kamusal alanda çocuk ağlamasına dur

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

(bkz: #93632551) no’lu yazdığım entryden sonra çok fazla mesaj aldım arkadaşlar. genellikle ne yapabiliriz bu durum için minvalinde mesajlardı bunlar. üstüne bunu yazma gereği duydum.

özet geç diyenlere; çocuğunuzun ağlama davranışını görmezden gelin zamanla söner. bu kadar yazı sadece bunun nasıl yapılacağı üzerine.

öncelikle şunu belirteyim sihirli bir dokunuş bekliyorsanız ya da 3-5 tavsiyeyle her şey düzelecek sanıyorsanız yanılıyorsunuz. vereceğim tavsiyelerde esasında hepinizin bildiği ama uygulamadığı şeyler. sabırlı, istikrarlı ve kararlı olmanız lazım yoksa bu noktadan sonra okumanızı gerektirecek bir şey yok.

evet sabır dedik çünkü çocuğunuz ağlama davranışını ne kadar uzun süredir devam ettiriyorsa işiniz o kadar zor olacak ve bu problemin çözülmesi de o kadar uzun sürecek.

1- eğer çocuğunuzun fiziksel ve psikolojik bir problemi yoksa ciddi bir travma geçirmediyse ağlamak bir davranış problemidir. tıpkı küfür etmek, vurmak, inatçılık gibi. çocuğunuz sürekli küfür ederek size istediğini yaptırabilir mi bunu düşünün. eğer yaptıramazsa ağlayarak da yaptıramamalı.

2- çocuklarınız doğduğu andan itibaren ağlama davranışını nasıl kullanacaklarını öğrenmeye başlarlar. yeni doğan bir çocuğun ihtiyaçlarını belirtmek için kısıtlı bir iletişim yöntemi olduğunu düşünürsek ağlaması normaldir. yaşın ilerlemesiyle bunun azalması ortadan kaybolması gerekir. çocuğunuzun 5 yaşında altına sıçması veya emmesi nasıl normal değilse ağlaması da normal değil.

3- evet yukarıda belirttiğim gibi çocuk doğduktan itibaren ağladığında isteklerinin yerine getirildiğini ve ilginin kendine yöneldiğini öğrenir. ilerleyen süreçte ise bunu nasıl yöneteceğini ve sınırlarının neler olduğunu öğrenir. sınırlarınızı her seferinde daha fazlası için zorlar siz müsade ettikçe ilerler. evet arkadaşlar malesef çocuklarınız çok masum değiller ve sizi kullanırlar:)

neler yapılabilir kısmına geçmeden önce neden böyle davranıyor kısmını anlatmaya çalışıyorum ki çocuğunuza karşı olan kıyamama hissiniz belki biraz azalır. neyse çok da uzatmadan elimden geldiğince basit şekilde anlatmaya çalışayım.

4- başlangıç olarak çocuğunuzu sizin minnoşkonuz, canısınız, aşkınız(aşkım diye hitap da çok sağlıklı değil de o başka konu) olarak görmeyi bırakıp bir birey olarak görmeniz gerekli. çocuğunuz her ağladığında karşınızda size zorbalık yaparak bir şeyler yaptırmaya çalışan biri var gibi düşünün bu çocuğunuza karşı olan yumuşak yüzlülüğünüzü belki biraz kırar.

5- başta sabır dedik çünkü bu süreç çocuğunuzun ağlama davranışını ne kadar ilerlettiğine bağlı olarak minimum 1-2 ay sürecek.

6- işin özü çocuğunuzun ağlamasını görmezden gelmek. bu görmezden gelme sürecine girmeden önce çocuğunuzla bir konuşma yapmanız lazım. bu zaman yaşanan bir ağlama krizi sonrası sakinlik zamanı olabilir. yani normal bir zamanda da konuşulabilir ama çocuk ne alaka ağlamadım ki neden şimdi böyle bişey dedi diye düşünebilir:) konuşmaya onu sevdiğiniz ona değer verdiğiniz üzerine başlayın sonrasında ağladığı zamanlarda biraz üzüldüğünüz belirtin. artık büyüdüğünü konuşabildiğini isteklerini ağlamak yerine konuşarak anlatması gerektiğini söyleyin. ve her zaman her durumda isteklerinin yerine getirilemeyeceğini anlatın. örnekler verin.
ve bundan sonra ağladığında isteklerini yerine getirmeyeceğinizi ağlamanın sizin tarafınızdan kabul edilemez olduğunu, istediğini yaptırmak için ağlamanın da doğru bir davranış olmadığını çocuğunuza söyleyin.

not: bu konuşma çocuğunuzun davranışları üzerinde %1 bile etkili olmayacak haberiniz olsun:) bunun amacı bir kırılma noktası oluşturması ve bundan sonraki ağlama krizlerinde hatırlatıcı olarak kullanılması.

7- bu noktadan sonra zorlu süreç başlıyor. yani bu süreç boyunca özellikle başlarda dışarı çıkmanızı pek önermem çünkü illa bir müdahale eden çıkıyor. hasta mı nesi var, neden ağlatıyosunuz çocuğu gibi laf atmalar kendisi susturmaya çalışanlar. konuşmadan sonraki ilk ağlama krizi en zoru olacak. çünkü tüm stratejisi ağlayarak size istediğini yaptırmak üzerine kurulu olan çocuk işe yaramadığını görünce iyice coşacak, ortalığı yıkacak, kendini yerlere atacak, çığlık atacak vs bunlarla dışarıda baş etmek ev ortamına göre çok daha zor olabilir.

8- evet bu ilk ağlama krizi sırasında en önemli nokta çocuğun kendine fiziksel olarak zarar vermemesi (eğer çocuğunuzda böyle bir eğilim varsa ev içinde minderlerden bir köşe yapıp sakinleşme köşesi gibi bi ad koyarsınız çocuğu bu ağlama krizlerinde oraya koyup kendisini yere atması, duvara vurması için bir tedbir almış olursunuz. ağladığı sürece de burdan çıkamayacağını kendisine söyleyin defalarca ordan çıksa da tekrar tekrar oraya koyup sakinleşene kadar orda kalmasını sağlayın. eğer kendine zarar verme eğilimi yoksa sadece ağlıyorsa buna gerek yok.)

9- konuşma sonrası ilk krizden devam edelim. ağlama başladığında,eğer bişeyler istiyorsa ve o yüzden ağlıyorsa o istediğini neden yapmadığınızı net bir şekilde çocuğa söyleyin. mesela yemek yemedi ama dondurma istiyor. “yemeğini yemediğin için dondurma yiyemezsin çünkü aç karnına dondurma yemek seni hasta edebilir” gibi.
sonrasında ağlama devam edeceği için “seninle konuşmuştuk. artık ağladığında isteklerini yapmayacağını söylemiştim.” diye yaptığınız konuşmayı hatırlatın. bu noktada 2 ayrım var eğer çocuğun isteği koşula bağlıysa mesela örnekteki gibi yemek yerse dondurma yiyebilirse bunu kendisine söyleyin. istediği o an ya da hiçbir zaman yapılmayacaksa bunu da kendisine belirtin. mesela sizin yoğun olduğunuz zamanda parka gitmek istedi “şu anda çok işim var parka gitmemiz mümkün değil” gibi.

10- siz bunları söylediğinizde muhtemelen ağlama şiddeti artmaya başlayacak. işte sabır bu noktada çok önemli 45dk-1saat ağlayan çocuklar gördüm.
-sabredin içiniz parçalansa da bunu belli etmeyin.
-kızmayın, sinirlenmeyin, bağırmayın cool takılın:)
-arada çocuğa “ağlaman bişeyi değiştirmeyecek. sorunlarımızı ağlayarak çözmüyoruz bunu konuştuk” diye telkinde bulunun. ama burda ses tonu çok önemli kesinlikle kızgın, bıkkın, yorulmuş bir ses tonu değil. sakin, duygusuz bir ses tonu olmalı.
-devam ederse yine aynı ses tonuyla aralarda “ istediğin kadar ağlayabilirsin bişey değişmeyecek” diye belirtin.
-bunları yaparken günlük işlerinizi yapmaya devam edin. göz ucuyla çocuğu kesin ama kesinlikle çocuğun başında dikilerek ağlamasının bitmesini beklemeyin. oğlum/kızım neden böyle yapıyosun gibi sitemler de yok. sanki evin dışarısında bir çocuk ağlıyormuş gibi yok sayın çocuğunuzu.

11- en önemli ve en zor kısım 10’da yazdığım kısım. evet süreç çok uzun dedik ama bu zor kısım sadece ilk 5-10seferde olacak sonrasında sonrasında davranış yavaş yavaş sönmeye başlayacak. ilerleyen sürecin ne kadar uzun olacağını ve başarılı olacağını bu kısımdaki kararlılığınız belirleyecek.

12-bunu engellemenin temeli görmezden gelmek üzerine kurulu. fakat süreç ilerledikçe çocuğun tepkilerine göre yöntemlerde değişiklik yapılabilir ama işin özü bu. biraz da çevresel faktörlerden bahsedip detaylandıracağım.

13- bu sürecin ilk başlarında biraz izole olmanız gerekebilir. dışarı çıkmak biraz sıkıntılı çünkü yukarıda yazmıştık. bunun dışında nine ve dede vb akrabalarla da ilişkileri biraz minimuma indirmek gerekiyor bu sürecin başlarında çünkü siz ne kadar katı ve kararlı olsanız bile yakın akrabalar çok kolay baltalayabiliyorlar bu süreci.

14- diğer bir konuda anne ve babanın aynı tavırda olması eğer anne ya da babadan biri yumuşarsa çocuk onun olduğu zamanlarda bu davranışı tekrarlar ortak hareket etmek hatta bunun çocuğun gözüne sokacak şekilde yapmak lazım. unutmayın arkadaşlar çocuklarınız mükemmel bir gözlemcidir. sizin uyguladığınız yöntemi çözümleyip mutlaka bir açık arayacaklardır. bu açığı verirseniz işler yine başa döner.

15- çocuğunuz her şeyi deneyecektir. bütün kozlarını oynayacaktır ağlamasının hiçbir şey değiştirmeyeceğini anlayana kadar zorlayacaktır. en üst seviyeye ulaştığında kararlılığınız sürüyorsa eğer hızlı bi şekilde sönme gerçekleşecektir. sonuç olarak zor bir süreç ama çocuğunuzun karakterini ve sizin bundan sonraki tüm yaşantınızı değiştirecek bir süreç. çocuğunuzun size bağımlı bir karakter geliştirmesinin önüne geçer. ilerleyen zamanda problem çözme becerileri ve insan ilişkileri muazzam şekilde gelişir.

16- son olarak bunu aşsanız bile çocuk belli aralıklarla sizi yoklar ama bunlar çok fersiz yoklamalar olur. tavrınız değişmezse 30 snye bile sürmez.

arkadaşlar son günlerde biraz yoğun olduğum için ara ara bölük pörçük yazdım. imla hataları varsa kusuruma bakmayın. eksik kalan kısımlarda olmuş olabilir aklıma geldikçe editlerim.

not: numaralandırmalar sıralama ve maddeleme amacıyla değil okuma ve takip kolaylığı için yapıldı.
19 favorites - -
nereye gidersem gideyim .mına koduklarım sanki peşimden geliyor, asla kaçamıyorum kodumun teröristlerinden ya...

evin önünde çocuk parkı var evden kaçmak zorunda kalıyorum bunlar yüzünden, düşün yani o kadar uzak mesafeye yetiştiriyor zırıktısınu kodumun canavarları, bir iki kere uyardım tabi kimse siklemiyor. ben kaçıyorum onlar kovalıyor.

en sonunda parkı söküp yakıcam rahat edeceğiz.

zorunda mıyım amk senin veled-i zinanın zırıltısını dinlemeye?
1 favorites - -
ah bu kınayanları, ahkam kesenleri ana, baba olunca görmek lâzım çünkü bir çocuk yetiştiren ahkam kesmez kolay kolay. bilir ki bazen en uslu, en sakin çocuk bile sebepsiz yere yerlere atabilir kendini.
benim oğlum gerçekten çok çok hareketli bir çocuktu, 4 yaşına kadar totom yer görmedi ama çok da güler yüzlü ve hiç etrafı kıran, döken bir çocuk olmadı. ortamlarda kendini sevdirirdi. akşam erken uyurdu, çok iştahlıydı yani hareketliliğinin dışında zorluk çok yaşamadım. anne olmadan önce markette ciyak ciyak ağlayan çocukların annelerini "niye ağlatıyor" diye aklımdan geçirdiğim oldu ama benim o sakin çocuğum bile iki kere bir markette bir restorantta yaptı onu, yok susturamadım. o an o annelerin ne hissettiğini çok iyi anladım ve kınadım başıma geldi.
umursamaz aileleri dışta tutuyorum ama siz siz olun çocuk konusunda ahkam kesmeyin.
aile yetiştirmesi bir yere kadar. çok sevdiğim arkadaşımın iki çocuğu var. biri oturdukları sitede kadınlar tebrik ediyor, öğretmenleri ayrı öyle harika bir çocuk ama diğer çocuğu aman yarabbi! o anadan, babadan çıkmamış sanki. illallah ettiriyor herkese.
0 favorites - -
toplum baskısı ya da bilinçsizce anne baba olmuş insanlar çocuklarını "dinlemedikleri" için o çocuklar bir yolunu bulup * istediğini yaptırmaya çalıştığı için katıldığım kampanyadır.

ne yazık ki iletişim aile içinde kopmuş durumda; 4 bilemedin 5 yaşına gelmiş çocuk derdini sözlü olarak ifade edebilir. siz onu dinlemez ya da geçiştirirseniz bu derdi başka şekilde dillendirecektir.
- baba bana sakız alır mısın?
a. sakız dişler için çok zararlı, sakız yerine başka bir şey bakabiliriz, a bak boyama kitabı!
b. yürü ya ne istiyosun, hayır, sakız alamayız paramız yok, anne kızar.

şimdi a cevabını alan çocuk mu böğürecek, b cevabını alan çocuk mu?
peşinen söyleyeyim, fakir bir çocukluk geçirdim, bir keresinde oyuncakçı vitrininde bir araba görüp isteyemeden, istemeden ağlamışlığım var hayal meyal hatırlarım. böğürdüm mü? hayır, o oyuncağı istiyorum bile demedim, vitrine bakıp sessizce ağladım. sonra o oyuncağı aldılar mı? hayır, çünkü paramız yoktu. 5 yaşında anaokuluna gittim, bu olay onun öncesidir. yani çocuğunuzla konuşursanız insani iletişim yolunun konuşmak olduğunu anlayacaktır.

siz salın çayıra biz dinleyelim, çocuğunuzun hiç suçu yok, sorun sizde, ondan burada kin kusuyorsunuz.
0 favorites - -