cumhurbaşkanı adayı istanbul büyükşehir belediye başkanı ekrem imamoğlu'nun yargılandığı “ahmak” davasında aldığı 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası istinaf mahkemesi tarafından onandı. imamoğlu aynı zamanda siyasi yasak da aldı. kaynak

katiller, gaspçılar, tecavüzcüler, hırsızlar sokakta cirit atarken ahmak lafından dolayı 2 yıl hapis cezası veren bir hukuk sistemi. tarafsız ve bağımsız yargı işte

temyiz ve anayasa mahkemesi yolları açık.
gerçi yargının siyasallaştığı bu dönemde hangi mahkemeye güvenebiliriz ki.

korkunun yaptırdıkları.
(bkz: amaca giden her yol mübahtır)

edit;

istinaf ve yargıtay ayrımı

-5 yılın altındaki hapis cezaları için verilen kararlar genellikle bölge adliye mahkemesi (istinaf) tarafından kesin olarak karara bağlanır.
- bu durumda yargıtay’a gitme hakkı genelde olmaz.
- ancak:
tck 53 gibi hak yoksunlukları (örneğin siyasi yasak) içeren durumlarda, anayasa mahkemesi’ne bireysel başvuru gibi yollar hala açıktır.

- 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığı için dosya, öncelikle istinaf mahkemesine gidecek.
- eğer istinaf kararı onarsa, bu karar kesinleşmiş sayılır (yargıtay yolu büyük olasılıkla kapalıdır).
- ama kararın siyasi yasak içermesi nedeniyle, dava anayasa mahkemesine taşınabilir.
- ve siyasi yasakla ilgili kısmı aym tarafından bozulabilir.

5 yılın altı yargıtaya gitmezgenellemesi doğru gibi görünse de, kararın içeriği çok önemli.
siyasi yasak gibi hak kaybı doğuran hükümler varsa, anayasa mahkemesi ve aihm yolları gündeme gelir.

tayyip'in imamov'dan cok korkması. acayip korkması.

istedikleri buydu, oldu. oldurdular.

akp’liysen ihale de sana, mahkeme de sana, adalet de sana. chp’liysen “siyasi yasak”, “hapis”, “engelleme”, “iftira” ne ararsan var.

ekrem imamoğlu’nun davası da bunun en net göstergesi. adam hakaret etti diyip, ülkenin en büyük muhalefet figürlerinden birini siyasi yasakla saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. peki aynı lafların, hatta daha beterlerinin her gün muhalefete söylendiğini görmüyor muyuz? görüyoruz. ama söyleyen saray tarafındaysa hiçbir şey olmuyor.

bu ülkede adalet artık kim olduğuna göre işliyor. eğer erdoğan’a yakınsan suçların görmezden geliniyor, değilsen nefesin bile suç sayılıyor.
işin acısı da şu: biz bunu 20 yıldır izliyoruz ve hâlâ şaşırabiliyoruz. hatta “ya durun bakalım belki hakim adil biridir hukuku uygular adaletli karar verir” diye ümit ediyoruz.

bir de utanmadan “milli irade” diyorlar. hangi milli irade? seçtiğimiz insanları görevden alıp, yasak getirip, yerine kayyum atıyorsun. milletin iradesi senin hoşuna gidince var, gitmeyince yok.

açlık, yoksulluk, işsizlik, eğitim, sağlık… bunlar hikâye. bir tane çözüm önerisi yok koskoca devlet herşeyini seferber etmiş yok imamoğlu yok chp gündem üstüne gündem…

bu ülkede tarih gösterdi ki; kim halkın iradesini yasaklamaya kalktıysa, sonunda kendi kaybetti. umarım tarih yeniden tecelli eder yorulduk… çok yorulduk gerçekten.

bu siyasi yasak kararıyla birlikte, iktidarın kaybetme korkusu ve çaresizliği daha görünür hale gelmiş oldu.aynı zamanda erken seçim ya da normal seçim fark etmeksizin imamoğlu’nun kazanması kesinleşti.

tersten saplayacak imamoğlu at fava bekle.

öyle haysiyet düşük ki. öyle verdikleri kararların adaletsiz olduğundan eminler ki. kendilerinin halkta karşılığının olmadığını biliyorlar ki.

piyasalar kapanmadan karar veremiyorlar mabad korkusundan.

normalde hakaret için siyasi yasak gelmesi saçma ama daha saçma olan etmediği hakaret için siyasi yasak gelmesi.

kürtlerin ayağına gidip megri megri oy isteyemecek demek ki.

(bkz: akp ve chp den aynı seviyede nefret etmek)