.

(bkz: azalarak bitsin)
0 favorites - -
bakın size ne anlatıcam.. haziran ayında yüksek lisansın ders aşaması bitip de tez aşamasına geçince birkaç iş başvurusunda bulundum. uygun bir iş olursa teze geçmeden önce bir iki ay çalışır, deneyim kazanırım diye. bundan yaklaşık birkaç hafta önce, hsbc bankası'nın çağrı merkezi pozisyonu için mülakata davet edildim ve gittim. kısa bir bilgilendirmenin ardından grup mülakatı başladı. herkese birer kağıt verdiler. kağıtta yazanlar aşağı yukarı şöyleydi. müşteriye bir şekilde satmanız gereken bir kaza sigortası var. sigortanın özellikleri belirtilmiş. hastalık ya da kazaya uğramanız halinde tedavi masraflarınızın karşılanması, sakatlık ya da ölüm halinde de tazminat ödenmesi vs.. müşterinin vereceği 4 farklı cevap varyasyonunu belirtmişler. bunlar da; 1)farklı bir sigorta kullanıyorum. 2)ihtiyacım yok. 3)düşünmek istiyorum. 4)maddi yetersizlik. bizden istenen bu cevapların hangisinin ikna edilmesi en zor, hangisinin ikna edilmesi en kolay olduğunu belirterek bu tezimizi savunmamız ve diğer seçenekler hakkında da yorum yapmamız. çağrı merkezi pozisyonu için yapılan mülakatta kredi satışıyla ilgili bir konunun işlenmesine pek anlam veremesem de ses etmedim. benim bulunduğum grupta 8-10 kişi vardı. çoğu yeni mezun ya da tecrübesizdi. bir tanesi ise, artık bu işlerde iyice kaşarlanmış biriydi. her halinden belli oluyordu zaten. daha lafa başladığı anda çok net bir şekilde anlaşılabiliyordu. nasıl olduysa hiç adetim olmamasına rağmen, söze ilk başlayan ben oldum ve en zor ikna edilebilecek olan seçeneğin maddi yetersizlik olduğunu, en kolay seçeneğin ise düşünmek istiyorum olduğunu, diğer seçeneklerin ise aslında birbirine benzer seçenekler olduğunu belirttim. bir sigortaya ihtiyaç duymayan biriyle, farklı bir sigorta kullanan biri arasında bana göre çok fazla bir fark yok. ihtiyacım yok diyeni ikna ederken ihtiyacı olduğuna inandırmanız gerekir. farklı bir sigorta kullananı ikna etmek için de satmaya çalıştığınız ürünün daha iyi olduğuna inandırmanız gerekir. iki seçenek de imkansız değil. ikisinde de karşı tarafı bir şekilde ikna etmek mümkün aslında. bu sadece satış yapmaya çalışan kişinin pazarlama kabiliyetine bağlı. düşünmek istiyorum seçeneği ise siz de kabul edersiniz ki, ikna edilebilirlik açısından en kolay olanı. bu işlerde iyice kaşarlanmış olan arkadaş hemen kalktı dedi ki, maddi yetersizlik ikna edilmesi öyle çok da zor bir seçenek değil, kişinin bütçesine göre bazı indirimler yapılarak ve uygun taksit seçeneği sunularak müşteri ikna edilebilir ve ortada bir problem kalmaz. indirim, taksit, kampanya.. bu kavramlar, bugün birçok insanın dağ gibi kredi kartı borcuyla karşı karşıya kalmasına neden olan kavramlar değil miydi? ve bu insanları sürekli bankalara borçlu halde yaşamak zorunda bırakan yine bu kavramlar değil miydi? gerçekten maddi sıkıntı içinde olan birine sırf 3 kuruş prim için yalanla, dolanla, aklını karıştırarak, biraz da psikolojik baskı yaparak belki hayatı boyunca ihtiyaç duymayacağı bir sigorta satmaya çalışmak.. bu bana nedense hiç de ahlaklı ve etik bir davranış gibi gelmiyor. zaten iş dünyasında hele ki özel sektörde etik davranıştan bahsetmek maalesef namümkün. her neyse sonuç olarak mülakatı geçemedim ve umrumda da değil.. belki de sırf bu yüzden sistematik bir şekilde işleyen bu düzenin çarkları arasında ezilicem.. ancak, hiçbir şey, bu şekilde başkalarının kanını emerek, belki de ay sonunu bile zor getiren fakir fukaranın cebindeki 3-5 kuruşa göz diken bankalara ve insan emeğini ezerek sermayeyi yücelten diğer kapitalist kurumlara uşaklık etmekten daha kötü değildir!
0 favorites - -
oyun içinde oyun oynamaktır.
1 favorites - -
elysium diye bi film vardı. film süper mükemmel bi film değildi ama konsept şöyleydi;

- dünyanın içine sıçılmış, dünya sadece uzayda bulunan bir istasyonun yaşatılması için kaynakları sömürülen bir yer (asgardia?)
- dünyada kalan insanlar işçi sınıfı, hırlı hırsız tayfası falan feşman
- dünya sefillik içinde yaşıyor, uzaydakiler sınıfsız bi biçimde herkes ultra lüks ve ultra zevkü sefa içinde yaşıyor zira artık teknoloji öyle ilerlemiş ki hastalık mastalık yok.

komünizm teoride güzeldir candır. herkes eşit olsundur herkes güzel yaşasındır (en basite indirgenmişi tabi.) ama tabi insan faktörü her zaman insan faktörü. bknz. kuzey kore lideri vs. halkının yaşantısı. adam denis rodman'ı basket maçına çağırıyo halk liderimiz bilmem ne dağında doğdu öyle fişek böyle mükemmel diyor.

bu komunizm konusu veya benzer bir sistemin tartışmaları firmaların açgözlülük yapıp şu yapay zeka ve endüstri devriimi 4.0'ı kar amacı güderek sonuna kadar kullanması sonucu çıkacağına inanıyorum. insanlar işsiz kalacak işsiz kaldıktan sonra örgütlenecek ve olaylar patlak verecek. ha bu ayaklanma sırasında insanlar süper aydınlanmış olur da bu sefer bu işi doğru yapalım derler mi bilemem. büyük ihtimalle bu konunun yanında böyle belirli bir medeniyet seviyesini koruması suretiyle büyük bir savaşın da olması ve nüfusun belli bir kısmının yok olması falan gerekir ki insanlar dehşetle bir yol çizsin kendisine.

yoksa kapitalist düzende bu hayatı yaşamya bakmak gerek.
0 favorites - -