simülasyon,
ekstrapolasyon. neyin simulasyonu, hangi doğrunun ekstrapolasyonu diye sorarsanız:
sözlüğün "aşırı gerçekçi yarrako liberalleri" diye tasnif edebileceğimiz (ve hatta tasnif işleminden hemen sonra gönül rahatlığıyla suratlarının ortasına sıçabileceğimiz) çakal sürüsü gibi gezen hıyar ağalarının simülasyonu, ekstrapolasyonu. (ki aralarından denyolukta daha ileri gideni
soma katliamından hemen birkaç saat sonra, kendi haysiyetsizliğinden ve itoğluitliğinden bile beklenmeyecek bir alçaklık içinde ve dahi yediği bokun kendi çapını aştığının da gayet tabi farkında olaraktan, ve bu farkında olmaklıktan ötürü, çekine çekine, sine sine, o kıt kelamının elverdiği ölçüde yavşakça ve korkakça ve alçakça bir şekilde, bir zayıf ima ile (tıpkı elinize yapışıp kalan ve kütlenin ataletinden faydalanarak bir fiske marifetiyle defedemediğiniz küçüklükte yapışkan, ısrarkeş, mikrop dolu bir sümük
birimi gibi, evet) çernobil'i örnek gösterip "bunlar sosyalizmde de oluyor yeaaa hiç konuşmayın" demeye getirmişti. hatırlayanlarınız muhakkak vardır.)
işbu simülasyonda gösterilmek istenen, sevgili kardeşlerim, yahut benim gördüğüm; gerizekalı sözlük liberallerinin o ham, kıt ve yavan düşünüş şekillerinin, o dünyamıza cerahatli siğiller gibi açtıkları ağzını siktiğimin ağızlarından dökülen nobranlığı da elbet toyluğuna dahil, cahil, alçak ve pısırık fikirlerinin ola ki olgunlaşıp gelişse varıp varabileceği en yüksek mertebedir.
o mertebenin adı hayekçiliktir (böyle bir kavram yok demeye gelen ilk hıyara türlü türlü süprizim olacak)
hayekçilik modern liberalizmin esansıdır.
çünkü neoliberal iktisadi düzenin açılımlarını ilk açık eden
evirip çevirmeden,
eğip bükmeden,
ıvırıp kıvırmadan
anlatarak okkanın altına giren o'dur.
serbest piyasanın kıyıcılığına, insaniyetten kopukluğuna ("darılmaca gücenmece yok" gibisinden en bir salak epigrafla da sunsa) kılıf uydurmaya çalışmayan ilk liberaldir, neoliberal fikriyatın (teknik olarak) en dürüst "düşünür"üdür.
bu yüzden hayek liberalizmin en büyük düşünürü, çağdaş liberallerin en büyüğüdür.
bunlarla beraber, hayek alçağın, itoğluitin biridir. (saat ücretiyle yaverlik ettiği pinochet nam itten bile daha ittir.)
o yüzden, durağan zamanlarda ("barış zamanlarında") hangi veçhe ile, hangi insani suretle karşınıza çıkarsa çıksın, "kriz dönemlerinde" (aynen
soma katliamı'ndan sonra da tanık olduğumuz gibi) liberallerin makyajları pul pul dökülür, içlerinde taşıdıkları hayek'in taşşak kokusundan mamül esansı açık ederler.
ederler etmesine, ama karşımıza öyle esvabı, tolgası, kargısıyla, serpilip genç kız olmuş halde zeus'un kafasından çıkan athena gibi bütün ve gelişkin, kuramıyla söylemiyle tam bir hayek de çıkamaz. tanık olduğumuz daha ziyade, mülkiyetin hırsızlık olduğunu düşünen arkadaşına "iyi bir ders vermek" için cüzdanını çalmak gibi stv dedesine yaraşır hisseli kıssalara bel bağlayan, masum üniversite hazırlık liberalinin kafasından çıkması beklenen athena'dır. (korku filminde vıcık vıcık yerlerde sürünen korkunçlu canavarlı bir o kadar da zavallı ceninleri falan düşünün)
---
bu noktada,
blockperceptionın makalesi,
gerizekalı sözlük liberalinin şu anda çekinmeden dile getirdiği ham fikirlerinin doğrultusu hiç değiştirilmeden fersah fersah ileri taşınması ve geliştirilmesi halinde elde edilebilecek "olgun" liberal düşüncenin neye benzeyebileceğine bir numune teşkil etmesi bakımından değerlidir. yukarda sözü edilen yaratık cenininin büyümüş halidir. tıpkı maymunları eğiten
monolith gibi, eğer bu kaynaktan faydalanmayı bilirlerse kendilerine geçilmiş bir kıyak olarak da yorumlanabilir.