wolverine and the x men'in bir bölümünde gerçekleşmiş olan karşılaşmaydı bu; ama daha sonra
hulk vs thor'un ilişiğindeki diğer bölüm oluvermiş. her iki karşılaşmada da askeriyenin wolverine'den hulk'u dırdurmak için göreve çağırması ve akabinde bol karlı bir ortamda olayların gelişmesi söz konusu. ancak wolverine and the x men'deki değil de öbüründeki karşılaşma farklı olarak wolverine ile hulk evvelden tanışmıyorlar. bu yüzden wolverine, bruce banner'ı üstü çıplak bir şekilde ortamda görünce şaşırıp "sen de kimsin ulan? burada koşuşturan bir yeşil canavar gördün mü?" deyiveriyor. her neyse bir şekilde hem veletleri hem de ruhu velet kalmış büyükleri doyurmak maksatlı bir iki dövüş olayından sonra x-men'deki diğer kötü karakterler de dahil oluyor ve kavganın, davanın, meselenin tarafları üçe bölünüyor, artık bu noktadan sonra kim kime dum duma ilerliyor mevzu.
hulk vs thor'dakinin aksine buradaki hulk'un tam olması gerektiği gibi olduğunu düşünüyorum. gücü ve zekası yerinde, ne eksiği ne fazlası var. öbüründe (hulk vs thor) üzerine atom bombası atsan "hulk kızdı, şimdi bombayı g.tünüze sokacak" diye ayaklanması bile söz konusuydu neredeyse. aslında böyle diyorum ama bir şeyi de itiraf etmem gerekiyor; hulk'u seneler önce çok daha ciddiyetle izler ve takip ederdim. şimdi bakıyorum da, hulk benim için hiçbir anlam ifade etmiyormuş. tamam "öfkenizi içinizde tutun, onu yatıştırın, yoksa her şeyi mahvedebilir" gibi bir mesajı içinde barındırıyor ve diğer x-men'lerde tek tek olmayan manayı biz vurdumduymazlara sunabiliyor ama şunu da unutmamak lazım; thor nere, wolverine nere, hulk'un kendisi nere? bu üçü nasıl karşılaşır? hulk dediğimiz şey ilaçlarla milaçlarla bir şekilde devreye girmiş, suni bir yaratık. oysa thor masalsı, wolverine de yeryüzündeki egemen güçlerin, hükümetlerin azınlıklara, malum deyişle, ötekilere yaklaşımındaki acımasızlığa vurgu yapan bence derin bir hikayenin içinde yarı-tanrısal bir zat. ölse ölmez, içindeki sevgi dinse dinmez; öyle garip bir şey. iyi desen iyi değil, puşt desen puşt değil. aptal olduğundan şüphe duyulan
rogue ile cyclops'un manitası arasında kalmış yalnız yolların haydudu. hulk kim yahu? bir "vs" serisi yapacaksınız, bari yapın
predator vs magneto veya
alien vs catwoman da izleyelim. aksiyonun niteliği değişsin dursun.
madem kin kusma entirisi oldu şunları da söyleyeyim: yani siz şimdi wolverine'in yenilmez olduğunu mu iddia ediyorsunuz? o halde biri bana şunu açıklasın: bu adamın parmaklarının arasından çıkan bıçaklar hiç paslanmaz mı? veya sürekli etine girip çıktığından hiç aşınma gerçekleşmez mi, tetanoz iğnesi olmaz mı? bu nasıl bir insan evladıdır ki, x-men vs capcom'da ken'in yarısı kadar boyu varken, hulk vs wolverine'de de hulk'un yarısı kadar boyu vardır. hikayeden hikayeye, tasarımdan tasarıma boyu değişiyor; kambur mu duruyor yoksa? bıçaklarıyla elma soyuyor mu? hulk'ın hafıza problemi nasıl giderilebilir, iyiyi kötüyü ayırt edemiyor, öfkeden deliye dönüyor. küçükken izlediğimiz sinirlenince kırmızı bir arabaya dönüşen adamın hikayesini anlatan bir çizgi film vardı, adını hatırlayan var mı? işte o adamla hulk karşılaştığında ne olur? ikisi de ruh hastası olabilir mi? lost'ta bütün olan biten hurley'in rüyası mı? bütün bu sorular cevaplanmayı bekliyor.