incil isa’nın ölümünden yıllar sonra yazılan binlerce incil iznik konsili nde masanın sallanması sonucu üstünde kalan 4 kitap kabul edilmiştire inanıp, peyamberin ölümünden çok sonraları ( 50-100-200-250 kime neye göre hala tartışmalı) yazılmaya başlanan hadis kitaplarının doğruluğuna inanan müslümanın adeleti olmaz.

(bkz: edille-i şeriyye)

sünni değildir, hoş diğer çoğu mezhepten de değildir...
zaten mezhepçi değildir...
kuran'a inananı yine anlarım da, kendi peygamberinin idrarını içip cennetlik olan sahabeleri anlatacak kadar sapkın hadislere inananı anlayamam...

doğru yapandır, üstelik kur'an'a zıtsa kabulü de dinen yanlıştan fazlasıdır.

hadislere neden güvenilemeze bir örnek

ayrıca: mezhep olayına takanlar daha da beter hezeyan ve gaflet içindedir.
peygamber örnek ise mezhep de neymiş olsa olsa hayali çizgiler olup bazı açılardan yararlılık sağlayan meridyenler gibidir.daha ötesi değil.kur'an'da mezhep yoktur

problem islam geleneğini anlamamaktan kaynaklanmakta. zahid kevseri bu modern hadis inkarcılığını başlatan goldziher'i eleştirirken diyor ki bizde goldziher'in göremediği dahili tenkidi(metin kritiği) fakihler yapar.

bakın mevzu budur işte. modernist islamcılar goldziher, schacht papağanlığı dışında bişey yapmıyorlar ki yüzyıldır. hala hadisçilerin metin kritiği yapmadığını gündeme getirerek hadisleri toptan inkar ediyorlar. yapacak bişey yok, islamcılar ilmi araştırma yapacak, ilmi önemseyen insanlar değil zaten boşa uzatmayalım.

ya bu hadis kitaplarını yazan insanlar hadisleri saptırarak ya da uydurarak yazdılarsa ne olacak diye düşünüp düşünüp kafayı yiyen insandır.

peygamber efendimizin ölümünden 100-200 yıl sonra yazılan kaynaklara neden inanalım ki. kur-an'ı kerim bize "o halde indirdiğimizden başka hangi söze(hadise) iman edecekler ?" demişken biz kur-an'ı kerim'i yetersiz bulup doğruluğu , kimin yazdığı belli olmayan hadislere mi iman edeceğiz ? kur-an'ı kerim'in kendisi her şeyi açıkladığını söylerken neden hala hadislere inanalım ? hadislerin çoğu uydurmadır veya sahabelerin yanlış anlatımı ve yorumlaması dolayısıyla peygamber efendimizin yanlış aktarılan söz ve davranışlarından oluşmaktadır. hatta hadislerin birinde peygamber efendimiz hadis yazmayı yasaklamıştır. o halde neden hala hadis hadis hadis diye geziniyoruz ki ?