çok enteresan bir bakış. yazar makalenin tamamında ciddi mi bilmiyorum, ama tez oluşturulurken düşünülmüş, kendi içerisinde güzel kurulmuş. tabi ki pratikte mümkün olan bir şeyden bahsedilmiyor, ancak bir düşünsek böyle şeyleri dostlar, düşünmeyi hatırlasak, istediğimiz değişimin temel gereksinimi çevreden edindiğimiz fikirler üzerinde tepkisizce, önyargısız bir şekilde düşünebilmemiz aslında. bize ters gelen şeylere tepkiyle yaklaşırsak, düşmanı olduğumuz yapıya dönüşürüz. bir düşünelim, bunu beğenmesek de bize farklı bir fikir verebilir, bizim düşüncemize katkıda bulunabilir, niye bunu yapamıyoruz? yazıyı görünce 10 sene önceki sözlük aklıma geldi,
miğferdibi çaylak alımları zamanı falan, tartışılan bir sözlük vardı.
öncelikle, ben bunun liberal düşünce olduğunu düşünmüyorum. ancak kapitalist düşünce olduğunu da pek sanmıyorum. neye dahil olacağı çok da mühim değil bence.
ileri sürülen fikrin temel sorunu, talep edilen şeffaflığın dünya üzerinde gerçekleştirilemeyecek olması. hiçbir düzende hiçbir büyük işletme sahibinin bu tür şeffaflık göstermesi mümkün değil ne yazık ki, bu da insanlığın, medeniyetin sahip olduğu kokuşmuş halden kaynaklanıyor. hele ki türkiye'de, peşkeşin bini bir parayken.
aslında benzer bir mantık, ağır ve tehlikeli işler kapsamında söz konusu. ağır ve tehlikeli işlerde çalışmak, her yerde olmasa da, kimi yerde daha fazla ücretlendiriliyor, zira içinde tehlike var, bunu kabul eden çalışıyor. veya terör bölgesinde bir şantiyede çalışmak için de normalden yüksek bir ücret talep edilebiliyor, zira terör tehlikesi var.
işe alınan işçilerin, çalıştıkları yerin tehlikelerini tam olarak anlamaları her zaman mümkün olmayacaktır, olması da gerekmez. herkesin belirli uzmanlıkları vardır ve çoğu kişinin uzmanlığı risk faktörleri değil. bu yüzden bir otorite tarafından bu konuda sınıflandırmalar, kurallar kaçınılmaz.
tehlikelerin neler olduğunu gösterdiğiniz işçi, bunun getiri ve götürülerini de tam olarak hesaplayabilmek zorunda değildir. bu da farklı bir bakıştır ve "kendi hayatı, nasıl isterse yapar" diye basite indirgenebilecek bir durum değil, özellikle devlet tarafından fakirleştirilip bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılan ülkemizde. yine bir otoritenin kurallar belirlemesi gerekli bence. sosyal devlet bu yüzden bilinçli halkın amaçladığı bir şey.
temelden büyük kusurları var bu bakışın, ve en temel kusuru olan ahlak, zaten insanlığın sahip olduğu bir değer olsaydı, bu kurallara gerek kalmazdı.