öncelikle bir zaman içi dolu dolu doldurulmak üzere bakınız:
rakı edibidevam edelim.
rakı,
arak sözcüğünden gelen, damıtılmış manasında damıtılmışların belki de en güzeli, felekten bir gün araklanan
* zamanlarda masaya misafir edilen ve adabı olan, adabıyla içilen bir içkidir. görülür. önce şişe sonra billur kadeh. koklanır, oy, anason. kadehinden dokunulur. ağızda da dokunulacak ve tadına bakılacaktır. sesi de olsun diye kadehler tokuşturulur. camlar çın eder. babam tek başına içse de su ve rakı bardağını vurur mesela.
derler ki,
içiyorsak bir sebebi var. basitçe ikiye ayrılır:
kimi dertten içermiş kimi neşeden. kimi yar elinden kimi şişeden. sebebine göre, hani içiyorum, sebebi sensin manasında sesi kulağına gitsin diye kadeh masaya iki defa vurulur. dertli de olsa neşeli de, içen kişi andığı kişiye sesini duyurmak için bu sesi çıkarır. şart değildir. yapmayan çoktur.
ben sadece rakı edibi dostlarımı anmak için bunu yaparım, kulak çınlatırım. bu hareket, masada söz vermek manasında da kullanılmaz. çünkü içki masasında söz verilmez. buna,
sarhoşun mektubu okunmaz da denir.
ey edit adanada tide ye: rakıdan alınan ilk yudumda vurulur. kadeh yeniden her doldurulduğunda -tavsiye edilmese de - tekrarlanabilir. ayrıca: (bkz:
#24535436)