yanına izmir dernekler komiserliğinin taşındığı kültür sanat yuvası

sahnenin küçüklüğü ve bir takım imkansızlıklara rağmen gayet başarılı işler çıkartan kurumdur.

http://www.izdob.gov.tr/

taksim'e selam göndermeyi unutmayan önemli kültür sanat kuruluşu.

http://emedya.cumhuriyet.com.tr/…&kb=1429&fn=180948

http://www.haberturk.com/…70-dobda-muhtesem-skandal

http://i.imgur.com/gnxguip.jpg

yapitla ilgili olarak :

(bkz: #32586486)

bünyesindeki sanatcilardan bazilari, kaza sonucu yaralanmistir. 2'sinin durumu agir oldugu soyleniyor.
umarim hasarsiz atlatilir, hepsi kaldiklari yerlerden devam ederler hayatlarina. cok üzücü

http://www.cumhuriyet.com.tr/…si_agir_5_yarali.html

temsillerinin biletlerinin satışa sunulmasıyla birlikte 30 saniye içinde ön koltukların tamamının peynir ekmek gibi satıldığı kurumdur. bir kaç gün içinde de zaten yer falan bulamazsınız. geçmiş olsun.

sanırım izmir halkının sanata ve kültüre bir miktar aç olması ile açıklayabiliriz bu durumu. bi de tabi elhamra sahnesi cücük kadar. ama olsun. kocaman olup modern bir salon olacağına tarihi ama küçük olsun, razıyım.

dün akşam efes antik tiyatro'da carmina burana gösterisini izlediğim bale. performanslarını hiç beğenmedim, koordinasyon ve bütünlük hiç yoktu. abartısız, bir okul müsameresi tadındaydı adeta, veya bir üniversitedeki bale kolunun gösterisi bundan çok da farklı olmazdı. senkronizasyon gerektiren bir gösteride, yanındaki arkadaşın yeni zıplarken, sen nasıl aynı esnada düşmeyi başarabiliyorsun? iyi hazırlanamamışlar diye ummak istiyorum. ki tek işleri bu aslında. kıyafetleri de özensizdi. moskova devlet balesi izmir'e senede birkaç defa gösteri için geliyor, en son geçen hafta geldiler, kendilerine tavsiyem bu gösterilerden bilet alsınlar, ve bale nasıl olur görsünler. o baleyse, bu ne?
ancak orkestra ve vokalleri ayırmak lazım; orkestra her zamanki gibi müthişti.

konak'ta, hemen hemen ykm'nin arkasına denk düşen ve izmir milli kütüphane'nin sırasında; elhamra sahnesi adıyla bale-opera ve operet eserlerinin gösteriminin yapıldığı; 1912 yılında neo-klasik türk mimarisi tarzına uygun olarak mimar tahsin sermetbey tarafından inşa edilmiş mekan. şık

benim en çok hoşuma giden ufak tefek oluşuna karşın ince bir zevkle tasarlanmış mimarisi ve bu tür sanat merkezlerinin kendine has az buçuk debdebeli havasını yansıtan iç dizaynı. hemen kapı girişindeki bilet gişesinden, balkon-localara çıkan ahşap merdivenler buranın ruhu ile birebir örtüşüyor. salonda bulunan ihtişamlı şark tipi avize ve çevresindeki süslemeler egzotik bir hava yaratmakta. yine salonun yan duvarlarını, ressam naci kalmukov tarafından yapılmış türk ve batı temaşa sanatını konu alan dört tane fresk pano süslemekte.

tek sıkıntı girişin hemen karşısında merdivenle inilen tuvaletlerin olduğu bölüm. rahatsız edici bir koku var, oysaki belli aralıklarla pıf pıf parfüm püskürten otomatik spreylerden kullanılsa ya da farklı bir çözüm ile daha fresh bir atmosfer oluşturulsa, izmirimizin bu biriciğine daha çok yakışmaz mı? bir de gene orada bulunan koltuklar fazlasıyla eskimiş, bir el atılması lazım. antre ya da sahnenin yer aldığı salonun gösterişli oluşunu bir çırpıda sıfırlayan bir olumsuzluk bu. bence.

ne yazık ki böyle bir şey yaşamama sebep olan kurum.